2024'te emekli maaşlarının yüzde 86,16 oranında artırılması, emeklilerin alım gücünü önemli ölçüde artıran bir gelişme olmuştur. Bu artış, özellikle yüksek enflasyon ortamında emeklilerin yaşam standartlarını korumalarına yardımcı olmuştur. Ancak, 2025 yılı için yapılan projeksiyonlar, bu oranın devam etmeyeceğini göstermektedir.
Emekli Maaşlarındaki Adaletsizlik: 2024 ve 2025 Arasındaki Farkın Nedenleri
Işıkhan'ın açıklamaları, emekli maaşlarında yaşanan önemli bir sorunu gözler önüne seriyor. Özellikle 2024 ve 2025 yıllarında emekli olacak kişiler arasında yaşanacak maaş farkı, emeklilikteki adaletsizliği bir kez daha gündeme getiriyor.
Neden Bu Farklılık Yaşandı?
Işıkhan'a göre, bu durumun temel nedeni enflasyonist dönemlerde aylık artışların Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE)'nin üzerinde verilmesi. Bu durum, prim güncellemeleri ile aylık artışlar arasındaki bağı koparmış ve yeni emekli olacakların daha düşük maaş almasına neden olmuştur.
EYT'nin Beklenmeyen Maliyeti ve Ekonomiye Etkileri:
Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) düzenlemesinin maliyetinin, başlangıçta öngörülenin çok üzerinde gerçekleşmesi, hem ekonomik hem de sosyal açıdan önemli tartışmalara yol açmıştır. Bu durum, hem hükümet içinde hem de toplumda geniş yankı bulmuş ve ekonomiye olan etkileri yakından takip edilmektedir.
Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) düzenlemesinin maliyetinin başlangıçta öngörülenin çok üzerinde gerçekleşmesi, Türkiye ekonomisi için önemli bir gelişme oldu. Bu durumun başlıca nedenleri arasında şu maddeleri sıralayabiliriz:
- Beklenenden Fazla Başvuru: EYT’den yararlanacak kişi sayısının tahminlerin üzerinde olması,
- Yüksek Enflasyon: Enflasyonun emekli maaşlarını artırması,
- Ek Ödemeler ve Yan Haklar: Doğum borçlanması gibi ek hakların maliyeti gibi faktörler yer almaktadır.
- Bu kadar büyük bir maliyet artışı, bütçe açığını artırarak, enflasyonu yükselterek ve faiz oranlarını etkileyerek ekonomi üzerinde olumsuz sonuçlar doğurmasına sebep olmuştur..