Zafer Partisi binasına giden Kemal Kılıçdaroğlu ile Ümit Özdağ, Ankara'daki Genel Merkez Binasında yapılan görüşmenin ardından kameraların karşısına geçti. Ümit Özdağ, Cumhurbaşkanı seçimlerinin 2. turunda Millet İttifakı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu'na destek verip vermeyeceği konusunda son kararını verdi.
1. Tur seçimlerinde ATA İttifakı adayı Sinan Oğan'ı destekleyen ve %5,17 oranında oy alan Sinan Oğan'ın Cumhurbaşkanı Adayı Recep Tayyip Erdoğan'a destek vereceğini açıklamasının ardından Ümit Özdağ açıklama yapmış ve Oğan'dan bağımsız karar vereceklerini ilan etmişti
Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşmesinin öncesinde ise Özdağ Twitter üzerinden şu mesajı yayınlamıştı:
Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ile akşam saatlerinde bir araya gelerek, mutabakat metni üzerinde çalıştık.
Yarın saat 11.00'de Zafer Partisi Genel Merkezi'nde düzenleyeceğimiz ortak basın toplantısında detayları Büyük Türk Milleti ile paylaşacağız.
''Öncelikle elinize sağlık gençler. Size Zafer Partisi’ndeki şablonları da verelim. Ve söz ben İçişleri Bakanı olarak yollayacağım. Ancak sadece Suriyeliler değil Türkiye’yi dünyanın lunaparkı zanneden, kadınlarımıza cariye muamelesi yapan, sokaklarımızı uyuşturucu cennetine çeviren, selefi cihatçı örgütlenme yapan ve yılda 11 milyar dolarımızı yiyen herkes gidecek. Bugün saat 11.00’i bekleyin.''
Bu açıklaması ile Özdağ'ın İçişleri Bakanlığına talip olduğu yönünde bir algı oluştu.
Kemal Kılıçdaroğğlu ile yapılan ilk görüşmede kesin karara varılamamıştı ve bugün 2. görüşme yapıldı. Az önce biten görüşmenin ardından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi;
Kemal Kılıçdaroğlu bir metin hazırlandığını ve gazetecilerle paylaşılacağını, Türkiyenin sağlıklı bir yol yürümesi açısında üzerine düşen sorumlulukları konuştuklarını söyledi.
Ümit Özdağ ise şunları söyledi:
Değerli Basın Mensupları Sayın Genel Başkana Teşekkür ediyorum. Türkiye'nin en önemli sorunu 13 milyon sığınmacı ve kaçak sorunudur. Bu sığınmacılar ülkelerine gönderilmeden sokaklarda güvenliği sağlayamayız. diyerek sığınmacı sorununa dikkat çekti.
– Türkiye’nin en önemli sorunu 13 milyon sığınmacı ve kaçağın vatanlarına geri yollanmasıdır. Bu 13 milyon vatanlarına geri yollanmadan ve yenilerinin gelmesi kararlı politikalarla engellenmeden Türkiye’nin ekonomik sornlarını aşması mümkün değildir.
– Yılda 11 milyar dolar harcayarak, vatandaşlık satarak Türk halkının gayrimenkul almasını sağlayamayız, çocuklarımıza iş bulamayız. Bir ülke de 13 milyon sığınmacıyla ekonomisini, güvenliğini doğru çizgiye oturtamaz. Bundan dolayı 14 Mayıs’a giderken Türk halkından sığınmacıları vatanlarına geri yollamak için destek istedik. Ancak ambargo vatandaşımıza yeterince erişmemizi engelledi.
– Zafer Partisi olarak Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nu cumhurbaşkanlığı seçimi ikinci turunda desteklemeye karar verdik.
Zafer Partisi ile CHP 2. tur seçimlerinde işbirliği protokolü imzaladı ve Özdağ, Kılıçdaroğlu'na desteğini açıkladı. İşte o protokol.
İKİ PARTİ ARASINDA İMZALANAN PROTOKOL METNİ
Görüşme sonrası iki parti arasında anlaşmaya varılan maddelerin yer aldığı mutabakat metni şöyle:
“Bu protokol, Zafer Partisi ile Millet İttifakı Bileşenleri arasında, Cumhurbaşkanlığı İkinci tur seçiminde ve sonraki süreçte yapılacak iş birliği esaslarını kapsamaktadır.
Amaç:
21 yıllık AKP hükümetlerinin yarattığı sosyal yıkım, yolsuzluk, yoksulluk, devlet krizi, sığınmacı sorunu, rant-borç-talan ekonomisi ve neden olduğu ağır ekonomi sorunları ve toplumun siyasi kutuplara bölünmesine karşı devletin yeniden düzenlenmesi; millî birlik ve beraberliğin sağlanması, yoksulluk, yolsuzluk, yasaklar ve ağır ekonomi sorunlarının çözümü, Türkiye için ağır bir güvenlik ve demografi sorunu oluşturan sığınmacı ve kaçakların gönderilmesi için ortak çalışma ve iş birliği detaylarının tespit edilmesidir.
Temel İlkeler
1-Anayasamızın ilk 4 maddesi ve 66. madde de yer alan Türk Vatandaşlığı konusundaki tanımı ve içeriği korunacaktır.
2-1924 yılında kurulan milli-üniter-laik devletten asla taviz verilmeyecektir. Bu değerlere bağlı kalınacaktır.
3- Başta Suriyeliler olmak üzere tüm sığınmacılar ve kaçaklar en geç 1 yıl içerisinde ülkelerine geri gönderilecektir.
4. Devletin varlığı ve bütünlüğünü hedef alan başta FETÖ, PKK, IŞİD olmak üzere bütün terör örgütleri ile etkin ve kararlı mücadele edilecektir. Terörle mücadele çerçevesinde, terörle bağlantısı hukuki kanıtlarla sabit olan mahalli idare yöneticileri yerine devlet görevlileri ataması uygulamasına yargı kararı çerçevesinde devam edilecektir. Terörle müzakere değil, mücadele edilecektir. Türkiye'nin milli ve üniter devlet yapısını hedef alan hiçbir siyasi ve hukuki düzenlemeye izin verilmeyecektir.
5- Devletin bütün birimlerinde yapılacak görevlendirmelerde sadakat değil, liyakatin esas alınması sağlanacaktır.
6-Bütün yolsuzluklar ile hukuk çerçevesinde çok etkin bir şekilde mücadele edilecektir.
7- Devletin vatandaşına karşı şeffaf olunması ve açık davranması konularında tam mutabakata varılmıştır.”