TBMM (AA) - TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda milletvekilleri, Milli Eğitim Bakanlığının 2025 yılı bütçesi üzerinde görüşlerini dile getiriyor.

CHP grubu adına söz alan İstanbul Milletvekili Suat Özçağdaş, Milli Eğitim Bakanlığına ayrılan bütçenin geçtiğimiz yıla göre yüzde 13,15 oranında arttığını, 2025 yılında yeniden değerleme oranının yüzde 44 olacağı göz önüne alındığında bu artışın yetersiz olduğunu söyledi.

Okullaşma oranın düştüğünü savunan Özçağdaş, "2011-2012'de ilkokullarda okullaşma oranı yüzde 98,9'du, bugün yüzde 95. Ortaokullarda 93,1'den 91,45'e; ortaokullarda 67,30'dan 87,97 çıkmış. Ama şöyle bir gerçek var, siz Bakan olduğunuzdan bu yana 91,7'den 87,97'ye düştü." diye konuştu.

Okullarda temizlik sorunu yaşandığını dile getiren Özçağdaş, "Öğrenciler, öğretmenler, veliler okulu nöbetleşe temizliyor; aralarında para topluyor. Siz, okullar açıldıktan 1 ay sonra bile yeterli temizlik personelini istihdam edememiş bir Bakansınız." dedi.

DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Sevilay Çelenk Özen, AK Parti'nin, göreve geldiğinde Yükseköğretim Kurulu'nu (YÖK) kaldıracağını vadetmesine rağmen bunu yapmadığını söyledi.

Dışişleri Bakanlığının 2025 yılı bütçesi TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Dışişleri Bakanlığının 2025 yılı bütçesi TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda

Öğrencilerin barınma, beslenme ve yurt sorunu yaşadığını anlatan Özen, "Eleştirel düşüncenin tasfiye edildiği bir ortamda öğrenim görmeye çalışıyorlar. Yurt dışına büyük bir öğrenci, akademisyen göçü var. Çok vahim bir tabloyla karşı karşıyayız." dedi.

DEM Parti Şırnak Milletvekili Mehmet Zeki İrmez, yeni müfredatla ana dilde eğitim konusunda adım atılmadığını savundu.

- "Mülakata girilen il, öğretmen adaylarının kaderleri oldu"

İYİ Parti Manisa Milletvekili Şenol Sunat, eğitimden tasarruf edilmemesi gerektiğini vurguladı. Bakanlığın bütçe artışının yetersiz olduğunu söyleyen Sunat, "Eğitimden kısarak bu çocuklara, bu ülkenin geleceğine ne tür bir değer biçiyorsunuz Sayın Bakan? Eğitime bu kadar az kaynak ayırarak geleceği çalmıyor muyuz?" sorularını yöneltti.

Sunat, zorunlu eğitim çağında olmasına rağmen eğitim dışında kalan çocuk sayısının, son 3 yılın en yüksek değerine ulaştığını anlatarak, "İlkokulda her 100 öğrenciden 5'i, ortaokulda her 100 öğrenciden 9'u, ortaöğretimde ise her 100 öğrenciden 12'si okula gitmiyor. Peki, bu çocuklar nerede? Neden okula gitmiyorlar? Aileler için bir cezai müeyyide yok mu? Eğitim devletin sunduğu bir hak değil mi yoksa ekonomik zorluklarla boğuşan aileler bu yükün altında çocuklarını çalıştırmak zorunda mı kalıyor?" şeklinde konuştu.

Yüzbinlerce öğretmenin atama beklediğini dile getiren Sunat, "Mevcut öğretmenlerin önemli bir kısmı ise geçici, güvencesiz koşullarda çalışıyor. Kaldırın şu sözleşmeli ve ücretli öğretmenliği. Bazen muhalefeti dinlemekte fayda var. Hiç dinlemiyorsunuz, keşke dinleseydiniz. Eğer dinlemiş olsaydınız şu Öğretmenlik Mesleği Kanunu'nu asla geçirmezdiniz." dedi.

