TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda milletvekilleri, Dışişleri Bakanlığının 2025 yılı bütçesi üzerinde görüşlerini dile getirdi.

Bütçe üzerinde söz alan Saadet Partisi İstanbul Milletvekili Selim Temurci, Türkiye'deki Suriyeli sığınmacı ve düzensiz göçmen sayısının, ülke nüfusu içindeki payının yüzde 3,5'e ulaştığını belirterek, "Ayrıca neredeyse 5 kat hızlı artan bir nüfusları var. Şu anda Suriye'de bir çatışma yok. Bu anlamda Suriye Devlet Başkanı Esad'la görüşme ve Birleşmiş Milletler gözetiminde artık misafirlerimizin dönüşünün planlanması hususunda daha fazla cümleler duymak isteriz. Çünkü bu iş, önümüzdeki yıllarda ülkenin demografik yapısına zarar verecek bir noktaya doğru gidiyor." ifadelerini kullandı.

İYİ Parti Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan, çevresinde yaşananlara bakıldığında Türkiye'nin tam bir ateş çemberinin ortasında olduğunu söyledi.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin parçalanmak istendiğini söyleyen Türkkan, "Ne yazık ki Kıbrıs'taki gelişmeler alarm verici. Adanın parsel parsel İsraillilere satılması söz konusu. Buna rağmen iktidar ve Dışişleri suskun. 9 Eylül'de Amerika ile Güney Kıbrıs Rum Kesimi arasında savunma iş birliği yol haritası imzalanırken Türkiye sadece seyretti. Sayın Bakan, Kıbrıs düşerse gerçekten Türkiye düşer. Bu gerçeği göz ardı etmemek lazım." diye konuştu.

AK Parti Kırşehir Milletvekili Necmettin Erkan, Türkiye'nin dünyada 261 temsilciliği ve saha hakimiyetiyle uluslararası düzeyde diplomatik gücünü kanıtlamış bir ülke olduğunu vurguladı. Orta Doğu'da yeni bir düzen kurulmak istendiğini anlatan Erkan, şunları kaydetti:

"Bu yeni düzen heveslilerinin bölgedeki en büyük engelleri jeopolitik ve jeostratejik önemi her geçen gün biraz daha artan, bin yıllık tarihi birikimi ve kimliği olan Türkiye'dir. Bu nedenle Türkiye, sahada ve masada güçlü olmak zorundadır. Sahada güçlü olmak istiyorsanız sadece Orta Doğu'da değil, Orta Asya, Kafkaslar, Balkanlar ve Afrika'da da olmak zorundasınız. Türkiye'yi hem sahada hem masada güçlü hale getirerek bugün olduğu gibi geleceğini tasarlayan tüm Dışişleri mensuplarına teşekkür ediyorum."

CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne (AB) üyelik hedefini her zaman desteklediklerini ifade ederek, bu hedefin gerçekleştirilmesi için AB'nin temel prensiplerinden olan insan hakları, basın ve ifade özgürlüğü, hukukun üstünlüğü, yargı bağımsızlığı gibi değerlerin göz ardı edilemeyeceğini söyledi.

AK Parti Uşak Milletvekili İsmail Güneş, Dışişleri Bakanlığının yurt dışındaki Türk vatandaşlarının sorunlarıyla yakından ilgilendiğini belirtti.

Türkiye'nin dış politikada her geçen gün güçlenen bir yapıya kavuştuğunu ifade eden Güneş, "Artık sadece söylenenleri dinleyen bir Cumhurbaşkanlığı veya Başbakanlık sistemi gerilerde kalmıştır. Artık yön verilen Türkiye yoktur, yön veren bir Türkiye vardır. İnşallah Türkiye'nin hinterlandını daha da genişleteceğiz. Bizim amacımız, Osmanlı'dan bahsederken bir yerleri işgal etmek değil, eskiden kader birliği yaptığımız ve birlikte yaşadığımız, şimdi başka ülkeler olarak görülen devletlerle ilişkilerimizi geliştirerek daha büyük, etkin bir Türkiye'yi geliştirmek istiyoruz." değerlendirmelerinde bulundu.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Dağ, Bilecik'te konuştu: AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Dağ, Bilecik'te konuştu:

- MHP'li Ersoy: "Türkiye'nin güçlü iradesi sahadaki dengeleri değiştirmiştir"

MHP Kayseri Milletvekili Mustafa Baki Ersoy, Türkiye'nin mevcut milli dış politikasının "yurtta sulh, cihanda sulh" ilkesinden sapmadan küresel barışa katkı sağladığını; bu vizyonla Türkiye'nin krizlerin değil, çözümlerin bir parçası haline geldiğini kaydetti.

"Milli ve güçlü Türkiye" hedefi doğrultusunda her bir diplomatik adımın milletin menfaatleri gözetilerek atıldığını kaydeden Ersoy, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ülkemiz diplomasideki güçlü vizyonu sayesinde hem bölgesel bir denge unsuru olmuş hem de küresel meselelerde çözüm odaklı bir aktör haline gelmiştir. Türkiye Yüzyılı vizyonuyla dış politikamızda artık pasif değil, aktif ve yönlendirici bir aktörüz. Azerbaycan'dan Libya'ya, Karadeniz'den Akdeniz'e kadar birçok kritik meselede Türkiye'nin güçlü iradesi sahadaki dengeleri değiştirmiştir. Milli savunma sanayimizin başarıları ve yerli teknolojimizle desteklenen bu politikalar, Türkiye'nin sadece bir diplomasi masasında değil, sahada da söz sahibi olmasını sağlamıştır."

Kaynak: aa