KOCAELİ (AA) - Kocaeli'nin İzmit ilçesinde ablasının boşanma aşamasındaki kocasını tabancayla vurarak öldürdüğü iddiasıyla hakkında dava açılan tutuklu sanığın yargılanmasına başlandı.
Kocaeli 3. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, sanık R.A, ablası N.A. kızları M.Y, E.Y. maktul Hüseyin Y'nin yakınları ve taraf avukatları katıldı.
Söz verilen sanık R.A, ablası N.A'nın eniştesi tarafından darbedildiğini, bu nedenle olay öncesinde yanında kalmaya başladığını söyledi. Olay günü ablasıyla eşyalarını almak için eve gittiklerini aktaran R.A, "Bir ara poşet almaya dışarı çıktım, sonra geri geldim. Ablam ve eniştem yaklaşık 10 dakika yatak odasında bir şeyler konuştu. Odadan sesler yükselince yanlarına doğru gittim. Eniştemin elinde bıçak vardı. Bana, 'Sen benim evime karışamazsın.' dedi. Üzerime yürüyünce ben de balkona doğru kaçtım." diye konuştu.
R.A, bu esnada yeğeni M.Y'nin babasını tutmaya çalıştığını aktararak, eniştesinin peşinden geldiğini, bu nedenle evin çıkış kapısına yöneldiğini ve kendisini korumak amacıyla eniştesine tabancasıyla ateş ettiğini öne sürdü.
Kaç sefer ateş ettiğini hatırlamadığını aktaran R.A, "Eniştemin yaralandığını anlamadım. Korkuyla oradan ayrıldım, eve gittim. Sonra polise teslim oldum. Tahliyemi talep ediyorum." dedi.
Maktulün eski eşi N.A. da evliliği boyunca eşinden fiziksel ve psikolojik şiddet gördüğünü, eşinin alkol ve uyuşturucu kullandığını ileri sürdü. Olaydan 15 gün önce kızı M.Y. ile sanık kardeşi R.A'nın evine sığındığını aktaran N.A, "Küçük kızım babasının yanında kaldı. Boşanmaya karar vermiştim. Babasını sakinleştirmek için küçük kızım E.A. evde kaldı. Kızım bize 'Eve sakın dönmeyin.' diyordu." ifadesini kullandı.
Evde boşanma aşamasındaki eşiyle tartışmaya başladıklarını anlatan N.A, "Bana küfür etti, 'Öldürürüm sizi.' dedi. Elinde bıçak vardı. Kardeşim R.A. ile kızlarım bağrışmamıza geldi. Hüseyin bana ve kardeşim R.A'ya bıçak salladı, salona kaçtık. Kızlarım Hüseyin'i tutmaya çalıştı. R.A. evin çıkışına giderken Hüseyin bıçakla hamle yaptı. R.A. kapıyı açamadı. Hüseyin'in elinde iki bıçak vardı. Devamında da R.A'nın silahla ateş ettiğini gördüm. 'Ne yaptın.' dedim. Sonra R.A. evden ayrıldı. Olayın şokuyla kaç el ateş etti hatırlamıyorum. Ben bağırmaya başladım. Hüseyin'in yere düştüğünü hatırlıyorum. Ben şikayetçi değilim." şeklinde konuştu.
Mahkeme Başkanı'nın, "Sağ elinde atış artığı çıkmasına ne diyorsun?" sorusuna N.A, "R.A. ateş ettiğinde ben çok yakınımdaydım ancak ne silaha ne de R.A'ya dokunmadım. Hüseyin'e de dokunmadım. Tampon yapıldığı esnada kızım M.Y'ye havlu getiriyordum. Silaha doğru elimi kaldırmış olabilirim, hatırlamıyorum ancak silaha ve R.A'ya dokunmadım." yanıtını verdi.
- "Bize tek sahip çıkan dayımdı"
Maktulün kızı M.Y. babasını çok sevdiğini ancak uyuşturucu ve alkol kullandığını, kendisini de darbettiğini öne sürdü.
