Hürriyetçi Eğitim Sen Genel Başkanı Levent Kuruoğlu, eğitim sisteminde yaşanan sorunlara dikkat çekerek Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’i sert bir dille eleştirdi ve istifaya davet etti. Kuruoğlu, bakanlık görevi süresince eğitimde ciddi problemlerin arttığını savunarak, eğitim çalışanlarının karşılaştığı zorlukları ve Bakan Tekin’in politikalarını gündeme taşıdı.

"Sorunlar Artıyor, Çözümler Gecikiyor"

Kuruoğlu, açıklamasında Bakan Yusuf Tekin’in göreve geldiği günden itibaren okullarda ve eğitim sisteminde yaşanan sorunların hızla arttığını ifade etti. Eğitimde yapısal problemler varken bunların çözülmek yerine daha da derinleştiğini söyleyen Kuruoğlu, "Bakan olduğunuz günden beri okullarda ve eğitim sisteminde sorunlar artıyor. Çözüm üretmek yerine bu sorunları görmezden geliyorsunuz," diyerek eleştirilerini dile getirdi.

Televizyon Programlarındaki Açıklamalara Tepki

Levent Kuruoğlu, Bakan Yusuf Tekin’in kamuoyunu yanlış bilgilendirdiğini iddia ederek, "Televizyon programlarında doğruları söylemiyor, algı yapıyorsunuz," dedi. Bakan Tekin’in eğitimdeki gerçekleri çarpıtarak kamuoyunu yanlış yönlendirdiğini savunan Kuruoğlu, halkın yaşanan eğitim problemlerinin farkında olduğunu ve bunun üzerinin örtülemeyeceğini belirtti.

Temizlik Personeli Yetersizliği ve Artan Şiddet Vakaları

Kuruoğlu, okullardaki temizlik personeli yetersizliğine de dikkat çekerek, "Okullarda temizlik yapacak personel yok," şeklinde konuştu. Eğitimin en temel ihtiyaçlarından biri olan hijyen ve temizliğin sağlanamamasının öğrenci ve öğretmen sağlığı açısından büyük bir risk oluşturduğunu belirten Kuruoğlu, bu konudaki ihmalin kabul edilemez olduğunu ifade etti.

Ayrıca eğitim çalışanlarına yönelik şiddetin artmasına dikkat çekerek, "Eğitim çalışanlarına şiddet artıyor. Velileri geçtik, müdürler kapı kırdırıyor," dedi. Kuruoğlu, eğitim kurumlarında huzurun sağlanamaması durumunda eğitim kalitesinin de düşeceğini, bu sorunun derhal ele alınması gerektiğini vurguladı.

Sözleşmeli Öğretmen Mülakatlarındaki Usulsüzlükler

Kuruoğlu, sözleşmeli öğretmen mülakatlarındaki usulsüzlüklerin altını çizdi. "Sözleşmeli Öğretmen Mülakatlarında rezalet ortaya saçıldı. Binlerce meslektaşımızın hakkı yenildi," diyen Kuruoğlu, mülakat sürecinde adaletin sağlanamadığını ve bu durumun öğretmenlerin motivasyonunu düşürdüğünü ifade etti. Kuruoğlu'na göre, liyakat sistemi olmadan yapılan bu atamalar, eğitim sisteminde güvensizlik yaratıyor.

Ekonomik Kayıplar ve Ücretli Öğretmen Sorunu

Kuruoğlu, eğitim çalışanlarının ekonomik kayıplarına da dikkat çekerek, "Eğitim çalışanlarının ekonomik kayıpları artıyor. Ek ders ücretiyle bir tost alınamıyor," dedi. Artan yaşam maliyetleri karşısında öğretmenlerin aldığı ek ders ücretlerinin yetersiz kaldığını ve bu durumun öğretmenlerin geçim sıkıntısı çekmesine yol açtığını vurguladı.

Ücretli öğretmenlerin sayısındaki artışa da değinen Kuruoğlu, bu durumun eğitimdeki sorunları daha da derinleştirdiğini belirtti. "Ücretli öğretmen sayısı artıyor. Sözleşmeli kölelik halen devam ediyor," diyerek, öğretmenlerin güvencesiz çalışma koşullarının eğitimin niteliğini olumsuz etkilediğini ifade etti.

Öğretmenlere Büyük Müjde! Maaşlarda Devrim Yapıldı Öğretmenlere Büyük Müjde! Maaşlarda Devrim Yapıldı

Sınıf Kapasitesi ve Norm Fazlası Öğretmen Sorunu

Levent Kuruoğlu, 30 öğrencinin altında kalan sınıfların kapatılmasının eğitimde büyük bir problem yarattığını belirtti. "30 öğrencinin altında sınıflar kapatılıyor. Sınıflar kalabalıklaşırken öğretmenler norm fazlası duruma düşürülerek resen atamaya tabi tutuluyor," dedi. Öğretmenlerin resen atanmasının, eğitimde motivasyon kaybına ve verimliliğin düşmesine neden olduğunu savunan Kuruoğlu, sınıfların kapatılması yerine eğitimin kalitesini artıracak çözümler üretilmesi gerektiğini söyledi.

Öğretmenlik Meslek Kanunu ve Kariyer Basamakları

Kuruoğlu, Türkiye Büyük Millet Meclisine (TBMM) sevk edilen Öğretmenlik Meslek Kanununun (ÖMK) öğretmenlerin taleplerini karşılamadığını söyledi. "TBMM'ye sevk edilen ÖMK öğretmenlerin taleplerini karşılamıyor," diyerek, mevcut kanunun öğretmenlerin beklentilerini karşılamaktan uzak olduğunu belirtti.

