MHP'li Yıldız'dan Dikkat Çeken Açıklama: 'Hayati Tehlikesi Olan Tutuklunun Tedavisi Yasal Zorunluluk!

MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, tutuklama yerine alternatif tedbirlerin düşünülmesi gerektiğini vurguladı. Masumiyet karinesi ve düşman ceza hukuku tartışmalarına değinen Yıldız, "Yaşam hakkı tüm hakların önündedir" ifadelerini kullandı.

Masumiyet Karinesi ve Tutuklama Tartışmaları: Feti Yıldız'dan Önemli Mesajlar

MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamalarla tutuklama tedbirlerine yönelik eleştirilerini dile getirdi. Yıldız, masumiyet karinesi ve düşman ceza hukuku tartışmalarına değinerek, tutuklama yerine alternatif tedbirlerin düşünülmesi gerektiğini vurguladı.

Yıldız, Anayasa'nın 38. maddesine atıfta bulunarak, suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar kimsenin suçlu sayılamayacağını belirtti. "Ceza Muhakemesiyle çelişmeyen ilke, şüpheden sanık yararlanır ilkesidir," diyen Yıldız, tutuklama tedbirinin masumiyet karinesiyle ne ölçüde bağdaştığının akademik bir tartışma konusu olduğunu ifade etti.

Ayrıca, hayati tehlikesi bulunan tutukluların tedavi edilmesinin yasal bir zorunluluk olduğunu belirten Yıldız, "Yaşam hakkı tüm hakların önündedir. İnfaz daha sonra yapılabilir," dedi. Bu açıklamalar, özellikle sağlık sorunları nedeniyle tutuklu bulunan bireylerin durumuna dikkat çekti.

Son günlerde gündeme gelen bu tartışmalar, Ekrem İmamoğlu'na yönelik operasyonda tutuklanan ve kalp rahatsızlığı nedeniyle hastaneye kaldırılan İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat'ın durumu üzerinden yeniden alevlendi. Polat'ın avukatları, sağlık sorunları nedeniyle ev hapsi talebinde bulunmuş, ancak bu talep reddedilmişti.

Feti Yıldız'ın açıklamaları, ceza yargılamasında ölçülülük ilkesinin önemini bir kez daha gündeme taşıdı. Tutuklama tedbirlerinin kamu menfaati amacıyla uygulanması gerektiğini belirten Yıldız, düşman ceza hukuku iddialarını ise "iğrenç bir iftira" olarak nitelendirdi.

Bu tartışmalar, ceza yargılamasında insan hakları ve hukukun üstünlüğü ilkelerinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Yıldız'ın açıklamaları, bu alandaki reform ihtiyacını ve masumiyet karinesinin korunmasının gerekliliğini vurguluyor.