Bugün, 22 Mart 2025 Cumartesi
9044,64%-7,81
37,59% 0,03
40,49% -0,51
3679,40% -0,62
5959,84% 0,14
Cumhurbaşkanlığı tarafından yayınlanan mobbing genelgesi, öğretmenlere gördükleri kötü muameleyi raporlama fırsatı sunsa da, bazı öğretmenlerin şikayet sürecinde silsile kurallarına uymamaları nedeniyle disiplin cezası aldıkları ortaya çıktı. İşte, doğru şikayet prosedürüne dair detaylar…
Şikayet Etmenin İnce Çizgisi: Öğretmenlerin Hakları ve Riskler
Cumhurbaşkanlığı tarafından yayınlanan mobbing genelgesi, kamu personelinin özellikle de öğretmenlerin maruz kaldıkları kötü muameleyi bildirmeleri için önemli bir dayanak sunuyor. Ancak bu hak, belirli prosedürlere uygun bir şekilde kullanılmadığında, istenmeyen sonuçlarla karşılaşılabilir olduğunu mümkün kılıyor. Bu durum, şikayette bulunan öğretmenlerin bile disiplin soruşturması ile karşı karşıya kalmasına neden olabiliyor.
Mobbing genelgesine göre, öğretmenlerin okul müdürlerini şikayet etmeleri mümkündür ancak bu süreç sıkı bir silsile kuralını takip etmektedir. Okul müdürlerini şikayet edecek öğretmenlerin, doğrudan CİMER ya da Bakanlık gibi üst mercilere başvurmadan önce, şikayetlerini İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’ne yazılı olarak bildirmeleri gerekmektedir. İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün çözüm sağlayamaması durumunda, diğer mercilere başvurulabilmektedir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu, silsile kurallarını ihlal ederek yapılan şikayetleri bir disiplin suçu olarak tanımlamaktadır. Bu nedenle, kurallara uygun davranmayan kamu görevlileri, olayın niteliğine bağlı olarak çeşitli cezalarla karşılaşabilirler.
Öğretmenlerin, şikayet süreçlerinde dikkat etmeleri gereken önemli noktaları şu şekilde sıralamamız mümkündür:
Şikayet süreçleri, öğretmenler için mobbing gibi olumsuz deneyimlere karşı bir savunma mekanizmasıdır. Ancak prosedürlerin karmaşıklığı ve uygulama hataları, bu hakların kullanımını zorlaştırabilir. Eğitim sistemi içinde, öğretmenlerin haklarını etkili bir şekilde savunmaları için daha açık ve destekleyici mekanizmalara ihtiyaç vardır.
Mobbingin her türüne karşı duruş, yalnızca bir bireysel hak değil, aynı zamanda eğitim ortamlarının daha sağlıklı ve adil bir hale getirilmesi için kolektif bir gerekliliktir.