Ayrıca, kariyer basamakları tazminatlarının belirsizliğine dikkat çekerek, ekonomik kriz sebebiyle bu tazminatların ne zaman alınabileceğinin net olmadığını ifade etti. "Kariyer Basamakları tazminatlarının ne zaman alınabileceği belirsiz," diyen Kuruoğlu, öğretmenlerin bu belirsizlik karşısında maddi anlamda sıkıntı yaşadığını belirtti.

ÇEDES Projesi Eleştirisi

Levent Kuruoğlu, Çevre Dostu Eğitim ve Spor Projesi (ÇEDES) ile okullara tarikatların ve cemaatlerin sokulduğunu iddia etti. "Öğretmenler eğitimin tek uygulayıcısı olması gerekirken ÇEDES ile okullara tarikatlar cemaatler sokuluyor," dedi. Kuruoğlu, laik ve bilimsel eğitimin ön planda tutulması gerektiğini vurgulayarak, bu tür projelerin eğitimin niteliğini düşürdüğünü savundu.

Liyakat Sorunu ve Atamalardaki Sıkıntılar

Kuruoğlu, eğitim kurumlarında liyakat sisteminin ortadan kalktığını belirterek, "Okullarda, kurumlarda liyakat ortadan kalktı," dedi. Eğitimdeki atamaların adil bir şekilde yapılmadığını iddia eden Kuruoğlu, atamalarda hak edenin değil, belirli grupların ön plana çıkarıldığını öne sürdü.

İl içi ve il dışı atamalarda ciddi sorunlar yaşandığını da dile getiren Kuruoğlu, "İl içinde aile bütünlüğü sağlanamıyor. Alan değişikliği yapılamıyor," diyerek, öğretmenlerin aile bütünlüğünün korunamadığını ve alan değişikliği taleplerinin karşılanmadığını ifade etti.

Proje Okulları Atamaları ve Bağımsız Okul Öncesi Eğitim Sorunları

Kuruoğlu, Proje Okullarına yapılacak atamaların sarı sendikalar tarafından WhatsApp gruplarında belirlendiğini iddia etti. "Proje Okullarına atanacakları sarı sendikalar WhatsApp gruplarında belirliyor," diyen Kuruoğlu, bu durumun adaletli atamaların önüne geçtiğini savundu.

Okul öncesi eğitimde yaşanan sorunlara da değinen Kuruoğlu, bağımsız okul yapılarak idareci atanan okulların şimdi kapatıldığını belirtti. "Okul Öncesi Eğitimde önce bağımsız okul yapılarak idareci atanan okullar şimdi kapatılıyor," diyerek, okul öncesi eğitimdeki bu durumun yönetimsel bir karmaşa yarattığını ifade etti.

"Artık İstifa Edin"

Kuruoğlu, açıklamasının sonunda Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’i istifaya çağırarak, "Bu ülkeye, ülkemizin geleceği öğrencilerimize, tüm motivasyonunu düşürdüğünüz eğitim çalışanlarına bir faydanız yok. Artık İSTİFA edin," dedi. Eğitimde yaşanan kaosun büyüdüğünü ve kargaşanın derinleştiğini ifade eden Kuruoğlu, eğitim sisteminin düzelmesi için bakanın görevi bırakması gerektiğini savundu.

Kuruoğlu'nun açıklaması şöyle:

Bakan olduğunuz günden beri okullarda ve eğitim sisteminde sorunlar artıyor.  Televizyon programlarında doğruları söylemiyor, algı yapıyorsunuz. Sosyal medyaya bakılırsa, il il gezip gerçeklerden kaçıyorsunuz.  Okullarda temizlik yapacak personel yok. 

Eğitim çalışanlarına şiddet artıyor. Velileri geçtik müdürler kapı kırdırıyor. Sözleşmeli Öğretmen Mülakatlarında rezalet ortaya saçıldı. Binlerce meslektaşımızın hakkı yenildi. Eğitim çalışanlarının ekonomik kayıpları artıyor.

Ek Ders ücretiyle bir tost alınamıyor.

Ücretli öğretmen sayısı artıyor.

Sözleşmeli kölelik halen devam ediyor. 30 öğrencinin altında sınıflar kapatılıyor. Sınıflar kalabalıklaşırken Öğretmenler Norm Fazlası duruma düşürülerek resen atamaya tabi tutuluyor.

TBMM'ye sevk edilen ÖMK öğretmenlerin taleplerini karşılamıyor. Müfredat adı altında bilimsel eğitim sekteye uğratılıyor. Ekonomik kriz sebebiyle Kariyer Basamakları tazminatlarının ne zaman alınabileceği belirsiz. Öğretmenler eğitimin tek uygulayıcısı olması gerekirken ÇEDES ile okullara tarikatlar cemaatler sokuluyor. 

Okullarda kurumlarda liyakat ortadan kalktı. İl İçi İl Dışı atamalarda ciddi sorunlar var. İl içinde aile bütünlüğü sağlanamıyor. Alan değişikliği yapılamıyor. Okul Öncesi Eğitimde önce bağımsız okul yapılarak idareci atanan okullar şimdi kapatılıyor. Okul Öncesi Kurumların sorunları saymakla bitmez.

Proje Okullarına atanacakları sarı sendikalar WhatsApp gruplarında belirliyor. Eğitim çalışanlarını, sendikaları dinliyormuş gibi yapıyor ama hakkaniyet, liyakat, gelişim, ülke ve millet menfaatleri içermeyen planınızı uyguluyorsunuz. Milli eğitimde kaos artıyor. Kargaşa büyüyor. 

Bu ülkeye, ülkemizin geleceği öğrencilerimize, tüm motivasyonunu düşürdüğünüz eğitim çalışanlarına bir faydanız  yok. 
Artık İSTİFA edin.