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Sunat'ın bu sözleri üzerine, "Şenol Hanım, siz de bize değil de duvar yazılarına inanırsanız..." ifadelerini kullandı.

Öğretmen mülakat sonuçlarını eleştiren Sunat, "Mülakat gibi mülakat yapayım.' derken sınıfta kaldınız. Mülakata girilen il, öğretmen adaylarının kaderleri oldu." değerlendirmesinde bulundu.

- "Öğretmenlerimiz sadece ders anlatma robotu olarak görülmemeli"

Saadet Partisi Grup Başkanvekili İsa Mesih Şahin, bütçede faize ayrılan payın, Milli Eğitim Bakanlığına ayrılan paydan daha çok olduğunu belirtti.

Okullarda öğrencilere bir öğün yemek verilmesi gerektiğini söyleyen Şahin, kalıcı yaz saati uygulamasına da son verilmesi gerektiğini savundu.

Hak ve özgürlüklerle ilgili gençlerin kaygıları olduğunu dile getiren Şahin, "Mülakat sorununu çok dile getirdik. Gençlerin kayırmacılıkla ilgili üzerlerinde böyle bir kaygı var. Dolayısıyla bütün bunları topladığımızda Türkiye'nin bir iklim sorunu var ve bu iklim sorunu maalesef beyin göçü sorununa sebep olmaktadır. Biz Türkiye'de bu iklimi düzeltmek ve beyin göçünü tersine çevirmek zorundayız. Ciddi bir eğitim reformuna ihtiyacımız var." değerlendirmesinde bulundu.

Özel okul öğretmenlerinin özlük haklarının iyileştirilmesi gerektiğine işaret eden Şahin, "Öğretmenlerimiz sadece ders anlatma robotu olarak da görülmemelidir. Bağımlılık sorunu hepimizin ortak önemli bir sorunu. Sigara, alkol, uyuşturucu, sanal kumar, bahis, teknoloji bağımlılığı gençler arasında maalesef hızla yayılıyor. Maalesef şu anda her gencimizin cebinde bir kumarhane geziyor. Özellikle lise çağlarındaki çocuklar arasında hızla artan bağımlılık oranları üzerine çokça düşünülmeli ve gereken tedbirleri almalıyız." diye konuştu.

"Öğretmenlerinizin size bir sitemini getirdim." diyen Şahin, "Mülakat puanları tekin değil" yazılı döviz açtı.

- "Üniversiteye geçiş sitemi"

MHP Grup Başkanvekili Filiz Kılıç, öğretmen alımlarında mülakat komisyonlarındaki farklılıklar nedeniyle oluşan eşitsizliğin giderilmesi gerektiğine işaret ederek, "Mülakat konusunda daha net açıklamalar yapılarak, milletimizin aydınlatılması hususu da faydalı olacaktır." dedi.

Halk eğitim kurslarında verilen eğitimlere, kısıtlamaya gidilmeden devam edilmesi gerektiğini söyleyen Kılıç, "Eğitimde tasarruf olmaması gerekmektedir. Okullara alınan temizlik personelinin ve ödenen ücretin 2 katına yükseltilmesi olumlu bir gelişmedir ancak Türkiye Yüzyılı'nda, eğitim yüzyılında, eğitim öğretim başladıktan sonra bina tadilatı, hizmetli temini ve servis taşımacılığı ile ilgili sorunlarla uğraşmamız gerekir. Bu gibi sorunları el birliğiyle gündemimizden çıkarmamız ve önceliğimiz olması elzemdir." ifadelerini kullandı.

Kılıç, kurulan öğretmen akademilerinin tüm illerde faaliyet göstermesi gerektiğini de söyledi.

MHP İstanbul Milletvekili İsmail Faruk Aksu, okul öncesi eğitimin yüzde 100 seviyesine çıkarılması gerektiğini anlattı.

