.

Öğretmenlerin eğitim politikalarından beklentileri var..

Öğretmen adaylarının eğitim politikalarından beklentileri var.

Öğrencilerin beklentileri var

Velilerin beklentileri var.

Daha mı?

Var var!

Muhalefetin de, iktidarında eğitim politikalarından beklentileri var.

Bakıldığında bu beklentiler ortak payda da buluşuyor mu tartışılır.

Fakat eğitim politikalarının dengede durması ( çok partili rejim) gerekirken, söz sahibi politikalarda işlevsellikten ziyade gayeye has çoğunlukla gücü elinde bulunduran söz sahibi olduğu gözlemleniyor.

Güç dengelerinde bir şaşma oldu mu bundan nasibini elbette eğitim paydaşları alıyor.

Hemen hergün değişime yönelik yeni bakış açılarına gark oluyoruz.

Neyden mi bahsediyorum ?

Gün geçmiyor ki avuçlarımızda bitiveren yeni kararlardan bahsediyorum.

Hazırbulunuşluk düzeylerine bakılmadan, her hangi bir değerlendirme yapılmadan yeni politik uygulamalar şıp diye karşılaşmamız biz eğitim paydaşlarını artık yordu açıkcası.

Misal mi?

Hop “mülakat” gidiyor. Hop “mülakat” geri geliyor.

Hop “ Artık öğretmen kayırmacılığı olmayacak “ yönetmeliği geliyor. Hop sözleşmeli öğretmenlik geliyor.

Tam yeni yapılanmaya uyum sağlayacağız demeye kalmıyor,

Hop “Sözleşmeli öğretmenlik süreleri değişiyor”.

Hop uzman öğretmenlik 10 yıl, Başöğretmenlik 20 yıl şartı geliyor. Hop kriterler daha yürürlüğe girmeden değişmiş!

Hop “Öğretmen Akademileri “ avucumuza koyuveriliyor.

Örnekleri çok!

Yaz yaz bitmiyor.

Şimdi de, Milli Eğitim Akademisi kurulmasını da içeren Öğretmenlik Mesleği Kanunu Teklifi, TBMM Genel Kurulunda kabul edilerek yasalaştı.

Öğretmen akademileri ile ilgili değinmek isterim ki, güzel maddeler olduğu kadar “öğretmen” mesleğini ayrıştırıcı, onurunu zedeleyici, işlevsellik bazında yaralayıcı maddeler de bulunuyor.

Sözleşmeli şeklinde daha en başta kulakları hırpalayan ve öğretmenlik mesleğinin doğasını yok eden, ayrıştırıcı kavramı yanında öğretmenlik akademisinden 70 alamayan öğretmenlerin elenmesi yanında sürelerdeki kırıcı yapı üzücü açıkçası.

1.basamak: 4 yıl lisans bitir,

2.basamak: KPSS ye gir, Kazan,

3.basamak: Mülakata gir,

4.basamak: Öğretmen ol! ama yetmez, sen yeteri kadar pişmemişsin birde

5.basamak: Öğretmen Akademilerinde piş! Yetiş!

6.basamak: Akademilerde en az 70 al!

Farkında mısınız?

Say say bir türü bitmiyor!.

Oysa Milletvekillerine “sen pişmemişsin!, birde vekil adayı ol, yetiş, sınavlara gir! yeterliliği geçersen asil vekil olabilirsin denmiyor!

Sen Vekil olmuşsun, yinede yeterliliğini sorgulayalım, Vatanına milletine yeterli özveri ve değeri verebiliyor musun? Bir bakalım, vekil iken yeniden akademilere alalım, sınavlara tabi tutalım, yetiş sonra asilliğini sürdür”  denmiyor!

Bitmiyor tabi örnekler oldukça çok!

Hatta öğretmenliğini hak etmiş, yıllarca öğretmenlik yapan öğretmenler de yeterli mi diyerek öğretmen akademilerinde test edilecek! Hemde okul müdürleri tarafından!

