Birleşik Kamu-İş: TÜİK'in Enflasyon Rakamları Hayal Ürünü, Gerçekler Farklı!
Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu, bugün yaptığı basın açıklamasında Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan enflasyon verilerinin gerçekleri yansıtmadığını vurguladı. Konfederasyon, ekonomik krizin derinleştiği bir dönemde kamu emekçilerinin yaşadığı zorlukları ve TÜİK'in açıkladığı resmi rakamlarla aralarındaki uçurumu gözler önüne serdi.
TÜİK’in Açıklamaları Gerçekleri Saklıyor
TÜİK’in Aralık ayı enflasyonu yüzde 1,03 olarak açıklanmış ve yıllık enflasyon oranı da yüzde 44,38 olarak belirlenmiştir. Ancak Birleşik Kamu-İş’in araştırmalarına göre, gerçek enflasyon oranı çok daha yüksek. Konfederasyon, gerçek enflasyon oranının son altı ayda yüzde 50,6, son bir yılda ise yüzde 100,2 arttığını belirtiyor. Buna ek olarak, gıda fiyatlarının sadece Aralık ayında yüzde 6,2 arttığı, açlık sınırının 16 bin 483 TL'ye yükseldiği ve yoksulluk sınırının ise 46 bin 837 TL'ye çıktığı ifade ediliyor.
TÜİK'in Rakamları Kamu Emekçisini Ezdiriyor
Birleşik Kamu-İş, TÜİK’in açıkladığı verilerle kamu emekçilerinin enflasyon karşısındaki alım gücünün ciddi şekilde azaldığını savunuyor. Açıklanan rakamlarla kamu çalışanlarının maaş artışlarının yetersiz kaldığını belirten konfederasyon, ekonomik şartlar göz önünde bulundurularak emekçilerin alım gücünü artıracak bir zammın uygulanması gerektiğini dile getiriyor. Konfederasyon, kamu çalışanlarının maaşlarının artık sadece kirayı ödemeye yettiği ve birçok temel ihtiyacın karşılanamadığını vurguluyor.
Yoksulluk Sınırının Altında Kalan Maaşlar
Birleşik Kamu-İş'in yaptığı hesaplamalara göre, en düşük memur maaşı, yoksulluk sınırının oldukça altında kalmaktadır. Konfederasyonun AR-GE biriminin hesaplamalarına göre yoksulluk sınırı 46 bin 837 TL olarak belirlenmişken, kamu emekçilerinin maaşları bu miktarın çok gerisinde kalıyor. Birçok kamu emekçisi, sadece tek başına ailesini geçindirmekte zorluk çekerken, iki kamu çalışanı dahi bir araya geldiklerinde ancak yoksulluktan kısmi bir şekilde kurtulabiliyor.
TÜİK’in Rakamlarına Karşı Mücadele
Birleşik Kamu-İş, TÜİK’in rakamlarının gerçeği yansıtmadığını ve kamu emekçilerinin yaşam koşullarını daha da zorlaştıracağını belirterek, bu duruma karşı mücadele edeceğini duyurdu. Konfederasyon, enflasyonun gerçek oranlarının göz önünde bulundurulmasını ve kamu emekçilerinin maaşlarının buna göre düzenlenmesini talep ediyor. Ayrıca, TÜİK’in enflasyon hesaplamalarındaki eksikliklerin ve manipülasyonların da deşifre edileceği belirtildi.
"Emekçilerin Gücüyle Mücadele Edeceğiz"
Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu, emekçilerin haklarını savunmak için mücadele edeceğini ve bu mücadelenin toplumda haklı bir itiraz yaratacağını ifade etti. TÜİK’in açıklamalarının aksine, gerçekleri ortaya koyarak, kamu emekçileri ve emeklilerinin daha iyi yaşam şartlarına sahip olabilmesi için çalışacaklarını duyurdu.