Babasının kendisini sürekli tehdit ettiğini iddia eden M.Y, "Babam bana, 'Seni ormana götürürüm, seni bağlarım kimsenin haberi olmaz.' diyordu. Annemi de dövdü, 'Hepinizi öldürürüm.' diyordu. Dedem ve amcam bize, 'Olay günü babanızın elinde bıçak yoktu. Bize saldırmadı.' diye söylememizi, yalan ifade vermemizi istediler. Biz bunu kabul etmeyince dedem ve amcamın bize tavırları değişti. Bize hiçbir şekilde yardımcı olmadılar. Can güvenliğimizin olduğunu düşünmüyorum. Dedem ve amcamdan da korkuyorum. Olay tarihinden öncesi de dahil annemin anlattıkları doğrudur. Benim kimseden şikayetim yok." ifadesini kullandı.
Diğer kız çocuğu E.Y. de babasının uyuşturucu ve alkol kullandığını bildiğini, daha önce de cebinde uyuşturucu bulduğunu aktararak, şunları anlattı:
"Babam bana şiddet uygulamazdı ama tokat atmışlığı vardır. Babam agresif insandı. Hiçbir şey bulamazsa, 'Sehpanın üzerinde neden toz var?' diye kavga çıkarırdı. Sürekli annemi darbederdi. Annemi babasıyla görüştürmüyordu. 'Sen babanla mı görüşüyorsun?' deyip annemi darbederdi. Annem, ablam ve dayımın anlattıkları doğru. Bize tek sahip çıkan dayımdı. Bir eksiğim olduğunda baba gibi alıyordu. Babam beni parka götürmemiştir ama dayım çok kez götürmüştür. Kendisinden şikayetçi değilim. Can güvenliğimizin olmadığını düşünüyorum. Dedem ve amcamdan şikayetçiyim."
Maktulün babası Kerami Y. de sanıktan şikayetçi olduğunu söyledi.
Mahkeme Başkanı'nın, "Oğlun, karısını ve kızlarını darbediyormuş, doğru mu? Oğlun uyuşturucu kullanıyor muydu?" sorusuna Kerami Y, "Oğlum ile gelinim arasında anlaşmazlık var mıydı, bilmiyorum. Dövdüğünü duymadım, görmedim. Ben 8 yıldır gelinimle muhatap olmuyorum, görüşmüyorum. Zaten ne oldukları duruşmada anlaşılmıştır." cevabını verdi.
Bunun üzerine Mahkeme Başkanı, "Ne oldu da anlaşıldı, söyle biz de bilelim." demesi üzerine Kerami Y, "İftira atıyorlar. Olay yerinde oğlumun elinde bıçağın olmadığını polisler söyledi. 'Olayda bıçak yok ancak torunların bıçaktan bahsediyorlar.' deyince ben de torunlarıma denk geldiğimde, 'Polisler bıçak yok.' diyor, 'Siz neden babanıza iftira atıyorsunuz.' dedim. Olay bundan ibaret, ben 'Yalan beyanda bulunun.' diye bir şey demedim." diye konuştu.
Mahkemede dinlenilen tanıklar, silah sesi duyduktan sonra maktulün evine gittiklerini, Hüseyin Y'nin yanında bıçak görmediklerini iddia etti.
N.A, kardeşi R.A'nın silahla ateş edene kadar bıçakların maktulün elinde bulunduğunu, daha sonra kendilerinin ambulansla hastaneye gittiğini anlattı.
Katılan Kerami Y'nin avukatı Cahit Çiftçi de temin edilen kriminal raporlar itibarıyla N.A'nın kıyafeti üzerinde atış artığına rastlanıldığını anımsatarak, "Aynı zamanda sağ el iç ve dışında da atış artığına rastlanılmıştır. Sanık R.A'da atış artığı bulunamamıştır. Bu çelişkiyle ilgili Adli Tıp Kurumundan rapor alınmasını talep ediyoruz." dedi.
Bunun üzerine Mahkeme Başkanı'nın "Olaydan sonra elini yıkadın mı?" sorusunu sanık R.A, "Ben eve gittiğimde çok terlemiştim. Elimi yüzümü yıkadım, su içmiştim. Sonra gidip teslim oldum." şeklinde yanıtladı.
Mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı erteledi.
- Olay
Yenişehir Mahallesi Ahmet Ziya Sokak'ta 2 Eylül 2023'te R.A. ile ablasının boşanma aşamasındaki eşi Hüseyin Y. arasında tartışma çıkmış, R.A'nın açtığı ateşte yaralanan eniştesi, kaldırıldığı özel hastanede yaşamını yitirmişti.
