Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, küresel çevre sorunlarının tüm ekolojik sistemi tehdit ettiğini belirterek, "Nükleer, radyoaktif, biyolojik ve kimyasal kitle imha silahlarının çevreye verdiği zarar korkunç boyutlara ulaşmıştır. Açıkça ifade etmek gerekir ki tüm bunlar gelişmiş ülkeler tarafından yapılmıştır." dedi.
Erbaş, Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de düzenlenen Küresel Dini Liderler Zirvesi'nde yaptığı konuşmada, dünyanın küresel krizlerle kuşatıldığı bir asırda yaşadıklarını, ahiretin yok sayıldığını kaydetti.
Savaş ve katliamların arşı titrettiği kirli bir zamana şahitlik ettiklerini söyleyen Erbaş, bir zamanlar Ermenistan'ın Azerbaycan'a uyguladığı zulmün bir benzerini bugün Filistin'de gördüklerini söyleyerek, "Topyekun bir halk, tüm dünyanın gözü önünde yok ediliyor, soykırıma uğruyor. Gözü dönmüş zalimler, insanlıktan nasibini almamış katiller, Gazze'yi, Filistin'i, Lübnan'ı ve nice masum coğrafyayı kan ve gözyaşı diyarına çeviriyor. Tarihi eserleri, tabiatı, medeniyeti tarumar ediyor. Bizler, küresel kötülükler karşısında, hukuk, vicdan, merhamet zemininde birlik, beraberlik içerisinde hareket etmek zorundayız." diye konuştu.
Teknolojinin adeta kutsandığı bu çağda ahlak ve medeniyet krizi yaşandığını belirten Erbaş, insanı varoluş gayesinden uzaklaştıran ve çevreyle kavgalı hale getiren bir hayat tasavvurunun dünyayı felaketlere sürüklediğini ifade etti.
Erbaş, küresel çevre sorunlarının sadece insanoğlunu değil tüm ekolojik sistemi tehdit ettiğine dikkati çekerek, "Bugün gücü, tüketimi, tahakkümü hayatın merkezine koyan anlayış, yeryüzündeki tüm doğal dengeyi tahrip etmiştir. Endüstriyel üretim, ekonomik büyüme, istihdam, refah gibi kavramlara sığınılarak doğal kaynaklar, ekolojik çevre ölçüsüz şekilde istilaya maruz kalmıştır. Bu süreçte, çevresel felaketler, küresel ısınma, gıda güvensizliği, doğal kaynakların talan edilmesi, havanın, suyun, toprağın korkunç şekilde kirletilmesi hep göz ardı edilmiştir. Daha da vahim olan, nükleer, radyoaktif, biyolojik ve kimyasal kitle imha silahlarının çevreye verdiği zarar korkunç boyutlara ulaşmıştır. Açıkça ifade etmek gerekir ki tüm bunlar gelişmiş ülkeler tarafından yapılmıştır." ifadelerini kullandı.
Ekolojik sorunların, küresel ısınmanın, çevre kirliliğinin çözümü, bireysel, toplumsal, ulusal, evrensel düzeyde ciddi bir tavır ve davranış değişikliği gerektirdiğine vurgu yapan Erbaş, şunları söyledi:
"Küresel bir bilinç ve politika değişikliği gerektirmektedir. Özellikle endüstri toplumları için güçlü bir sorumluluk gerektirmektedir. Çevreye yönelik merhametten yoksun, sorumsuz, umarsız ve hoyratça yaklaşımların olumsuz sonuçları apaçık ortadadır. Dolayısıyla sözü edilen olumsuz tablo, insan-çevre ilişkisini sorumluluk, emanet, güzel ahlak ve salih amel bağlamında yeniden gözden geçirmenin elzem olduğu sonucunu ortaya koymaktadır. Aksi halde insanın, kendisini de helak edecek büyük bir tahribatın ve son tahlilde topyekun bir yıkımın yaşanması kaçınılmaz olacaktır. Bu yakın tehdit karşısında insanlığın emniyeti ve dünyanın daha emin, daha temiz ve daha güzel olması için insani ve ahlaki değerler ekseninde bir farkındalık oluşturulması önem arz etmektedir. Dini liderler en azından güçlü ikazlarını ve manevi rehberlik vazifelerini hakkıyla yerine getirmeye gayret etmektedir."
Bakü'de 11 Kasım'da başlayacak Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC) 29. Taraflar Konferansı (COP29) kapsamında organize edilen "Yeşil Bir Gezegen İçin Dünya Dinleri" başlıklı zirvede, dünyanın farklı ülkelerinden yaklaşık 30 dini lider yer aldı.
Azerbaycan Başbakanı Ali Asadov'un, Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in zirve katılımcılarına mesajını okuduğu zirveye Azerbaycan Ekoloji ve Doğal Kaynaklar Bakanı Muhtar Babayev ile Kafkas Müslümanları İdaresi Başkanı Allahşükür Paşazade de katıldı.