Bir Devlet kurumunda, bir makama gidiyorum. Odasında yok. Bekleyeceğim ama odasına yakın oturacak yer yok. Biraz ilerideki koltuğa oturuyorum.

Başlıyorum beklemeye. Sol tarafımda başka bir oda var sağ tarafımda başka bir oda. Sağ tarafımdaki odanın kapısı açık, tok sesli beyefendilerin derin bir sohbeti var. Yalnız oda mahkeme gibi bir yer sanki. Kararların verildiği, ak ile karanın ortaya çıktığı bir yer gibi, hissediyorum. Adalet ile haksızlık arasındaki perde (Berzah) gibi bir oda. Ayine- i Berzah tabiri caizse. İçeride deruni bir sohbet. Berzah Alemi konuşuluyor. 

Beklediğim kişi odasına giriyor, peşinden de ben giriyorum ama hala kulaklarımda tok sesli beylerin “Berzah Alemi” konuşmaları çınlıyordu. Konuşulan yerin de etkisi vardı konunun bana bu kadar tesir etmesinde. Garipti, çözemedim. 

Odaya girince uyandım. Gözlerimi açtım daha doğrusu. Kafamın içi uğulduyordu hala. Hemen yorumlama derdine düştüm tabi. İçimde bir acı vardı çünkü. Korktum sanki. Telefonuma uzandım. Hemen arama motoruna yazdım. “Berzah Alemi nedir?” Cevabı Din İşleri Yüksek Kurulu veriyor.: Berzah Alemi; “Berzah, sözlükte “iki şey arasındaki engel, perde ve ayırıcı sınır” demektir. Dinî ıstılahtaki karşılığı ise “ölümden sonra başlayan ve mahşerdeki dirilişe kadar devam edecek olan kabir hayatı”dır.” 

Yorumlamaya devam ediyorum. Mahkeme gibi kararların alındığı bir yerdi sanki. Adalet kokusu, ak ile karanın ayrılması. Ee ben öğretmenim. İnsanın aklına denetleme geliyor, teftiş geliyor. Bir de konuşulan yer ile konuşulan konu müsemma izlenimi oluşturdu? 

Tam “ Tamam çözdüm” diyeceğim ama yer, konu tamam da işin içinde kişiler var bir de. O kişiler kim? Benim bildiklerim değildir. Zira Berzah’ı bilen Hukukullah’ı bilir. Adaletten şaşmaz. Etkilenmez kimseden. Allah Allah. 

Ayine-i Berzah’ta Berzah Alemi sohbetindeki tok sesli Beyefendiler de kim ola? 

Neyse, rüyamız Hayrola…

​​Gülay ÇETKİN

​​​​​​Eğitim Gücü Sendikası Denizli İl Temsilcisi