BEYRUT (AA) - FARUK HANEDAR - İsrail bombardımanı nedeniyle 100 binlerce kişinin yerinden olduğu Lübnan'da, evlerini terk ederek başta başkent Beyrut olmak üzere ülkenin kuzeyine göç etmek zorunda kalan insanlar, hayırseverlerin yardımlarıyla hayatlarını sürdürmeye çalışıyor.
Ekonomik açıdan zaten zor durumda olan ülkede, İsrail saldırıları nedeniyle şartlar her geçen gün daha da ağırlaşırken hükümetin sosyal yardımlara yetişememesi üzerine hayırseverler devreye girdi.
Yerinden edilen insanlara her gün gıda sağlayan bir işletme olan T-marbouta'nın sorumlusu Muhammed Sherim, yardımları organize eden gönüllü Ela Halil ve İsrail saldırıları nedeniyle Nebatiye'den kaçarak Beyrut'a gelen Delal Şal, AA muhabirine, ülkenin içinde bulunduğu durumu anlattı.
- "Konseptimiz, insanların sadece karınlarını doyurmak değil, keyif alabilecekleri düzgün yemekler sunmak"
İsrail ile Hizbullah arasında 2006 yılında yaşanan savaş sırasında yerinden edilen insanlara yemek sağlamak amacıyla kurulan ve savaş sonrasında kitap kafeye dönüştürülen T-marbouta, 23 Eylül'de İsrail'in başta Beyrut olmak üzere Lübnan'a saldırılarını şiddetlendirmesinin ardından kuruluş amacına dönerek yeniden yerinden edilen insanlara gıda sağlamaya başladı.
Aynı zamanda İsrail ürünlerinin boykot edilmesine destek veren T-marbouta'nın sorumlusu Muhammed Sherim, işletmenin sahiplerinin insanlara yardım etme sorumluluğu bilinciyle 2006'dan beri sürdürdükleri işi ikinci plana atarak yeniden yerinden edilmiş ve okullara yerleştirilmiş insanlara yardım sağlamaya başladığını söyledi.
İlk olarak 150 kişinin barındığı bir okulla yardımlara başladıklarını ve şu anda 3 farklı okula günde 600 öğün yemek sağladıklarını aktaran Sherim, bunu sivil toplum kuruluşları (STK) ve şahısların bağışlarıyla gerçekleştirdiklerini dile getirdi.
Sherim, insanların ceplerinde ne varsa getirdiğini belirterek şunları söyledi:
"Konseptimiz, insanların sadece karınlarını doyurmak değil, keyif alabilecekleri düzgün yemekler sunmak. Her gün sıcak yemek, salata ve ekmek veriyoruz. Böylece besleyici bir öğünü tamamlamış oluyorlar. Önümüzdeki iki hafta için bir menümüz var. Aynı yemeği bir hafta içinde iki kez pişirmiyoruz. Bu insanların onurlu bir şekilde yemek yediklerinden emin oluyoruz."
- Yerinden edilmiş 130 kişinin ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyorlar
T-marbouta'nın gıda sağladığı okullardan biri olan Basta School'daki 25'i çocuk yaklaşık 130 yerinden edilmiş insana gönüllü olarak yardımcı olan ve ihtiyaçlarını karşılayan Ela Halil ise "Aslında günümüz sabahın erken saatlerinden itibaren başlıyor. Ailelere kahvaltı veriyoruz ve ardından çocuklarla oyun oynamaya, resim yapmalarını ve günün tadını çıkarmalarını sağlamaya çalışıyoruz." dedi.
Öğle ve akşam yemeği yardımıyla günlük rutinlerini tamamladıklarını belirten Halil, kıyafet, gıda ve insanların ihtiyaç duyduğu diğer şeyleri sağlamak için bağış toplamaya çalıştıklarını söyledi.
Halil, T-marbouta'nın en iyi gıda tedarikçilerinden biri olduğunu belirtirken 2 aya yakın süredir okulda kalan insanların kışlık kıyafetlere, suya, gıdaya, kişisel malzemelere ihtiyacı olduğunu, hükümetin yerinden edilen insan sayısı çok fazla olduğu için yetişememesinden, bu ihtiyaçları hayırseverlerin bağışlarıyla tedarik etmeye çalıştıklarını ifade etti.
- "İsrail; Hizbullah veya sivil demeden herkesi öldürüyor, şehirleri yok ediyordu"
Lübnan'ın güneyinde bulunan Nebatiye'deki evini İsrail saldırıları nedeniyle terk ederek 45 gün önce Basta School'a yerleşen Delal Şal, "İsrail, oturduğumuz bölgeye saldırıda bulundu. Savaşın henüz birinci gününde evimin çok yakınına bir İsrail saldırısı gerçekleştirildi." ifadelerini kullandı.
Şal, evlerinin etrafında büyük yıkım oluştuğunu ve çok yakınlarına saldırı düzenlendiğini belirterek "Ailemi kurtarmak istedim; çünkü İsrail Hizbullah veya sivil demeden herkesi öldürüyor, şehirleri yok ediyordu." diye konuştu.
Kız kardeşi ve onun çocuklarıyla bu okula yerleştiklerini söyleyen Şal, sözlerini şöyle tamamladı:
"Şimdi okulda rahatız; ama maalesef hükümetten yardım alamadık. Umudumuz o ki evimiz hala yıkılmamıştır. Zafer Lübnanlıların olacak."