"Yalancıların Mumlarını Emekçilerin Gücüyle Söndüreceğiz"
Birleşik Kamu-İş, yaptığı basın açıklamasında, "TÜİK’in yalanlarına inat, emekçilerin gerçek mücadelesini sürdüreceğiz" diyerek, "Yalancıların mumu yatsıya kadar yanar" ifadesiyle, gerçeğin mutlaka ortaya çıkacağını ve mücadelelerinin kazanacağını belirtti.
TÜİK'in Yetersiz Rakamlarına Tepkiler Artıyor
TÜİK'in açıkladığı düşük enflasyon oranları, özellikle kamu emekçileri ve emekliler arasında büyük tepkilere yol açtı. Kamu çalışanları, her geçen gün artan yaşam maliyetleri ve yükselen enflasyon karşısında hak ettikleri maaş zammını alamadıklarını belirtiyor. Birleşik Kamu-İş, bu duruma karşı çıkarak, kamu emekçilerinin gerçek ihtiyaçları ve yaşam koşulları göz önünde bulundurularak adil bir maaş zammı yapılmasını talep ediyor.
Sonuç: Emeğin Gücü Kazanacak
Birleşik Kamu-İş, ekonomik kriz ve enflasyon karşısında kamu emekçilerinin haklarını savunma kararlılığında olduğunu belirtti. TÜİK’in yanıltıcı verilerine karşı gerçekleri ortaya koyarak, kamu emekçileri için daha adil ve insanca yaşam koşulları sağlamak amacıyla mücadelesini sürdüreceklerini ifade etti.
Basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi:
Alın Terimizin Karşılını Çaldırmayacağız
Değerli Dostlar
Değerli Basın Mensupları
Bugün burada sadece bir basın açıklaması yapmak için değil, bir suçu ifşa etmek için toplanmış bulunuyoruz. Bugün burada sadece bir emek örgütü olarak değil, sınıfımız adına ülkenin en büyük hırsızlığını işaret eden koca bir işaret parmağı olarak bulunuyoruz. Ve bugün, önünde durduğumuz bu bina sadece TÜİK binası değil aynı zamanda bir olay mahallidir.
Çünkü uzun bir süredir saygın ve şeffaf bir devlet kuruluşu olarak değil, iktidarın istediği rakamları açıklama enstitüsü gibi çalışan TÜİK, açıkladığı rakamlarla bir kez daha çalışan nüfusun zaten küçülmüş olan lokmasını da elinden almıştır.
İnsanlarımızın sebze ve meyveyi bile taneyle aldığı, et giren evin artık zengin evi sayıldığı, barınma ve beslenme gibi en temel hak ve ihtiyaçları karşılamanın bile lüks haline geldiği bu ekonomik iklimde, TÜİK aralık ayı enflasyonunu yüzde 1,03 olarak belirlemiştir. “TÜİK HARİKALAR DİYARINDA” dedirten bu rakam sayesinde, bir önceki ay yüzde 47,09 olan resmi yıllık enflasyon, yüzde 44,38 inmiş gibi gösterilmiştir.
Böylece kamu çalışanlarına zam olarak sunulmaya çalışılan, gerçekte ise ekonomiyi yönetemeyenlerin alım gücündeki erimeyi telafi yöntemi olan altı aylık enflasyon ödemesi, gerçek enflasyonun yanında adeta deryada damla kalmıştır. Zaten derin bir geçim sıkıntısının içinde olan kamu emekçisi, hayal ürünü olan bu enflasyon oranıyla ve sözde yetkili konfederasyonun eseri olan toplu sözleşmeler nedeniyle, yeni yılı çok daha ağır ekonomik koşullarda karşılamıştır.
Bu hırsızlığa bu organize yalanlara karşı hakikat ve emek mücadelesi vermek Birleşik Kamu-İş olarak görevimizdir. O yüzden gelin biraz da gerçeklerden bahsedelim:
- Yargı kararına rağmen madde sepetini onlarca aydır açıklamadığı için enflasyonu nasıl bulduğu hala bilinemeyen TÜİK’in açıkladığı rakam ile gerçekler arasında derin bir uçurum vardır.
