Türkiye'nin en büyük eğitim sendikalarından Eğitim-Bir-Sen ve Türk Eğitim-Sen arasında başlayan sözlü savaş, eğitim camiasında büyük yankı uyandırdı. Eğitim-Bir-Sen Genel Sekreteri Talat Yavuz'un Türk Eğitim-Sen'i "sarı sendika" olmakla suçladığı yazısına, Türk Eğitim-Sen Genel Başkan Yardımcısı Selahattin Dolgun'dan sert bir yanıt geldi. Bu gelişmelerle birlikte eğitim sendikaları arasındaki rekabet yeni bir boyut kazandı.

Eğitim-Bir-Sen ve Türk Eğitim-Sen Arasında Sürüp Giden Polemik: Yeni Bir Bölüm

Eğitim sektörünün önemli aktörlerinden olan Eğitim-Bir-Sen ve Türk Eğitim-Sen arasındaki rekabet, son dönemde yeni bir boyut kazandı. Eğitim-Bir-Sen Genel Sekreteri Talat Yavuz’un haftalık köşe yazısında Türk Eğitim-Sen’e yönelttiği sert eleştiriler, iki sendika arasındaki gerilimi daha da tırmandırdı.

Yavuz’un yazısında öne çıkan başlıklar arasında, Türk Eğitim-Sen’i üyelerini hayali mobbing iddialarıyla korumakla suçlaması, sendikal konfor alanı yaratmakla itham etmesi ve geçmişteki tutarsızlıklarla eleştirmesi yer alıyor. Yavuz, özellikle “Şimdilerde oluşan turnusol etkisiyle her türlü tutarsızlık ortaya saçılıyor, konfor bozuluyor ve makyaj dökülüyor. Samimi değilseniz Allah, sizi iddianızdan vurur.” sözleriyle Türk Eğitim-Sen’i doğrudan hedef aldı.

Sendikal Çatışmanın Gölgesinde Eğitim

Bu tür sert söylemler, eğitim sektöründe çalışanların ve öğrencilerin üzerinde olumsuz etkiler yaratma potansiyeli taşıyor. Sendikaların öncelikli görevi, üyelerinin haklarını korumak ve eğitim sisteminin iyileştirilmesi için çalışmak olmalıdır. Ancak, bu tür polemikler, eğitim çalışanlarının motivasyonunu düşürebilir ve öğrenme süreçlerini olumsuz etkileyebilir.

Yavuz, yazısında ayrıca Memur-Sen’in 7. Dönem Toplu Sözleşme sürecindeki tutumunu savunarak, maaş artış oranlarının Hakem Kurulu tarafından belirlendiğini ve Memur-Sen’in bu kararlara şerh koyduğunu vurguladı. 2025 yılı için talep olarak %15 zam artı %10 refah payı belirlediklerini ifade eden Yavuz, bu konuda yanlış bilgi yayanları eleştirdi.

Eğitim Sendikalarındaki Kutuplaşma Derinleşiyor: Dolgun'dan Yavuz'a Sert Yanıt

Eğitim-Bir-Sen Genel Sekreteri Talat Yavuz'un Türk Eğitim-Sen'e yönelik eleştirilerinin ardından, Türk Eğitim-Sen Genel Başkan Yardımcısı Selahattin Dolgun'dan sert bir yanıt geldi. "Yavuz Hırsız Gene Yazmış" başlıklı açıklamasıyla Dolgun, Yavuz'u sendikal zemini kirletmekle, kamu çalışanlarının haklarını yeterince savunmamakla ve geçmişteki politikalarını ihanet olarak nitelendirmekle suçladı.

Dolgun'un açıklamalarında, "Sendikal zemini kirleten siz, kamu çalışanlarını açlık sınırına düşüren siz, iş barışını bozan siz, şimdi çıkmış lakırtı yapıyor." ifadesi dikkat çekiyor. Bu sözlerle Dolgun, Yavuz'u samimiyetsizlikle ve çelişkili bir duruşla suçluyor. Ayrıca, "Türk Eğitim-Sen teşkilatının sağlam ve elif gibi dik duruşundan rahatsızsınız. Siz ve sizin gibileri rahatsız etmeye devam edeceğiz, merak etme sen!" diyerek, kendi sendikalarının güçlü duruşunu vurguluyor ve rakiplerine meydan okuyor.

Dolgun, çözüm sürecinde Eğitim-Bir-Sen'in rolünü eleştirerek, geçmişteki politikalarını ihanet olarak nitelendirdi. Bu eleştiriler, iki sendika arasındaki ideolojik farklılıkların ne kadar derin olduğunu gösteriyor. Dolgun, aynı zamanda Eğitim-Bir-Sen'in dağıttığı promosyon ürünler üzerinden de eleştirilerde bulunarak, rakip sendikanın üyelerini maddi çıkarlarla kandırmaya çalıştığını iddia etti.

Eğitim Sendikalarındaki Kutuplaşma Eğitimi Gölgede Bırakıyor

Eğitim-Bir-Sen ve Türk Eğitim-Sen arasında başlayan ve giderek derinleşen sözlü savaş, eğitim camiasında büyük bir gerilim yaratıyor. Karşılıklı atılan suçlamalar ve hakaretler, sendikal rekabetin eğitim çalışanlarının sorunlarının çözümünden çok, siyasi söylemlerin ön plana çıktığı bir ortamı besliyor.

MEB'den Önemli Duyuru! Mazeretli Yer Değiştirme Başvuruları İçin Kapsamlı Değişiklik MEB'den Önemli Duyuru! Mazeretli Yer Değiştirme Başvuruları İçin Kapsamlı Değişiklik

Sendikaların temel görevi, üyelerinin haklarını korumak ve eğitim sisteminin iyileştirilmesi için çalışmak olmalıdır. Ancak, bu tür polemikler, eğitim çalışanlarının motivasyonunu düşürüyor, öğrenme süreçlerini olumsuz etkiliyor ve eğitim sistemindeki sorunların çözümünü geciktiriyor.