Derslere girecekler ve yeterlilikleri sorgulanacak!

20 yıl öğretmen ol! Ama idareci seni test etsin!

Ne kadar suistimale açık bir yönetmelik!

Yetmiyor, öğretmen idarecisi tarafından yeterli bulunmaz ise, müfettişler tarafından yeterliliği ölçülecek ve yeterli mi? 20 yıllık öğretmen değerlendirilecek ve eğer uygunluğu verilmemişse müfettiş tarafından memur statüsüne dönüştürülecek!

Sayın vekillerimizin de öğretmenler gibi sürekli omzunda bir kambur yük var mı merak ediyorum doğrusu?

Sizlerde çok kambur var mı sahi değerli vekillerimiz?

Meb Bakanlarımız?

Değerli Yöneticilerimiz?

Sürçi lisanlar, gaflar, yanlış hamle ve icazetler, sümen altılar, yandaş tutum ve eylemler ve daha zikredilmemiş yanlış uygulamaların hesabı sorgulanmazken, söz meclisten dışarı “ siz napıyorsunuz?” sorusunda bile hatayı sorgulayana yöneltirken, bu derece öğrencileri için çırpınan öğretmenlere hak görülen bu kambur yönetmelikler, icazetler hiç mi vicdanlarınıza değmiyor?

Elbette daha öncede belirttiğim gibi aydınlık meşalesini taşımaya and içmiş meslektaşlarıma dair güzel maddeler de yok değil.

Öğretmen, yönetici ve diğer personelin mesleki gelişimi, kariyer basamaklarında ilerlemeleri ve görevde yükselmeleri için eğitim programları hazırlamak, uygulamak ve değerlendirmek üzere Bakanlığa bağlı Milli Eğitim Akademisi kurulması güzel bir eylem.

Burada önemli ayrım hizmetiçi eğitimleri dizayn edilmesi noktasında akademiler oldukça yapıcı.

Ayrıştırmadan, geliştirici ve yapıcı uygulamalara önderlik eğilmesi sınav vs eleme usullerine yer vermeden destekleyici uygulamalara önderlik edilmesi güzel çalışmalardan sayılabilir. 

Öğretmenlerin, yöneticilerin bilgi, beceri, tutum ve değerler ile dijital yeterlikleri kazandıracak eğitim faaliyetleri planlayıp uygulanmaya dönük çalışmaları,

Eğitim öğretim alanında bilimsel ve teknolojik gelişmeleri takip ederek, görev alanına giren konularda yayın yapacak; araştırma, geliştirme, proje faaliyetleri ve bilimsel çalışmalar yürütmeyi destekleyen çalışmalar yine ve görev alanıyla ilgili konularda yurt içi veya yurt dışı üniversiteler ve diğer kurum ve kuruluşlarla işbirliği gerçekleştirecek çalışmalara ön ayak olması muazzam açıkcası.

Yeni nesil öğretmenlikte dijital alanda ki gerekli görülen öğretmenlere yeterlilini arttırıcı politik hamleler eksikliği azaltmaya dönük yapıcı çalışmalar, yurt dışı deneyimlemenin önünü açacak politikalar, geleceği yetiştirecek öğretmenler için, bir başka deyişle ışık işçileri için olumlu yapılanma politikaları diyebilirim gönül rahatlığı ile.

YÖS sınavlarının içeriğine daha da bir eğilinip, daha da genişleterek her branşta öğretmeni yurt dışı deneyimi sunulmasının önünün açılması geleceği inşa edecek öğretmenler için büyük fırsat.

Dijital çağdan bahsederken, teknoloji ve bilişime dönük öğretmenlere destek hizmetiçi eğitimler sunulması yine bir başka olumlu yapılanma çalışmaları yürütümü yapıcı maddeler olacağı kanısındayım.

Lütfen kalbinizden sevgiyi, saygıyı, özveriyi, inancı ve nezaketi hiç ama hiç eksik etmeyin..

SEVGİYLE KALIN..