Güney Afrika Cumhuriyeti'ne Türkiye'den getirilen Sivas kangalları, bir yandan çiftlik hayvanlarını yırtıcılara karşı korurken diğer yandan çitaları çiftçilerin avı olmaktan kurtarıyor.

Bir zamanlar Anadolu'dan Horasan'a uzanan geniş coğrafyada görülen çitalar, halihazırda çoğunlukla Afrika'nın güney ve doğu bölgelerinde yaşamını sürdürüyor.

Dünyanın en hızlı yırtıcılarından çitalar, nesli tükenme tehdidi altındaki türlerin arasında yer alıyor, bunun en önemli sebeplerinden biri olarak hayvanlarını bu yırtıcılardan korumak isteyen çiftçiler gösteriliyor.

Her yıl çok sayıda çita, çiftçiler tarafından avlanarak katlediliyor.

Dünyanın en iyi çoban köpekleri arasında bulunan "Sivas kangalları", nesli tükenmekte olan çitaların imdadına Anadolu'dan yetişiyor.

Cape Town şehri yakınlarındaki Çita Koruma Vakfı, ilk kez 2012 yılında Türkiye'den getirip tesislerinde yetiştirdikleri kangalları çiftlik sahiplerine ücretsiz dağıttı. Vakıf, böylelikle hem çitaların hem de çiftlik hayvanlarının korunmasını sağlıyor.

- "Bu köpekleri, çiftlik hayvanlarını leopar ve çita gibi yırtıcılardan korumak için kullanıyoruz"

Vakıfta gönüllü çalışan Alman asıllı hayvan aktivisti Tia, AA muhabirine, nesli tükenme tehdidi altındaki çitalardan bugün vahşi doğada 6 bin 500 civarında kaldığını, yaklaşık 400-500 kadarının Güney Afrika'da yaşadığını söyledi.

Tia, çitaların tarım arazilerine girmesinin insanlarla çatışmasına yol açtığını belirterek, "Aslında hayvanları avlayan çitalar değil. Çoğunlukla karakulak, çakal ve leoparlar ama bunların hepsi gececidir, gece avlanırlar. Çitalar ise gündüz avlandıkları için çiftçiler sadece onları görüp suçluyor. Bu yüzden çitaları vururlar yahut tuzak kurarlar hatta zehirli et kullanırlar." dedi.

Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, din eğitimi çalıştayında konuştu: Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, din eğitimi çalıştayında konuştu:

Bu yüzden çiftlikleri hayvan saldırılarından korumak için geçen yıllarda Türkiye'den getirilen Sivas kangallarıyla bir program başlattıklarını anlatan Tia, "Bu köpekleri, çiftlik hayvanlarını leopar ve çita gibi yırtıcılardan korumak için kullanıyoruz. Peki bunu nasıl yapıyoruz? Bu köpekleri yaklaşık üç aylıkken yetiştiririz. Onları çiftlik hayvanlarıyla birlikte çiftliğe yerleştiririz. Böylece gece gündüz orada kalırlar. Temelde onlar için bir aile olurlar ve kangalları eğitmemize gerek kalmaz. Bu yüzden onlar için ailesi olanı korurlar. Herhangi bir tehlike sezerlerse havlamaya başlarlar ve her türlü yırtıcıyı korkuturlar." ifadelerini kullandı.

Tia, "Kangallar, çiftçilere ücretsiz dağıtılıyor ve ilk yıl veteriner giderleri karşılanıyor. Bunun karşılığında çiftçiler, çitayı artık vurmayacağına ve tuzak kurmayacağına dair sözleşme imzalıyor." diye konuştu.

Kangalların bir yandan çiftlik hayvanlarını yırtıcılardan koruduğuna dikkati çeken Tia, öbür yandan çiftçilerin kayıplarını önlemek suretiyle özellikle çitaları avlanmaktan koruduğunu vurguladı.

Tia, şimdiye kadar çok sayıda kangalın bu programla ülke genelindeki çiftliklere dağıtıldığına işaret ederek, "Çiftçiler, her yıl hayvanlarının yüzde 30 ila 40'ını kaybediyordu. Bu kangal programı sonrası neredeyse hiç hayvan kaybetmiyorlar ve bundan dolayı çok mutlular." şeklinde konuştu.

Kaynak: aa