9612,84%-0,38
37,92% -0,06
40,92% 0,54
3733,20% 1,23
5982,04% 0,38
Dünya, Rusya-Ukrayna savaşının sonlandırılması adına kritik bir görüşmeye odaklanmışken, İngiltere medyasının yaptığı bir iddia gündeme bomba gibi düştü. ABD’li ve Ukraynalı yetkililer, Rusya ile savaşı sona erdirmek amacıyla barış görüşmeleri yapmak üzere bugün Suudi Arabistan’ın Cidde kentinde bir araya gelecekler. Ancak, İngiliz Telegraph gazetesi, Donald Trump’ın Ukrayna’yı dizginleyip barış müzakerelerine zorlama taktiğinin, geçtiğimiz yıl yapılan dikkatli bir planın izinden gidildiğini öne sürdü.
Trump'ın Gizli Planı: Barış Görüşmeleri ve Moskova ile Yakınlaşma
Telegraph’ın haberine göre, tüm bu gelişmelerin arkasında, Trump’ın geçtiğimiz yıl atmış olduğu dikkatli adımlar ve bir plana dayalı bir strateji yatıyor. ABD'nin Ukrayna ve Rusya Özel Temsilcisi Keith Kellogg’un, 2024 Nisan ayında yazdığı bir planın, Trump’ın Ukrayna politikalarının temelini oluşturduğu iddia ediliyor. Bu plan, ABD’nin Ukrayna'ya yaptığı askeri yardımların kesilmesinin, Kiev'i barış görüşmelerine zorlamak için bir araç olabileceğini öne sürüyordu. Kellogg’un yazdığı plana göre, Ukrayna’nın Rusya ile müzakerelere katılabilmesi için, bu askeri yardımın bir pazarlık unsuru olarak kullanılması gerekiyordu.
Kellogg’un Planı ve Gerçekleşen Adımlar
Keith Kellogg’un planı, ABD’nin Rusya'nın daha fazla ilerlemesini engellemek ve barış anlaşmalarının ardından Rusya'nın tekrar saldırmaması için Ukrayna'nın savunmasını güçlendirmeye devam etmesini içeriyordu. Bu planın izinden gidildiği açıkça görülüyor. Trump, Putin ile barış görüşmelerine başladı ve Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski’yi masaya davet etti. Kiev ve Washington arasında, maden ve enerji kaynakları üzerinde anlaşmalar yapılırken, ABD'nin Ukrayna'ya silah yardımları da devam etti. Ancak, ilişkiler kısa süre sonra Trump ile Zelenski arasında yaşanan şiddetli bir tartışma nedeniyle bozuldu. Bu tartışma sonrasında, ABD, Ukrayna'ya silah sevkiyatını durdurdu ve istihbarat paylaşımını kesmeye başladı.
Zelenski, bu durumu geri alabilmek için Washington ile ilişkilerini düzeltmeye çalıştı. Bu da, Trump’ın daha önceki planında öngörülen, Ukrayna’nın müzakerelere zorlama stratejisinin bir parçasıydı.
NATO Üyeliği ve Putin’e Verilen Tavizler
Trump’ın uyguladığı planda, Ukrayna’nın NATO üyeliği konusunda önemli tavizler verilmesi gerektiği de vurgulanıyordu. Planın bu kısmı, Putin’e yapılan açıklamalarda somut bir şekilde hayata geçirildi. ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth, Brüksel’de düzenlenen bir NATO toplantısında, Ukrayna'nın NATO üyeliğinin müzakerelere dayalı bir çözümün sonucu olacağını söyledi. Birkaç saat sonra ise Trump, sosyal medya hesaplarından Putin ile barış görüşmelerine başladığını duyurdu.
ABD'nin NATO üyeliğini uzun süre erteleme teklifinin arkasında, Putin’i barış görüşmelerine katılmaya ikna etme amacı olduğu iddia ediliyor. Böylece, Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik savaş politikalarını sonlandırması için diplomatik baskılar artmış oldu.
Toprak Vermek ve Barışın Bedeli
Kellogg’un planında, Ukrayna’nın topraklarını geri almak için askeri gücün yerine diplomatik yolları kullanması gerektiği belirtilmişti. Gerçekleştirilen adımlar ise, bu stratejinin izlendiğini gösteriyor. Amerikan yetkililerinin yaptığı açıklamalar, Ukrayna’nın barış anlaşmalarına varması durumunda, Rusya'ya bazı toprak ödünleri vermesinin gerektiği yönünde.
Yaptırımların Kaldırılması ve Moskova ile Normalleşme
Kellogg’un planının bir diğer önemli kısmı, savaş sona erdiğinde Rusya’ya uygulanan yaptırımların kaldırılmasını ve ilişkilerin normalleştirilmesini içeriyordu. Bu konuda, ABD hükümetinin de sahne arkasında Moskova’ya yönelik yaptırımların hafifletilmesi için hazırlık yaptığına dair iddialar gündeme geldi. ABD’nin Rusya’yla ilişkileri normalleştirmek ve daha güçlü diplomatik bağlar kurmak adına, barış anlaşmasının imzalanmasından sonra yaptırımları kaldırma taahhüdünde bulunması planlanıyor.
Kritik Süreç: Cidde’deki Barış Görüşmeleri
Dünya, bugün Suudi Arabistan’ın Cidde kentinde yapılacak olan barış görüşmelerine kilitlenmişken, Trump’ın Ukrayna stratejisinin bu görüşmelerle nasıl şekilleneceği büyük bir merak konusu. ABD, Ukrayna ve Rusya arasındaki çatışmanın sona erdirilmesi adına kritik bir adım atarken, Trump’ın geçmişte uyguladığı planın izleri her geçen gün daha net bir şekilde ortaya çıkıyor.
Önümüzdeki günlerde Cidde’de yapılacak görüşmelerin sonuçları, hem Ukrayna’nın geleceği hem de dünya barışı için önemli bir dönüm noktası olacak.