Okumak İçin Felsefi Filmler
Prof. Dr. Şevki IŞIKLI
Kendi sayfamda Okumak İçin Felsefi Filmler başlığıyla bir dizi film önerisinde bulunuyorum birkaç yıldan beri. Önerilere ufak tefek film okuma denemelerini de ekliyorum. Bugünkü önerim, sessiz bir western. Filmin adı, Büyük Tren Soygunu (1903) . 115 yıl önce yapılmış ilk öykülü film, yalnızca 11 dakika ve sessiz. Çünkü henüz ses yok o dönem itibariyle. Sinema icat edileli henüz 15 yıl olmuş. Sineme henüz bir bebek. Şimdi ise ona bir yetiş demek uygun düşmüyor, etkilerine ve sektörün büyüklüğüne bakarsak her açıdan, o tam bir DEV artık Sessiz olduğu için azıcık konuya değineyim diye düşündüm ama buna hiç gerek olmadığını fark ettim. Siz de arkanıza yaslanmaya bile gerek kalmadan sinema tarihinin ilk uzun metrajlı filmini bir bardak çay içimi kısalığında izleyin. İzlerken ve izledikten kısa bir süre müddet sonra da filmin etkileri üzerine düşünebilirsiniz. Kıyaslama yapıyor olmanız daha muhtemel. Yaklaşık 500 yıldır Batı'da olup bitenlerden neleri kaçırdığımızı, insanlığa ne kattığımızı kara kara düşünebilirsiniz beyaz perdenin marifetlerini izlerken. Filmi, çevrim içi film sitelerinden ve Youtube'dan da izleyebilirsiniz. Sinema tarihinin başlangıcındaki 3-5 temel taşından biriyle tanışmanın zevkini arkadaşlarınızla, varsa çevrenizde çocuklarla paylaşabilirsiniz. Göz ve görmenin diğer duyuların yerine ikame olabildiğini görebilirsiniz. Göz, görme, gözetim, gözetleme, gözlem, gözlemci etkisi, kör nokta, estetik güzellik, görselllik, görsel şölenler, seyir, seyretme, temaşa gibi bir dizi kavramı Platon'un mimesis kuramı bağlamına aktarabilirsiniz. Çok eğlenceli kesinlikle. Spor seviyorsanız bunu da seversiniz. Bedeniniz paslanmasın, sizi daha uzun süre ayakta tutsun istersiniz, bu yüzden de ona idman yaptırırsınız, değil mi? Filmleri, felsefi açıdan analiz ederken de zihninize idman yaptırırsınız. Bir tür zihin jimnastiği yani. Eğlencesi buradan ve dahi şuradan geliyor: Estetik zevklerinizle zihinsel zevkleri birleştirmekten... Sanatın taklitten ibaret olduğunu iddia eden Platon, taklitlerin yol açtığı hayati sorunlara bizi ikna etmek için nasıl çırpındığını, niye bu kadar bu konuyu dert edindiğini de anlamak için bir bakış açısı daha kazanabilirsiniz. rn İyi seyirler.
Yorumlar