- Gerçeği ise konfederasyonumuz Birleşik Kamu İş’in AR-GE birimi kapsamlı raporuyla ortaya koymaktadır.
Değerli Dostlar
- Aralık ayının gerçeği şudur: Açlık sınırının bir önceki aya göre 691 lira arttığı aralıkta gıda dışındaki ihtiyaçlar için yapılması gereken harcama ise 677 liralık artışla 47 bin 792 liraya çıktmıştır. Her ikisinin toplamından oluşan yoksulluk sınırı ise önceki aya göre 1367 lira artmıştır.
- 2024 yılının tamamında ise açlık sınırı 6 bin 773 lira, gıda dışındaki ihtiyaçlar için yapılması gereken harcama 17 bin 438 lira ve yoksulluk sınırı 24 bin 211 liralık artış kaydetmiş,Yeni açıklanan asgari ücret dahi daha şimdiden açlık sınırının altında kalmıştır.
- Çarşıda pazarda hissedilen enflasyon 3 rakamlı hanelere ulaşmıştır. Vergi, harç ve cezalar ortalama yüzde 55, konut kiraları ise yüzde 65 artmış, Ülkedeki kira ortalaması 19 bin liraya yükselmiştir.
- 2024 aralık ayında bir önceki aralık ayına göre kuru bakliyat yüzde 29.4, sadece et-yumurta fiyatları bile kasım ayına oranla aralık ayında yüzde 2’den fazla zamlanmışken TÜİK’in adeta mucizevi biçimde bulduğu enflasyon oranını mantıkla açıklamak imkansızdır.
- Tüm mal ve hizmetlere daha yeni yılın ilk gününden zam yağmaya başladığı bir ekonomik iklimde, kamu emekçisinin ücret artışının bu hayali rakamlara göre yapılması asla kabul edilemez.
- Reddedilemez bu gerçekliğe rağmen yüzde 6’dan ibaret olan toplu sözleşme artışı ve TÜİK’in hayali enflasyon oranı nedeniyle en düşük memur maaşı, konfederasyonumuz Birleşik Kamu İş’in AR-GE biriminin hesapladığı 46 bin 837’lik yoksulluk sınırının altında kalmaktadır. Yani kamu emekçisinin tek başına ailesini geçindirebilmesi şöyle dursun, ikisi de kamu emekçisi olan bir çift ancak birlikte yoksulluktan bir nebze kurtulabilmektedir.
Değerli Dostlar
Ekonomi konusunda otorite niteliğindeki kamu kurumlarının enflasyon beklentilerini dahi sistematik olarak revize ettiği, mal ve fiyat artışları, dolar kuru yükselişleri, dolayısıyla alım gücünde oluşacak erimenin öngörülemediği bu kriz ortamında TÜİK’in açıkladığı hayali rakamlara göre ücret arttırmak, milyonlarca kamu emekçisini açlığa mahkum etmektir. Bunu kabul etmemiz mümkün değildir.
Birleşik Kamu İş olarak, kamu emekçisinin ve emeklisinin emeğinin görmezden gelinmesine müsaade etmeyeceğiz. Oturdukları görüşme masalarında kamu emekçisinin alın terini iktidardan alacağı aferin uğruna hiçe sayan sarı konfederasyonlara inat, tüm kamu emekçilerinin ve emeklilerinin sesi olacağız.
TÜİK’in yalanlarını deşifre etmeye, toplumda bu konudaki haklı itirazı örgütlemeye, can yakıcı ekonomik gerçekleri, yalanlarla örtmeye uğraşanlara inat mücadele etmeyi sürdüreceğiz.
