TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda yaşanan gerginliğe ilişkin, "Bu görüntülerin Plan Bütçe Komisyonunun girişinde ortaya konulmuş olması, her şeyden evvel Meclisin demokratik işleyişine, Meclisin yasamanın yanında denetleme fonksiyonunun gerçekleştirilmesine yapılan saygısızca bir davranıştır, bunu kabul etmek mümkün değildir." dedi.

Kurtulmuş, Mecliste, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın Plan ve Bütçe Komisyonu salonuna girişinde CHP milletvekillerince engellenmeye çalışılmasına ilişkin gazetecilere açıklama yaptı.

Bu sabah saatlerinde TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu girişinde yaşanan görüntülerin fevkalade üzüntü verici olduğunu ve TBMM'nin mehabetine yakışmadığını belirten Kurtulmuş, şunları söyledi:

"TBMM Plan Bütçe Komisyonu, günlerdir Meclisin en önemli fonksiyonlarından birisi olan denetim fonksiyonlarını yerine getirmek için fedakarca bir çalışma yürütüyor. Bu görüntülerin Plan Bütçe Komisyonunun girişinde ortaya konulmuş olması, her şeyden evvel Meclisin demokratik işleyişine, Meclisin yasamanın yanında denetleme fonksiyonunun gerçekleştirilmesine yapılan saygısızca bir davranıştır, bunu kabul etmek mümkün değildir. Ayrıca yine her şeyden evvel, bu kadar büyük fedakarlık içerisinde çalışan Plan Bütçe Komisyonu üyelerine karşı da bir haksızlık olduğu kanaatindeyim."

TBMM'nin, her türlü fikrin konuşulabileceği, her türlü müzakerenin, münakaşanın yapılabileceği bir yer olduğunu ama bütün bunların kaba kuvvetle, engellemeyle, ağır ve yaralayıcı sözlerle değil, medeni ilişkiler içerisinde ve sözün gücünü kullanarak gerçekleştirilebileceğini ifade eden Kurtulmuş, "TBMM, 86 milyon Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının dört gözle beklediği, kendisinin lehine olacak kararların alınması için teşvik ettiği, her bir milletvekili arkadaşımızın da temsil yetkisini en iyi şekilde kullanmasını istediği bir büyük demokratik platformdur. Bu platformun gereği, her türlü eleştiriyi en açık şekilde yapmak, her türlü muhalefet görevini yerine getirmektir. Bunların hepsi zaten demokrasinin gereğidir." diye konuştu.

Kurtulmuş, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonuna yürütmeyi temsilen gelen İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'ya "Sen buraya giremezsin" diyerek engel koymanın hiçbir demokratik anlayışa sığmayacağını, bunun kabul edilmesinin ve makul görülmesinin mümkün olmayacağını vurguladı.

TBMM Başkanı Kurtulmuş, "Bizim bundan sonraki süreçte bütün partilerden beklentimiz, TBMM'nin, demokratik fonksiyonlarını icra edebilmesi için bütün meclis gruplarının yöneticisi arkadaşlarımızın üzerlerine düşen sorumluluğu yerine getirmesini bekliyoruz." dedi.

Olay yaşandıktan sonra CHP Genel Başkanı Özgür Özel'i telefonla aradığını aktaran Kurtulmuş, "Burada ortaya konulan yaklaşımdan, buradaki tutum ve davranışlardan, burada sergilenen tavırlardan asla memnun olmadığımızı, büyük bir rahatsızlık duyduğumuzu, Meclis yönetimi olarak bu konunun sadece bizleri değil TBMM'ye bakan milletimizin tamamına yakınını rahatsız eden çirkin görüntüler olduğunu kendisiyle de paylaştım. Şimdi bundan sonraki süreçte gerçekten fedakarca çalışan milletvekili arkadaşlarımızın bu çalışma süreçlerinin daha demokratik daha anlayışlı daha hoşgörülü olabilmesi için Mecliste grubu bulunan bütün partilerimizin yöneticilerine ve tek tek bütün milletvekili arkadaşlarımıza önemli bir sorumluluk düştüğü kanaatindeyim." ifadelerini kullandı.

TBMM'ye sadece 86 milyon vatandaşın bakmadığını, dünyanın dört bir tarafından Türkiye'yi dikkatle izleyen milletlerin de TBMM'de neler olup bittiğini yakından takip ettiğini dile getiren Kurtulmuş, bu çerçevede, o anda yapılan bir işin, söylenen bir sözün, maksadını aşan bazı tavırların kalıcı olarak Türkiye demokrasisi üzerinde hasarlar bıraktığının milletvekillerince görülmesi gerektiğini kaydetti.

Kurtulmuş, şöyle devam etti:

