Türk Kızılay Genel Başkanı Fatma Meriç Yılmaz, yaşanan şehir savaşları nedeniyle her gün masum sivillerin büyük bedeller ödediğini belirterek, bunu önlemek için uluslararası insancıl hukuka uyulması çağrısında bulundu.
Yılmaz, Cenevre'de düzenlenen 34'ncü Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Konferansı'nın Delegeler Konseyinde sivil yaşam alanlarında gerçekleşen silahlı çatışmalar ve bunun insani etkilerine ilişkin konuşma yaptı.
Konsey tarafından kabul edilen "Şehirlerde Savaş: Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Hareketinden Önemli Çağrı" başlıklı taslak kararı Türk Kızılay olarak tamamen desteklediklerini belirten Yılmaz, böyle bir kararın alınmasına çok ihtiyaç duyulan bir süreçten geçildiğini kaydetti.
Yılmaz, "Her gün masum sivillerin büyük bedeller ödediği şehir savaşlarının korkunç ve acımasız gerçekliğine tanık oluyoruz. Bir zamanlar yaşam dolu olan şehir sokakları, artık birer yıkım alanı haline geliyor. Sivillerin yaşamları paramparça oluyor. Kritik altyapılar tahrip ediliyor. İnsanlar su, gıda, barınma ve sağlık gibi yaşam için zorunlu temel ihtiyaçlardan yoksun kalıyor. Daha da kötüsü, insani yardıma erişim engelleniyor." dedi.
Tüm bu dayanılmaz acılar karşısında siviller ve insani yardım çalışanlarının korunması için kararlı olduklarını vurgulayan Yılmaz, bu hususta uluslararası insancıl hukuka uyulması sorumluluğunu desteklediklerinin altını çizdi.
Yılmaz, bu kuralların sivilleri koruduğunu, çatışmalar sırasında güvence altına aldığını ve onların gerekli insani yardımı almasını sağladığını ifade ederek, "Kuşatma durumlarında sivil can kaybını önlemek veya en aza indirmek için geçici tahliyeler bazı durumlarda gerekli olabilir ancak kuşatmalar, sivilleri belirli bir bölgeyi terk etmeye zorlamak için kullanılmamalı. Türk Kızılay tüm taraflara acilen insani yardım koridorlarının açılması, sivillerin güvenli geçişlerinin garanti altına alınması ve hayat kurtarıcı yardımlara engellenmeksizin erişimin sağlanması çağrısında bulunuyor." diye konuştu.
Sivilleri insani yardımdan mahrum bırakmanın, açlığa terk etmenin ve tahliye edildikleri yerde onlara saldırmanın uluslararası insancıl hukukun ihlali, aynı zamanda savundukları değerlere ve prensiplere de aykırı olduğunu vurgulayan Yılmaz, uluslararası topluma, temel insani ilkelere sahip çıkmaları çağrısı yaptı.
Yılmaz, "Tüm bu eşi benzeri görülmemiş zorluklar karşısında uluslararası insancıl hukukun koruyucuları olarak sağlam duruşumuzu kararlılıkla sürdürmeliyiz. Bu karanlık zamanlarda, birlikte, insanlığı ayakta tutan güç olabilmeliyiz ve olmak zorundayız." ifadelerini kullandı.