Milli Eğitim Bakanlığı tarafından Öğretmenlere verilen yetki ile birlikte öğretmenler denetimler sonrasında görevden alınabilecek ve geri hizmete verilebilecek. Bu süreç nasıl işleyecek, öğretmenlerin ve sendikaların tepkisi, yaşanan endişeler neler? İşte detaylar:
Yeni yürürlüğe girecek olan Öğretmenlik Meslek Kanunu, öğretmenlerin mesleki yeterliliklerini değerlendirme ve gerektiğinde görevden alma yetkisini müfettişlere veriyor. Bu durum, eğitim camiasında öğretmenlerin iş güvencesinin ortadan kalkacağı endişesini beraberinde getirdi. Kanunun 34. maddesi gereğince yapılan denetimlerde, mesleki yeterlilikleri yetersiz bulunan öğretmenler yeniden eğitime tabi tutulacak ve bu süreç sonunda tekrar denetlenecek. Tekrar yetersiz bulunan öğretmenler ise öğretmenlik mesleğinden alınıp memurluk kadrolarına atanacak.
Denetim ve Eğitim Süreci
Kanunun 34. maddesi, öğretmenlerin mesleki yeterliliklerinin belirlenmesi ve geliştirilmesi sürecini detaylandırıyor. Buna göre, Bakanlık müfettişi veya eğitim müfettişi tarafından yapılan denetim ve incelemelerde, öğretmenlik mesleği yeterlikleri çerçevesinde görevini yerine getirmede yetersiz olduğu tespit edilen öğretmenler, belirli bir eğitim sürecine tabi tutulacak. Bu eğitimler, öğretmen akademileri tarafından düzenlenecek ve öğretmenlerin mesleki yeterliliklerini artırmayı amaçlayacak.
Eğitim Süreci ve Yeniden Değerlendirme
Eğitim sürecini tamamlayan öğretmenler, eğitim öğretim dönemi içerisinde ilk denetimde görev almayan Bakanlık veya eğitim müfettişleri tarafından yeniden değerlendirilecek. İkinci değerlendirme sonucunda da yetersiz bulunan öğretmenler, öğretmenlik mesleğinden alınarak genel idare hizmetleri sınıfında durumlarına uygun kadrolara atanacak.
Öğretmen Akademileri ve Yeniden Değerlendirme
Öğretmen akademileri, yetersiz bulunan öğretmenlerin mesleki becerilerini geliştirmek için özel eğitim programları sunacak. Bu programlar, öğretmenlerin bilgi ve becerilerini artırmayı, pedagojik yetkinliklerini geliştirmeyi hedefleyecek. Eğitim sürecini başarıyla tamamlayan öğretmenler, yeniden değerlendirmeye tabi tutulacak.
Bu ikinci denetim, öğretmenlerin eğitim süreçlerinden ne kadar faydalandıklarını ve mesleki yeterliliklerini ne ölçüde geliştirdiklerini belirlemeyi amaçlayacak. İkinci değerlendirme sonucunda da yetersiz bulunan öğretmenler, öğretmenlik mesleğinden alınarak memur kadrolarına atanacak.
Herhangi bir nedenle akademiye alınan bir öğretmen, akademideki eğitimini başarıyla tamamlayarak mesleğe geri döndüğünde, moral Motivasyonu nasıl etkilenecek, diğer öğretmenlerin bu öğretmeni bakışı nasıl olacak, öğrencilerin ve velilerin bu öğretmenle ilgili düşünceleri nasıl etkilenecek, bu düşünceler öğretmenin sınıf içi performansına nasıl yansıyacak?
İkinci denetimde de başarısız görülen öğretmenlerin geri hizmete çekilmesi durumunda, memurluk görevine alınan öğretmene kurumdaki memurlar hangi gözle bakacak, onunla ilgili neler düşünecek ve geri hizmete alınan öğretmen neler hissedecek, hangi motivasyonla iş yapacak?
Tüm bu endişeler yeni uygulamanın oluşturabileceği sıkıntılar arasında yer alıyor.
Öğretmenlerin İş Güvencesi Endişesi
Yeni düzenlemeler, eğitim camiasında çeşitli endişelere yol açtı. Öğretmenler, iş güvencesinin zayıflayacağı ve mesleki yeterlilik değerlendirmelerinin objektif olmayabileceği konusunda endişeli. Eğitim sendikaları ve öğretmenler, bu düzenlemelerin öğretmenlerin moral ve motivasyonunu olumsuz etkileyebileceğini, öğretmenlik mesleğinin itibarını zedeleyebileceğini savunuyor.
Sendika temsilcileri, denetim ve yeniden değerlendirme süreçlerinin öğretmenlerin iş güvencesini tehdit edebileceğini ve eğitim kalitesini artırmak yerine öğretmenler üzerinde baskı oluşturabileceğini belirtiyor. Bu endişeler doğrultusunda, eğitim politikalarının yeniden gözden geçirilmesi ve öğretmenlerin mesleki gelişimini destekleyici, yapıcı önlemler alınması gerektiği vurgulanıyor.
Eğitimde Kalitenin Artırılması ve Öğretmenlerin Desteklenmesi Mümkün Olacak Mı?
Yeni kanunun amacı, eğitimde kaliteyi artırmak ve öğretmenlerin mesleki yeterliliklerini geliştirmek olarak belirtilse de, uygulamada öğretmenlerin bu süreçten nasıl etkileneceği önemli bir tartışma konusu. Eğitimde reformların başarılı olabilmesi için öğretmenlerin desteklenmesi, motivasyonlarının artırılması ve iş güvencesinin sağlanması gerektiği savunuluyor. Özellikle öğretmenlerin sendikalarından dolayı sıkıntılı süreçler yaşamasından endişe ediliyor.
2014 Hafızalarda Duruyor
2014 yılında belli sendikalara Üye on binlerce okul müdürünün ve müdür yardımcısının sınavla yönetici olmalılarına rağmen çıkartılan yönetmelikle mülakata alınıp görevden alınması, bu yöneticilerin mahkemeyi kazanmasına rağmen göreve dönememesi geçtiğimiz yıllarda yaşanan kötü bir örnek olarak hafızalarda duruyor. Aynı durumun öğretmenlerin başına da gelmesinden endişe ediliyor.
Uzmanlar, öğretmenlerin mesleki gelişimlerinin teşvik edilmesi gerektiğini ve denetim süreçlerinin öğretmenlerin mesleki gelişimini destekleyici nitelikte olmasının önemini vurguluyor. Bu doğrultuda, eğitim politikalarının öğretmenlerin ihtiyaçlarına uygun şekilde düzenlenmesi ve öğretmenlerin mesleki yeterliliklerini artırmaya yönelik sürekli eğitim programlarının oluşturulması gerektiği belirtiliyor.
Yeni Öğretmenlik Meslek Kanunu'nun getirdiği değişiklikler, eğitim sisteminin kalitesini artırma hedefi taşırken, öğretmenlerin iş güvencesi konusundaki endişelerinin giderilmesi ve öğretmenlerin mesleki gelişimlerinin desteklenmesi, eğitimde sürdürülebilir başarı için büyük önem taşıyor.