Şimdi elimizdeki mumları bu olay yerine koyacağız. Burada vermek istediğimiz iki mesaj çok net:
- TÜİK, açıkladığı bu hayali rakamlarla kamu emekçisinin enkaz durumundaki hane ekonomisine mum dikmiştir, alım gücümüzün daha da küçülmesine zemin hazırlamıştır.
- Kadim Anadolu öğretilerinin dediği gibi: Yalancının mumu
yatsıya kadar yanar!
Değerli Dostlar,
Birleşik Kamu İş olarak söz veriyoruz: yalancıların mumlarını emekçilerin gücüyle söndüreceğiz.
Değerli Dostlar,
Ülkedeki ağır ekonomik kriz koşullarına rağmen TÜİK enflasyonu gerçekte olduğundan daha düşük göstermeye devam etmektedir.
TÜİK'in verilerine göre Aralık'ta enflasyon aylık yüzde 1,03 yıllık yüzde 44,38 oldu. Gerçekte ise üç haneli oranlarda seyreden enflasyon memurları, ücretli çalışanları, emeklileri, yoksulları ezip geçmektedir.
Konfederasyonumuzun araştırmasına göre son altı aylık enflasyon %50.6 artarken son bir yıllık dönemde ise %100.2 arttı. Aralıkta gıda fiyatları %6,2 arttı. Açlık sınırı 16 bin 483 liraya, yoksulluk sınırı da 46 bin 837 liraya yükselmiştir.
Kamu çalışanlarına zam olarak sunulan, altı aylık enflasyonun %37,57’lık farkı ile %29,78’lik enflasyon farkı zammı artı %15 oranındaki toplu sözleşme zammı da yaraya merhem olmayacaktır. Ağustos 2023 yılında yapılan toplu sözleşme zammının yetersiz kalacağını belirtmiştik. Bir kez daha aynı tablo yaşanmış kamu çalışanları enflasyona ezdirilmiştir.
Biz önceki yıllarda yaşadığımız kayıpların telafi edilemediği gibi iktidar memura hak ettiği zammı yapmamak için TÜİK rakamlarına bir kez daha sarılmıştır.
Ağustos ayındaki toplu sözleşme masasında maddi taleplerinin hiç birini kabul ettiremeyen sözde yetkili konfederasyon, iktidarın verdiği yüzde 15’lik zammı yüksek enflasyon kılıfına sararak kamu çalışanlarına ve emeklilerine yüzde 49.25 gibi yansıtacaktır.
Masaya üç ayda bir zam ve üç ayda bir enflasyon farkı talebiyle oturup hiçbir talebini kabul ettiremeyen sözde yetkili konfederasyon “övüneceği” yüzde 49,25’lik zammın sadece 15 puanlık kısmı toplu sözleşmeyle alındı. Geri kalan 29,78 puanlık kısım enflasyon farkından kaynaklanmaktadır.
Siyasi İktidar, TÜİK aracılığıyla kamu emekçilerinin haklarını gasp ettiği gibi, her ay daha da zorlaşan hayat şartlarında, enflasyon farklarını aylık olarak maaşlara yansıtmayarak kamu emekçilerini binlerce lira zarara uğratmaya devam etmektedir.
Bizler Birleşik Kamu İş Konfederasyonu üyeleri olarak diyoruz ki,
Emeğimizi yok sayamazsınız artık yeter.
Maaşlar market kasasında eriyor, ev kirası memurun maaşını bitiriyor.
Enflasyon farkı zam değildir.
Memurun alım gücünü koruyacak ve yükseltecek zam maaşlara uygulanmak zorundadır.
Kamu emekçilerinin ve emeklilerin maaş zammı, yandaş konfederasyon ile yapılan mutabakat ve TÜİK’in şaibeli enflasyon rakamları uyarınca değil, emekçilerin içinde bulunduğu derin yoksullaşma ve alım gücü kaybı dikkate alınarak yapılmak zorundadır.
İnsanca yaşayacağımız maaş zammını alana kadar mücadelemiz devam edecektir.
Yaşasın Birleşik Kamu iş
Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz.