MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "CHP Genel Başkanı şaşırmış, su kaynatmıştır. Buradan bakınca CHP ile DEM Parti'yi ayırt etmekte çok zorlandığımızı, hatta CHP ile PKK'yı birbirine karıştırdığımızı söylemek abartılı bir iddia olmayacaktır." dedi.

Bahçeli, MHP TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Tanzimat'ın ertesinde başlayan Kürtçülük propagandasının, Türk milletini tesiri altına hemen alamadığını ancak tıpkı bugünkü gibi bölücülükten ve bölünmeden fayda uman ihanet yanaşmalarının meseleyi istismar etmekten de geri durmadıklarını söyledi.

"Sözde Kürt sorunu, insani bir yaklaşım açısından değil, dün Osmanlı İmparatorluğu'nu bugün de Türkiye Cumhuriyeti'ni parçalamak gayesiyle gündeme getirilmiş sipariş bir projedir." diyen Bahçeli, yaklaşık 1,5 asırlık bir mazisi olan sözde "Kürt sorununun", Mezopotamya petrol sahasını ele geçirmeye odaklanmış sömürgeci anlayışın, Türkiye ile Rusya arasında kurmayı planladığı tampon devletin maskesi olarak üretildiğini belirtti.

Sözde "Kürt sorunu" etrafında buluşanların önce tarih şuurundan, sonra da milli vicdandan çok uzağa savrulanlar olduğunu ifade eden Bahçeli, şunları kaydetti:

"Aslında olmayan bir sorunu varmış gibi göstermek, daha başlangıç aşamasında çürük bir zemine basıldığının işaretidir. Kürt kardeşlerim, ayrı etnik topluluk olmayıp, Türk milli dokusunun asıl ve temel unsurlarındandır. Farklılık üzerine kurulan politikaların, ayrımcılığın ve ikinci sınıf vatandaşlık tanımının kundağı olduğu iyi bilinmelidir. Muhalefetin ve bölücü zihniyetin, bu eksende ürettiği laçkalaşmış ve marazileşmiş yuvarlak çözüm önerileri mahut bariz gerçeği asla değiştirmeyecektir. Biz beraberce yurdumuza alçakları uğratmadık; hayasız akınlara gövdemizi siper ettik; istiklal uğrunda, namus yolunda beraberce can verdik. Topraklarımızın bağında, bahçesinde; vatanımızın suyunda, yokuşunda; insanımızın gözyaşlarında ve dualarında beraberce bulunduk; şahlanıp köpüren nehirlerimizde kanlarımız karışarak aktı; aynı tende can, aynı tarihte şan, aynı kültürde kardeş olduk."

Bin yıldan beri bir arada yaşayan ve geniş bir coğrafi bölgeye yayılan kardeşler arasında mahalli şartlardan kaynaklı çeşitlilikler bulunmasının doğal olduğunu dile getiren Bahçeli, "Bu durum, sosyolojik ve kültürel değişimler sonucunda belirginlik kazanmıştır. Vaki işbu gerçeği anlamakta direnen emperyalizmin şu anki uşakları; Kürt kimliği, anayasal statü, özerklik, federasyon, ana dilde eğitim ve savunma hakkı konularında ortalığı ayağa kaldırmaktadır." diye konuştu.

Tüm bunların açıkça Türkiye'yi, Türk milletini ve Türk vatanını bölmeye ve parçalamaya dönük hamleler olduğunun altını çizen Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Tüm taraflara söylemek isterim ki Türkiye'de Kürt sorunu yoktur. Tarihsel süreç içinde Türk milleti üzerinde oynanan oyunlar ve bölücülük kalkışması vardır. Sözde Kürt sorunu kanlı emperyalistlerin tuzağıdır, sözde Kürt sorunu bölücü terörün hain ve kanlı eylemlerini sakladığı ihanet kılıfıdır. Küresel emperyalizmin hiç değişmeyen stratejisi, karşısındaki güçleri dıştan kuşatmak, sanal sorun alanlarını genişleterek içten çökertmektir. Türk milleti halklar koalisyonu, etnik kökenler mecmuu değildir. Türk milleti uçurum gibi derinleşen farklılıkların geçici ittifakıyla kurulmuş yığın veya gevşek topluluk asla olmamıştır. Sorun yaygarası koparanlar, en başta Kürt kardeşlerimizin canı ve varlığı üzerinde pazarlık yapan namertlerdir."