"Süratle bu haletiruhiyeden kurtulmak gerekiyor. Meclis, müzakere yeridir. Meclis, mücadele yeridir ama asla ve asla hiçbir milletvekilinin bir diğerine saygısızlık yapacağı, hiçbir milletvekilinin kamu adına görev yapan herhangi bir bakana, TBMM'ye geldiği zaman saygısızlık yapacağı bir mekan değildir. Dolayısıyla sözümüzü en güçlü şekilde söyleyeceğiz, muhalefetimizi en net ve en sert şekilde yapacağız ama bunu asla demokrasinin kalıpları dışarısında kabul edilemez bir şekilde yapmak mümkün değildir. Bu görüntüler bütün milletimizi rahatsız etmiştir. Bunun ortaya çıktığı andan itibaren Türkiye'de bu konudaki toplumsal eleştirilerin yükseldiğini görüyoruz. Ben tekrar buradan, Meclis'te grubu bulunan partilerimize, partilerin yetkililerine, grup yöneticilerine çağrımı tekrarlıyorum. 'Meclis bir gün toplanıyor ve ertesi gün dağlıyor' değil, bütün bu arkadaşlarımız yüz yüze bakacaklardır. Bu Meclis, 2028'e kadar, bir sonraki seçim dönemine kadar iş yapacak, burada milletin hayrına olacak kararları alacak Meclistir. Nice mutabakatlarla kararlar çıkarılacaktır, nice mücadelelerle yasa maddeleri ya da başka konular bu Meclisin çatısı altında tartışılacaktır. Ama burada ne kaba söze ne fiili müdahaleye ne herhangi bir şekilde Meclisin mehabetine yakışmayan engellemelere müsaade etmememiz lazım. Biz Meclis yönetimi olarak bu konudaki kararlılığımızı açık bir şekilde ifade etmek istiyoruz. Sorumluluğun aynı şekilde parti gruplarında olduğunu, aynı şekilde milletvekili arkadaşlarımızda da olduğunu ifade etmek isterim."

- "Bunları yapmaya kimsenin hakkı yoktur"

Meclisin geçen dönemde 1512 saat çalışma yaptığını, bu çalışmaların içerisinde son derece zor, zaman zaman tahammül sınırlarını aşan müzakerelerin olduğunu anımsatan Kurtulmuş, "Bu kadar nezih çalışma ortamlarından geriye böyle birkaç tane, haddi ve maksadını aşan çirkin görüntüler, kaba söz ya da birtakım fiili müdahaleler akla geliyor. Bunları yapmaya kimsenin hakkı yoktur. Şu kutsal çatının, milli mücadelenin karargahı olan, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kurucu iradesinin sahibi olan, bugün de milli iradenin tecelligahı olan TBMM'ye böylesine kötü olaylarla anılmayı yakıştırmak ve böyle olaylara sebebiyet vermek de kimsenin hakkı olmaması gerekir diye düşünüyorum." değerlendirmesinde bulundu.

Herkesin, konuşurken ve bir iş yaparken, yapacağı şeyi birkaç kere düşünmesi gerektiğini ifade eden Kurtulmuş, şunları kaydetti:

"İçinden geçtiğimiz bu zor sürecin içerisinde, dünyanın ve Türkiye'nin şartları itibarıyla söylüyorum, bütün herkese yüksek sorumluluklar düşüyor. Herkese yüksek sorumluluklarını hatırlatıyorum. Demokrasi, herkesin istediğini istediği gibi yapması rejimi değildir. Demokrasi, kurallar ve kurumlar içerisinde, hele hele kararların alındığı TBMM'de herkesin buradaki kurallar içerisinde hareket etmesidir. Kurallardan birisi de Plan ve Bütçe Komisyonunda her yıl, bütçe Genel Kurula inmeden evvel, merkezi bütçeden pay alan kurum ve kuruluşlarının hesaplarının görüldüğü toplantıların yapılması ve burada teklif edilen bütçenin geçirilerek Genel Kurula indirilmesidir. Bugün de bu amaçla, denetim fonksiyonunu yerine getirmek, yaptığı faaliyetlerle ilgili hesap vermek için Sayın İçişleri Bakanımız, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonuna gelmiştir ama karşılaştığı muamele, kabul edilir bir muamele değildir. İçeride milletvekili arkadaşlarımız istedikleri her soruyu sorabilirler, bakanlığın bütçesiyle ilgili konuşabilecekleri gibi bakanlığın faaliyetleriyle ilgili de istedikleri eleştiriyi yapabilirler. Zaten de yapmaktadırlar. Hatta öylesine ki bazen ilgili arkadaşların sabır sınırlarını zorlayan eleştirileri olabilir ama herkes büyük bir olgunlukla eleştirisini yapar, herkes de büyük bir olgunlukla eleştiriye cevap verir. Ama 'Sen buraya giremezsin, seni buraya sokmam' diyerek engelleme yapmak, TBMM'nin usulünde yoktur.

Bugüne kadar TBMM tarihinde hiçbir bakanın bu şekilde Plan ve Bütçe Komisyonuna sokulmak istenmediği bir tavırla karşılaşılmadığına işaret eden Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:

Bakan Fidan ve Suriye'nin yeni lideri Şera, Kasyun Dağı'nda Şam manzarası izledi Bakan Fidan ve Suriye'nin yeni lideri Şera, Kasyun Dağı'nda Şam manzarası izledi

"Bakanların çok eleştirildiği, çok büyük münakaşaların yapıldığı oturumlar olmuştur ama böylesini TBMM ilk sefer görüyor. Bunu asla kabul etmediğimizi, doğru bulmadığımızı, bundan sonraki süreçlerde bu tür tavırlara hiçbir şekilde müsaade edilmeyeceğinin bilinmesini arzu ederim. Bu konularda da hem TBMM Başkanvekili arkadaşlarımızın hem de TBMM'de grubu bulunan partilerin yöneticilerinin de çok daha titizlik, işbirliği ve koordinasyon içerisinde hareket etmelerini temenni ederim. Bu açıklamayı da bugün yaşadıklarımızın hassasiyeti dolayısıyla sizlere ve sizler vasıtasıyla tüm kamuoyuna yapmayı bir vazife telakki ediyorum. İnşallah Meclisimiz bundan sonraki süreçlerde de nezih bir ortamda çalışmalarını sürdürecek ve milletin beklediği olumlu kararların alınabilmesi için hareket edecektir."

Kaynak: aa