9659,48%0,49
37,93% -0,09
41,03% -0,27
3810,97% 1,15
6070,97% 0,00
Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde yönetici atamalarında kullanılacak olan Ek-1 ve Ek-2 puan cetvelleri güncellendi. Güncelleme, mesleki tecrübeye verilen önem nedeniyle genç öğretmenlerin yönetici pozisyonuna atanmasını zorlaştırıyor.
Yönetici Atamalarında Tecrübe Belirleyici Faktör: Genç Öğretmenler Avantajlarını Kaybediyor mu?
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) bünyesinde faaliyet gösteren eğitim kurumlarına müdür ve müdür yardımcısı olabilmek için gerekli olan Ek-1 ve Ek-2 puan cetvellerinin güncellenmesi, eğitim camiasında tartışmalara sebep oldu. Güncelleme, mesleki tecrübeye verilen önem nedeniyle genç öğretmenlerin yöneticilik pozisyonlarına atanmasını zorlaştırırken, tecrübeli öğretmenlerin avantaj sağladığı bir sistem ortaya koyuyor.
Ek-1 ve Ek-2 Cetvellerinde Neler Değişti?
Ek-1 cetveli, ilk defa yönetici atanacak öğretmenler için düzenlenmiş puanlama kriterlerini içeriyor. Bu cetvele göre müdürlük pozisyonunda her bir yıl için 4 puan, müdür yardımcılığında her bir yıl için 2 puan ve öğretmenlikte geçen her bir yıl için 1 puan veriliyor. Ayrıca öğretmenlerin hizmet puanının %3’ü de Ek-1 puanına ekleniyor. Bu puanlama sistemi, tecrübeli öğretmenlere ciddi bir avantaj sağlıyor.
Ek-2 cetveli ise mevcut yöneticilerin 4 ve 8 yıllık görev süresini doldurduktan sonra yeni atamalarında kullanılacak puanlama kriterlerini kapsıyor. Her iki durumda da mesleki tecrübesi yüksek olan yöneticiler avantajlı hale geliyor.
Genç Öğretmenler için Zorlayıcı Bir Sistem
Güncellenen puanlama kriterleri, genç öğretmenlerin yönetici pozisyonlarına atanmasını zorlaştırıyor. Kariyerinde henüz yöneticilik tecrübesine sahip olmayan öğretmenler, tecrübeli öğretmenler ile yarışmakta güçlük çekiyor. Eğitim camiası, genç öğretmenlerin yöneticilik pozisyonlarına erişiminde yaşanan bu zorluğun, eğitimde yenilikçi düşünce ve enerji kaybına yol açabileceğini dile getiriyor.
Eğitim Camiası Ne Bekliyor?
Ek-1 ve Ek-2 cetvelleri, öğretmenlerin mesleki gelişimini teşvik eden bir sistem olarak görülmesi gereken yapılar. Ancak güncellenen kriterlerin genç öğretmenleri dışlaması, eğitim camiasında bu sistemin liyakat ve adalet ilkeleri doğrultusunda yeniden ele alınması gerektiği düşüncesini doğuruyor.