Özgürleşme kendi kendine hareket etme, davranma, karar verme gücü olarak psikoloji kapsamında ele alınır.
Bilindiği üzere psikolojik olgunluk kavramı, duygu ve düşüncelerini ayırt edebilen, ben merkezciolmayan, güçlü ve zayıf yönlerin farkında, en az kendisi kadar başkalarının duygu ve düşüncelerine de değer vermeyi de içerir.
Aslında burada sorulması gereken kişi özgürleşmeden psikolojik olgunluk elde edebilir mi? Elbette hayır. Çünkü kendi kendine hareket edemeyen bir kişinin psikolojik olgunluğu yerinde olabilir mi? Sadece bu değişken bağlamında ele alındığında konu anlaşılmaktadır. Kendi kendine hareket edemeyen kişi edilgen kişi demektir. Pasif kişi özgürleşmediği için psikolojik olgunluğa ulaşması mümkün değil. Çünkü edilgen kişi başkalarına bağımlı bir anlayış geliştirir ki bu da psikolojik olgunlukla doğrudan bağlantılıdır. Bu bakımdan baktığımızda asıl tartışılması gereken hususların başında, bireylerin bağımlılıktan nasıl kurtulacağı gelmektedir.
Bireyler bağımlı bir hayatı benimsememek için karar verme gücünü arttırmak zorundadır. Bunun için de birey kendi olumlu ve olumsuz yönlerini tanımak zorundadır. Buna bağlı olarak kendini geliştirmek zorundadır. Diğer taraftan birey özgürleşmek için gerektiğinde toplumla ters düşmemek kaydıyla bazı değerlerini sorgulayabilir.
Yine, etkili karar vermek için var olan durum da bilgi toplamak zorundadır. Durum analiz edildikten sonra uygun kararları dahiletmek gerekmektedir. Sonuç olarak, özgürleşmek bireyin psikolojik olgunluğuyla doğrudan ilgilidir. Kişi bunun için karar verme gücünü arttırmak zorundadır. Bu nedenle karar vermek için uygun stratejiler geliştirilmelidir.