- "Kürt kardeşlerim oynanan oyunları artık görmelidir"

MHP lideri Bahçeli, partisinin, Kürtleri problem olarak görenlere izin vermeyeceğini ve müsamaha göstermeyeceğini; milletle yekvücut olarak ihanete mızrak gibi saplanmaktan da bir an olsun tereddüt etmeyeceğini vurgulayarak, ayrılmayacak kadar iç içe geçmiş bir millet yapısında, kimliklere göre tabakalar oluşturmak kadar şiddetli bir patlayıcının henüz keşfedilmediğine işaret etti.

"Ne var ki Kürt kardeşlerim oynanan oyunları artık görmelidir. Terör baronlarını hayal kırıklığına uğratmak, milli ve manevi vecibeleridir." ifadelerini kullanan Bahçeli, "Kardeşlik duygusu tek taraflı taşınacak bir bağ değildir. Bu, herkesin samimiyet ve sabırla sahiplenmesi gereken manevi ve tarihi bir yükümlülüktür. Bugüne kadar iş hayatından siyasete, bürokrasiden eğitime, ticaretten tarıma, spordan sanata hakkı yenen, hakkı gasbedilen Kürt kardeşim olmuş mudur? Şayet varsa onların sözcüsü olmaya, onların haklarını savunmaya her zaman hazırız ve buradayız." diye konuştu.

Bölücülüğün çıkmaz sokak, bin yıllık birliği yıkma emelinin ise hezimete uğramaya mahkum olduğunu söyleyen Bahçeli, Türk milletinin fitne ve fesat yuvalarını bağrından söküp atmaya muktedir olduğunu; gücünün, kendi kaderine bizzat yön vermeye her zaman yeteceğini belirtti.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin "sokakta bulunmadığını" vurgulayan Bahçeli, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne vatandaşlık bağıyla bağlı olan herkesin; ırk, dil, din ve mezhep farklılığına bakılmaksızın Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran Türk milletinin eşit ve saygın fertleri olduğunun altını çizdi.

Bahçeli, "Türk milletine yeni kimlik ve isim arayışları, yeni vatandaşlık icatları boş ve nafile teşebbüsler olarak kalmaya her zaman müstahaktır. Türk milleti varsa, Türkiye Cumhuriyeti Devleti de ilelebet payidar kalacaktır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin ve büyük Türk milletinin varlığına MHP ve Cumhur İttifakı fedakarca sahip çıkacaktır. Türkiye bizimdir, bu aziz vatan hepimizindir. Bunun için haykırarak diyoruz ki; çok yaşasın kardeşliğimiz, çok yaşasın milletimiz, var olsun devletimiz." değerlendirmelerinde bulundu.

Devlet Bahçeli, Esenyurt, Halfeti, Batman ve Mardin belediyelerine yönelik görevlendirmelerin, demokrasinin ve milli iradenin inkarıyla ilişkili olmadığını; bu durumun, söz konusu belediye başkanlarının terör örgütüyle irtibat, iltisak ve illiyet bağlarından dolayı gerçekleştiğini söyledi.

Türkiye'de hukukun üstünlüğünün havi ve hakim; yargı kararlarına riayet ve saygının ise mecburi olduğunun altını çizen Bahçeli, "Geçici olarak görevden uzaklaştırılan belediye başkanları hukuki süreçlerin sonuçlanmasını sabırla beklemelidirler. Adaletten ödün vermek ve yargı kararının hükümet eliyle icrasını savsaklamak hiç kimseye bir şey kazandırmayacaktır. Anayasa ve ilgili yasalar son derece açıktır." diye konuştu.

- "Ucuz numaraları bırakmalısın, ayağını da denk almalısın"

MHP Genel Başkanı Bahçeli, CHP'nin uzlaşmaz ve provokatif hamlelerinin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile kendisinin en son grup toplantılarında yaptıkları konuşmalarla iyice canlanan kardeşlik ortamının sabote edilmesini hedef aldığını söyledi.