Milli bilincin güçlendirilmesi, temel insani değerlerin kazandırılması ve eğitim başarısının artırılması amacıyla yeterli kapasitenin tesis edilmesi gerektiğini dile getiren Aksu, "Bağımlılıkla mücadele, akran zorbalığının önlenmesi, sağlıklı bir okul-aile işbirliğinin tesis edilmesi konusunda eğitimin her seviyesinde adımlar atılması gerektiğini düşünüyoruz. Üniversite giriş sınavının kaldırılmasını, bunun yerine ilk ve ortaöğretimde öğrencilerin bilgi, beceri, kabiliyet ve yeteneklerini dikkate alan etkili bir yönlendirmeye bağlı olarak, uygulanacak müfredatlar ile ortaöğretim başarısını esas alan ve fırsat eşitliğini gözeten üniversiteye geçiş siteminin uygulamaya konulmasını öngörüyoruz." değerlendirmelerinde bulundu.

- "Zerk edilmek istenen cinsiyetsizlik zehri olduğunu görmeyenimiz yok"

AK Parti Elazığ Milletvekili Ejder Açıkkapı, eğitimin bir toplumun kalkınmasının, kültürel olarak zenginleşmesinin en temel anahtarı olduğuna işaret etti.

Parti olarak 2002'den bu yana her çocuğun kaliteli eğitim imkanlarına ulaşabilmesi için büyük bir gayret gösterdiklerini anlatan Açıkkapı, "Sosyal medya platformlarında, dijital içerik platformlarında, video oyunlarında dünyaya zerk edilmek istenen bir cinsiyetsizlik zehri olduğunu görmeyenimiz yoktur. LGBT sapkınlığının geldiği nokta hepinizin malumudur. Evlatlarımızı en uç, en kirli noktalara taşıyıp, milli ve manevi değerlerini unutturmak, tarihinden çekip alıp daha sonra onları köle haline çevirmek isteyenler olduğunu görüyoruz." diye konuştu.

Eğitimin tüm kademelerinde okullaşma oranlarını artırmak için yoğun çaba harcadıklarını kaydeden Açıkkapı, "2002 yılında yüzde 11,7 olan okul öncesi okullaşma oranı 2023-2024 eğitim öğretim yılında yüzde 84,26'ya çıkmıştır. İlköğretimde okullaşma oranı yüzde 91'den yüzde 95,65'e, ortaöğretimde yüzde 50,57'den yüzde 87,97'ye yükseltilmiştir. Çocuklarımızın ve gençlerimizin eğitim alması, yalnızca bireysel gelişimleri için değil, aynı zamanda güzel ülkemizin geleceği için en büyük güvence olacaktır." dedi.

Milli Eğitim Bakanlığının, çocukların, temiz bir gelecek ve sağlıklı yuvalarda yetişmesi için görevini yerine getirdiğini ifade eden Açıkkapı, sözlerini şöyle tamamladı:

"60 bin 487 okulumuzda, 143 bin 355 temiz yürekli insan geleceğimizin teminatı çocuklarımız için görevlerinin başındadır. 13 okulda bir gün temizlik yapıp 'Bütün okulları biz temizliyoruz' diyor. Hangi akıl, bunu mantıklı bulur? Biz millet için didinirken, milletin evlatlarına umut ve gelecek sunarken bu siyasi gösterilerle o temiz geleceği göremeyiz. İşte bütün bu samimiyetsizlikler içerisinde temizlik meselesi bahane edilip gerçekler çarpıtılıyor. Okullarımız siyaset meydanı değil, irfan ocaklarıdır. Fikri hür, vicdanı hür nesiller yetiştirmek için mukaddes bir görevimiz varken, siyasetin kirli ellerini bu mukaddes yuvalardan çekmeye davet ediyoruz. Bu mesele sadece temizlik meselesi değil, hakikatin temiz kalması meselesidir."

Kaynak: aa