Birkaç önemli hususu yazmaya mecbur kaldım. Aslına bakarsanız şu güzelim ülkemizde bazı insanların doğaya ve insanlığa bir hamam böceği kadar faydası olmuyor. Benim için zaman kaybı. Lakin bu hamam böcekleri safi zihinleri bulandırdıkları için birer tokat tarzında hayasız yüzlerine yapıştırmak lazım geliyor.
Evvela tüm dünyayı saran belalar, musibetler ve virüsler karşısında dik duran maddi manevi fadakarlık gösteren hükümetimizin her bir bireyini tebrik ederim. Başta Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a, Sağlık bakanımız Sayın Fahreddin Koca'ya ve Milli eğitim bakanımız sayın Ziya Selçuk'a şükranlarımı sunarım. Zor günleri ülkece el ele omuz omuza aşmamız gerekirken bazı parazitlerin varlığı midemizi bulandırıyor. Korona virüsünden daha tehlikeli olan bu fosiller aynen virüs gibi pusuya yatıyor. Uygun ısı ve sıcaklıkta ilk fırsatta pusuda çıkıyor ve tüm kin ve öfkesini kusmaya çalışıyor. Halkı kin ve düşmanlığa sevkediyorlar. Milli ve manevi değerlerimiz üzerinden algı yaparak sosyal dengeyi uyum ve ahengi bozmaya çalışıyorlar. Bunların nesilleri ne zaman tükenecek diye beklersek kıyamete kadar pis nefesleri ensemizden eksik olmayacak bilesiniz... O yüzden bizim dik durup bunların hayasız yüzlerine tükürmemiz lazım. Ne kadar adi ve gereksiz olduklarını hatırlatmamız lazım.
Malumunuz bir haftadır mezkur belalardan dolayı tatil edildi. Akabinde uzaktan eğitim başladı. Bu pusuya yatmış nefesi kokuşmuş taaffün etmiş virüsler saldırıya geçtiler. Neymiş uzaktan eğitime başörtülü bir öğretmen ile başlamak doğru değilmiş. Bilmem neye neye göre aykırıymış. Yani değerli dostlar bir insan manevi ve milli duygulardan yoksun ise, zeka seviyesi vücut sıcaklığının altında ise çok da yapacak bişey yok. Muhatap almaya bile değmez ama dedim ya safi zihinleri bulandırmasına müsaade etmemek için yazmaya mecbur kaldım. Efendim başörtülü olsun veya olmasın tüm vatandaşlarımız hangi meslekte olurlarsa olsunlar eşittirler, kardeştirler. Zaten artık ne açık ne de kapalı insanlarımızın böyle bir sorunu kalmamıştır. Açık veya kapalı insanlarımız her ortamda uyum ve ahenk içerisinde hayatına devam edebilmektedir. Gereksiz ve kalitesiz insanların, beyni örümcek ağıyla çevrilmiş dar kalıplarda hapsolan dar düşünceli sözde yazarların kuyruk acısı var o yüzden ısıtıp ısıtıp bu meseleleri halkımızın önüne koymaktadırlar. Takmayın, muhatap almayın, yüzüne tükürün...
Bir diğer konu ise uzaktan eğitim esnasında bu ülkenin bir dönem başbakanı olan demokrasi ve İslam şehidi Adnan Menderes'in asıldığı sahnenin gösterilmesiydi. Evet keşke boynuna ip geçirilme sahnesi olmasaydı. Keşke sadece bir dönem günümüzde olduğu gibi bazı vatan hainlerinin ne kadar gözü dönebileceği anlatılsaydı. Çocuklarımız tarihi bilmek zorunda. Yarının büyükleri ülke yönetiminde söz sahibi olacak gençlerimizin çocuklarımızın tarihi iyi bilmeleri lazım. Ta ki hainliklerin nereden geleceğini kestirebilsinler.
Yine her ne olursa olsun bir iki olumsuz kare üzerinden sürecin tamamını baltalamak sürecin arkasındaki yüzlerce kişinin emeğine saygısızlıktır. Hele ki gelmiş geçmiş en iyi milli eğitim bakanı olan Ziya Selçuk'a istifa çağrısında bulunmak hadsizliktir.
Bu kadar çalışkan, kaliteli, liyakatli ve nazik bir bakanı üzmek nezaketsizlik ve kalitesizliktir.
Olumsuz bakış açısına sahip olanlar bir sinek kanadını gözbebeğine yakınlaştırır arkada kocaman dağ gibi hasenatı görmek istemez. Bu insanlardan uzak durun sevgili dostlar.
Sayın bakanımıza da lütfen sahip çıkalım. Hamam böceklerini de ilaçlamayı unutmayalım. Sevgi ve saygılarımla...
Selçuk Tütak
Eğitimci Yazar