Olması gereken ünvan gerekmeksizin; eşit işe eşit ücret ilkesi gereği, emekliler de dahil tüm öğretmenlerin ekonomik ve sosyal haklardan eşit faydalanmasıdır, öğretmenlerin ünvanlarla ayrıştırılmamasıdır.

Ancak tüm itirazlara rağmen çıkarılan Öğretmenlik Meslek Kanunu ile ne yazık ki Uzman ve Başöğretmenlik Kariyer Tazminatı MEB ve Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından kanunlaştırılmış, öğretmen maaşlarına artış, ünvana bağlanmıştır.

Ayrıca Sayın Bakan Yusuf Tekin 24 Kasım Öğretmenler Günü'nde 300 Bin öğretmene, ünvan verileceği açıklamasını da yapmıştı.

Sayın Bakan Yusuf Tekin’in “Gittiğimiz her ilde öğretmenlerle sohbet etmeyi bir disiplin haline getirmiştik. Sonra bunu rutinleştirdik. Öğretmenler Odası başlığıyla oturup sohbet etmek, istişare etmek, uyguladığımız, uygulamaya çalıştığımız programların, politikaların, yeniliklerin sahada nasıl karşılandığını, eksiklerin giderilmesini daha sağlıklı yürümesi için neler yapılabilmesi konusunda öğretmen arkadaşlarımızla sohbet ediyoruz. Aynı zamanda sahada bizim fark edemediğimiz eksiklikler varsa onları da tespit etmek, öğretmen arkadaşlarımızdan duymak, onları da hayat geçirebilecek şekilde çabanın içindeyiz. Bunun birçok örneği var. Bunlardan en somut olanı daha önceki bakanımız döneminde yürürlüğe konulan öğretmenlik meslek kanununda ifade edilen, 20 yıl öğretmenlik yapan ve 20 yılın sonunda uzman öğretmen olan arkadaşımızın başöğretmen olmak için bir 10 yıl daha beklemesi. Yani 30'uncu yılda başöğretmen olmasıydı. Gittiğimiz Öğretmenler Odası toplantılarında öğretmen arkadaşlarımız buradaki düzenlemenin yanlış anlaşıldığını ve düzeltilmesinin iyi olacağın söylediler. Biz de onu yeni kanuna koyduk. Öğretmenlik Meslek Kanunu’nda bunun da savunucusu ve ısrarcısı olduk. Bu Öğretmenler Odası’ndaki öğretmen arkadaşlarımızın istekleri neticesinde, bizim de ısrarcısı olduğumuz bir konuydu. Bunun sonucunda da 2025 yılı içerisinde 1 Ocak’tan itibaren yaklaşık olarak 300 bin öğretmenimiz ünvan almış olacak. Bunların hepsi Öğretmenler Odası’nda yaptığımız sohbetlerin devamı niteliğindeydi.” sözleri bahsi geçen öğretmenlerimizce ve bazı sendikalarca da memnuniyetle karşılanmıştı.

Ne var ki hala ortada ne bir takvim ne de bir netlik söz konusu.

Öğretmenler Ocak ayı itibarıyla, Kariyer Tazminatı adı altında maaşlarına yapılacak artışları bekliyor.

Hala ortada bir takvim ve kılavuz yokken Ocak ayı itibarı ile 300 Bin öğretmenin maaşlarına Kariyer Tazminatı nasıl yansıtılacak, merak konusu...

Yine o günlerde 300 Bin öğretmene ünvan sözünü büyük bir kazanım gibi müjdeleyen sendikalar, gelinen süreci nasıl değerlendiriyorlar sormak lazım...

Bu sendikalar sosyal medyada açıklama yapmaktan başka ne gibi girişimlerde bulundu ve 300 Bin öğretmene verecekleri cevap nedir, duymak isteriz…

Olması gereken ünvanlarla ayrıştırmadan tüm öğretmenleri kanun önünde eşit tutmak ve verilen ekonomik ve sosyal haklardan eşit faydalandırmaktır.

Madem ortada kanunlaştırılmış bir Uzman ve Başöğretmenlik Uygulaması ve bu uygulamanın getirdiği bir Kariyer Tazminatı hakkı söz konusu, o halde 24 Kasım Öğretmenler Günü'nde açıklandığı gibi süreç işletilmelidir.

Madem Uzman ve Başöğretmenlik Uygulaması kanunlaştırıldı ve geriye adım atılmıyor o halde KariyerTazminatı emeklilikle devam etmelidir. 

Emekli öğretmen maaşlarına da Kariyer Tazminatı yansıtılmalıdır.

Akılla uyuşmadığı gibi kanunla verilen hakkın, emeklilik haliyle sonlandırılması, kanunun doğasıyla da uyuşmamaktadır.

Görevde iken tanımlanan Kariyer ve Kariyer Tazminatı, emeklilikle sonlandırılıyorsa ortada bir hak kaybı, bir adaletsizlik ve bir çelişki vardır.

Bu hak kaybını, bu adaletsizliği, bu çelişkiyi eğitim çalışanlarını temsil ettiklerini iddia eden sendikalar ve yetkililerimiz de artık görmeli...

Öğretmenlerin mağduriyetini giderici yasal düzenlemeler yapılmalıdır.

24 Kasım Öğretmenler Günü’nde ifade edilen ve 300 Bin öğretmeni ilgilendiren süreç belirsizlikten kurtarılmalıdır…   

Kadriye Demirel

Eğitimci Yazar