Bahçeli, şunları kaydetti:

"Özellikle ciddi sağlık sorunları olan, yaşı kemale ermiş bulunan ve köklü bir aileye mensup Kürt ağası Sayın Ahmet Türk'ün istismar edilmesi, İmralı'yla DEM Parti arasına çomak sokma sinsilikleri, CHP'nin başını çektiği kara kampanyanın dış bağlantılı mahsulüdür. Özgür Bey çığırından çıkmış, çılgına dönmüş, gergin yüz hatları, bozuk ve bulanık dil yapısı içine sürüklendiği krizin büyüklüğünü gözler önüne sermiştir. CHP Genel Başkanı şaşırmış, su kaynatmıştır. Buradan bakınca CHP ile DEM Parti'yi ayırt etmekte çok zorlandığımızı, hatta CHP ile PKK'yı birbirine karıştırdığımızı söylemek abartılı bir iddia olmayacaktır. CHP kaynağından kopan, yatağına küskün akan dere gibidir. Bu gidişle kuruması ve derin çatlaklar yaşaması mutlaktır.

Özgür Bey'in, Esenyurt'ta adalet müessesine saldırması, Cumhuriyet savcılarımıza hakaret etmesi, Sayın Cumhurbaşkanımızı suçlaması normalleşme masalı anlatan CHP'nin kısa devre yapmasına, milletimizin sinir uçlarıyla oynamasına yol açan nezaketsizlik ve su katılmamış edepsizliktir. Ayrıca kayyum ataması karşısında Özgür Bey'in, 'Söz bitmek üzere, bu kötülükle mücadele etmek için ne gerekiyorsa o yapılacak' sözlerine binaen ben de diyorum ki, ateş olsan cürmün kadar yer yakarsın, ucuz numaraları bırakmalısın, ayağını da denk almalısın. Siyasette önemli hizmetlerde bulunmuş, şu an Genel Başkanlığı Cenabıallah sana nasip etmiş. Aklını başına al, CHP'yi sev, Türkiye'yi sev, herkesi sev, sonra da 'Ben kendimi de seviyorum' diyebilirsin."

"CHP'nin başını çektiği nifak siyasetinin gideceği bir yer olmadığını" söyleyen Bahçeli, "Terör dilinin, bölücü dayatmanın, Kandil provokasyonlarının, sokağı adres gösteren şeytanlıkların sonu ve sonucu olmayacaktır. Belediye başkanları ya adam gibi görevlerini yapacaklar ya da Türk devletinin hukuk sınırları içinde aldığı meşru ve haklı tasarruflara katlanacaklardır. Devlet seyreder, görmüyor derler; devlet durup bekler, ihmal ettiğini düşünürler; devlet uyur gibi yapar, zaafa uğradığını ileri sürerler; ancak öyle bir zaman gelir ki, muktedirliğini cümle aleme hükümran vasfıyla ispat eder, hıyanetin başına da dünyayı yıkar." ifadelerini kullandı.

Bahçeli, Mecliste 2025 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2023 yılı Kesin Hesap Kanunu Teklifi'nin görüşmelerinin başladığını anımsatarak, partisinin milletvekillerinden, bütçe görüşmelerine aktif olarak katılmalarını ve Cumhur İttifakı'nın doğasına uygun siyasi tavırlarını korumalarını istedi.

Dışişleri Bakanlığının 2025 yılı bütçesi TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Dışişleri Bakanlığının 2025 yılı bütçesi TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda

Devlet Bahçeli'nin, grup toplantısında, Cumhuriyet'in 200'üncü yılını simgeleyen ve üzerinde "2023-2123 Yeni Yüzyıl Yeni Türkiye" yazılı yüzük ve rozet ile isminin yazılı olduğu saat taktığı görüldü.

MHP lideri Bahçeli, toplantı çıkışında bir gazetecinin, "İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'na randevu talebine bir yanıtınız olacak mı?" sorusuna, "Ne maksatla randevu talebinde bulundular bilemiyorum. Ama Ekrem İmamoğlu Bey'in siyasetini tasvip etmediğim için kendisiyle görüşmeyi uygun bulmuyorum. Çünkü bu görüşmeden istismarla, yanlış yorumlarla Türkiye'de bazı gelişmelere MHP'yi de bulaştırmak isteyebilirler. Biz daha dikkatli olmak mecburiyetindeyiz." yanıtını verdi.

(Bitti)

Kaynak: aa