Personel Genel Müdürlüğü tarafından yayınlanan resmi yazıya göre, iş bırakma eylemlerine katılan öğretmenler ciddi yaptırımlarla karşı karşıya kalabilir. Anayasa ve 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'na aykırı olduğu belirtilen bu eylemler, öğretmenlerin ihraç edilmesine kadar varan sonuçlar doğurabilir. İşte detaylar..
İş Bırakma Eylemleri ve Öğretmenler İçin Hukuki Riskler
Milli Eğitim Bakanlığı'na (MEB),bağlı eğitim kurumlarında görev yapan öğretmenler, son dönemde iş bırakma eylemleri nedeniyle ciddi yaptırımlarla karşı karşıya kalabilir. Personel Genel Müdürlüğü tarafından yayınlanan resmi yazıya göre, bu tür eylemler Anayasa'ya ve 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'na aykırı olarak değerlendiriliyor.
Resmi yazıda, iş bırakma eylemlerine katılan öğretmenlerin işe gelmemiş sayılacağı ve bu durumun aylıktan kesme cezası gibi disiplin yaptırımlarını beraberinde getireceği ifade ediliyor. Ancak daha ciddi bir durum, bu eylemlerin kamu düzenini bozacak nitelikte toplumsal olaylara dönüşmesi halinde ortaya çıkıyor. Bu tür durumlarda, öğretmenlerin Cumhuriyet'in bölünmez bütünlüğüne karşı isyana kalkıştığı gerekçesiyle ihraç edilebileceği belirtiliyor.
Uzmanlar, öğretmenlerin bu tür eylemlere katılmadan önce hukuki sonuçlarını dikkatlice değerlendirmeleri gerektiğini yeniden hatırlatıyorlar. Sendikal hakların korunması önemli bir demokratik kazanım olsa da, bu hakların kamu düzenini bozacak şekilde kullanılması ciddi sonuçlar doğurabilir. Öğretmenler, hem mesleklerini hem de toplumsal sorumluluklarını göz önünde bulundurarak hareket etmelidir.
Peki; Öğretmenlerimizin hakları ve özgürlükleri ile görev sorumlulukları arasında nasıl bir denge kurulmalı? Eğitim sistemini ileriye taşımaya çalışan bu meslek grubunun sesini duymazdan gelmek, geleceğin ışığını söndürmek anlamına gelmez mi? Hak arayışına karşı alınan bu sert tutum, eğitimde adalet ve demokrasi ilkelerini ne derece destekliyor?" Yorumu siz değerli okuyucularımıza bırakıyoruz..
