TBMM Genel Kurulunda, Köy Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin ilk maddesi kabul edildi.
Kabul edilen maddeye göre, Köy Kanunu'nda değişikliğe gidiliyor. Bu kapsamda köyde ikamet eden ve köy nüfusuna kayıtlı olup evi bulunmayan ihtiyaç sahiplerine satılan taşınmazlar üzerinde çeşitli nedenlerle bina yapmayanlara ya da taksitlerini ödemeyen hak sahipleri ile 31 Aralık 2024 tarihinden önce süreleri dolacak hak sahiplerine binalarını yapmaları veya taksitlerini ödemeleri amacıyla 31 Aralık 2028'e kadar ek süre tanınıyor.
Teklifin 2'nci maddesi üzerine DEM Parti milletvekillerinin verdiği önergenin oylaması sırasında CHP milletvekilleri yoklama talep etti. TBMM Başkanvekili Bekir Bozdağ, yapılan iki yoklamada da toplantı yeter sayısı bulunamadığı için birleşimi, yarın saat 14.00'te toplanmak üzere kapattı.
- Görüşmelerden
Teklifin birinci bölümünün tümü üzerinde söz alan Saadet Partisi İstanbul Milletvekili Doğan Demir, kanun teklifiyle yapı denetim firmalarına sayı sınırlaması getirilmek istendiğini belirtti. Bu konuda yapı denetim firmalarının sesini kimsenin duymadığını savunan Demir, "Yapı denetim firmalarına verilecek işler tamamen müteahhitlerin inisiyatifine bırakılmış durumda. Bu, yanlış bir politika. Yapı denetim firmalarının istediği şey merkezi bir sistem kurarak işlerin sırasıyla firmalara dağıtılmasıdır." diye konuştu.
İYİ Parti Trabzon Milletvekili Yavuz Aydın, kanun teklifinin eksik ve yetersiz olduğunu savunarak, "Bu kanun teklifi, köylerimizde yaşanan sorunlara gerçekçi çözümler sunmak bir yana kırsal kalkınmanın önündeki engelleri daha da büyütme potansiyeline sahiptir." dedi.
Kanun teklifinin hazırlanırken paydaşların sürece dahil edilmediğini dile getiren Aydın, başta muhtarlar olmak üzere ilgililerin görüşlerinin alınmamasının, demokratik katılım ilkesine aykırı olduğunu söyledi.
MHP Elazığ Milletvekili Semih Işıkver, düzenlemeyle köyde ikamet eden ve köy nüfusuna kayıtlı olup evi bulunmayan ihtiyaç sahiplerine satılan taşınmazlar üzerinde çeşitli nedenlerle bina yapmayanlara ya da taksitlerini ödemeyen hak sahiplerine 31 Aralık 2028'e kadar ek sürenin tanındığının altını çizdi.
Söz konusu düzenlemenin Elazığ merkezli depremlerin ardından özellikle kırsal alanda yaşanan sorunların çözümü ve yeniden dönüşümü anlamında umut vadettiğini anlatan Işıkver, "Bu kanun teklifinin özüne baktığımızda yerelde yaşanılabilirliği temin etmeyi ve yaşanan çeşitli sorunları ortadan kaldırmayı hedeflemekte." ifadesini kullandı.
- "İptal edilen düzenlemeler ısıtılarak yeniden getirildi"
CHP Ordu Milletvekili Seyit Torun, kanun teklifiyle, rüzgar ve güneş enerji santrallerinin yapı denetimi dışında bırakıldığını öne sürdü.
Torun, "Bunun denetlenmesini niye acaba sadece ve sadece kendi yetkinize alıyorsunuz ve jet hızıyla bunların önünü açıyorsunuz? Biz de istiyoruz yeşil enerji, biz de istiyoruz yenilenebilir enerji ama bunu yaparken hiç değilse belli kuralları, kaideleri, belli disiplini olsun." dedi.
Teklifin 12 maddesinin daha önce Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen maddelerden oluştuğuna işaret eden Torun, iptal edilen düzenlemelerin ısıtılarak tekrardan önlerine getirildiğini söyledi. Torun, "Bu torba yasayı yine Anayasa Mahkemesine götüreceğiz, yine yetki gasbını iptal ettireceğiz." şeklinde konuştu.
DEM Parti Siirt Milletvekili Sabahat Erdoğan Sarıtaş, "düzenlemenin, bir kanun teklifi değil kayyum teklifi olduğunu" öne sürerek, belediyelerin imardan kentsel dönüşüme varıncaya kadar birçok yetkisinin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına geçeceğini iddia etti.
DEVA Partisi Tekirdağ Milletvekili Cem Avşar, teklifin içerisinde yer alan bazı maddelerin belediyeler için yeni yükler getireceğini söyledi.
CHP Antalya Milletvekili Aykut Kaya da teklifin köylerin kronik sorunlarını çözmekten uzak olduğunu belirtti.
- "İmar yetkisinin belediyelerden alınması söz konusu değil"
Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu Başkanvekili ve AK Parti İstanbul Milletvekili Mustafa Demir, teklifin birinci bölümünün üzerindeki görüşmelerde, milletvekillerinin sorularını cevapladı.
Yerel yönetimlerin plan yapma yetkisinin belediyelerin elinden alınmadığını ifade eden Demir, "Plan yapma yetkisi birinci derecede yerel yönetimlerindir. İmar planı yapmak ve onu uygulama sorumluluğu belediyelerdedir ancak birçok belediye, yeterli imkanlara sahip olmadıkları gerekçesiyle Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikli Bakanlığına başvurarak imar planlarının uygun şekilde yapılmasına ilişkin talepleri var. Bu tür talepleri de Bakanlık yerine getirir." dedi.
Kanun teklifinde, Mühendis ve Mimar Odaları Birliğinin mevzuatının yeniden yapılması veya değiştirilmesine yönelik bir talep olmadığını dile getiren Demir, "Kanunun belli bir bölümü değiştirildiği için mecburen kanunun bütünlüğünün bozulmaması açısından buraya yazılmıştır." dedi.
Demir, "Bundan sonra yapı ruhsatı Bakanlık bünyesine mi geçti?" sorusuna, "İmara uygun yapılan ve biten yapıların kullanma izin belgelerini belediyeler tanzim ederler ancak hak sahipleri, müracaatları olduğu halde kanuni süre sonunda belediyelerden cevap alamazlarsa Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikli Bakanlığına müracaat edebilirler. Bu, vatandaşlarımızın hak ve hukukunu muhafaza açısından önemli bir avantajdır." yanıtını verdi.
Mustafa Demir, bir soru üzerine, "İmar yetkisinin belediyelerden alınması söz konusu değil. Böyle bir şey olması da mümkün değil. Bu, eşyanın tabiatına da aykırı." dedi.