İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, terörle mücadelenin, pazarlık yapılmadan sürdürülecek bir mücadele olduğunu belirterek, "Diyalog asla terörle ya da teröristlerle yapılmaz. Bizim konuşmamız gereken milletimizin kendisidir." dedi.

Dervişoğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, bazı çevrelerin vatan sevgisi, bayrak aşkı ve milli birlik ruhu gibi değerleri unuttuğunu, ancak bu milletin atalarından miras aldığı değerlere sahip çıkacak bir iradeye ve kararlılığa sahip olduğunu söyledi.

Türkiye'yi tehdit eden büyük bir tehlikenin varlığına işaret eden Dervişoğlu, bu tehlikenin milletin birliğini ve beraberliğini hedef aldığını, ancak bütünü gören ve derinlerdeki sarsıntıyı hisseden çok az kişinin olduğunu kaydetti.

Türkiye'nin bir Meclis devleti olarak kurulduğunu belirten Dervişoğlu, "O Meclis devleti de evvela Kurtuluş Savaşı'nı vermiş, sonunda da Cumhuriyet'i inşa etmiştir. Yani hem bağımsızlığımızın hem de Cumhuriyet'imizin yeşerdiği yer burasıdır. Türk milletini türlü acılar ve yenilgiler içerisinden çekip alan, ona tekrar gururunu ve hürriyetini bahşeden yer işte bu çatıdır. Hem gazi hem muzaffer hem de kurucu olan milletimizin kutunun cisimleştiği yer bu Meclistir. O yüzden 'Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir' yazar duvarlarında. Peki hangi millettir bahsettiği? 1920 yılında bu çatı altında bir araya gelen, 1923 yılında Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran Türk milletidir." diye konuştu.

- "Türk devletinin sahibi büyük Türk milletidir"

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Işıkhan, Rize'de konuştu: Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Işıkhan, Rize'de konuştu:

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'un, Anayasa'ya ilişkin sözlerini eleştiren Dervişoğlu, "Devletin ülkesi olmazmış, devletin milleti olmazmış diyor. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, bir meclis devleti olarak kurulmuştur. Sizin millet addettiğinizle bizimkisi aynı değildir. Şüphesiz ki Türk devletinin sahibi büyük Türk milletidir ve kimsenin kölesi değildir." değerlendirmesinde bulundu.

Dervişoğlu, HÜDA PAR ile genişleyen Cumhur İttifakı'nın şimdi de DEM ile el sıkışıp ona el uzattığını, bunun adının kapsayıcılık değil, toplumun farklı kesimlerini kendi siyasi emellerine alet etme çabası olduğunu savundu. Milletçe bu filmi daha önce seyrettiklerini belirten Dervişoğlu, "Senaryo, yönetmen, yapımcı hepsi aynı, sadece oyunculara yenileri eklenmiş bir devam filmi. Her adımınızı biliyor ve yakından takip ediyorum. Ben Müsavat Dervişoğlu'yum. Gücümü bu büyük milletin mensubiyetinden, yetkiyi de Türkiye Cumhuriyeti Devleti yurttaşlığımdan alıyorum. Bu filmi bir daha çekemeyeceksiniz. Bu millete de bir daha seyrettiremeyeceksiniz. Çünkü biz varız." görüşünü paylaştı.

Dervişoğlu, milletin tüm fertlerinin birlikte ve kardeşçe yaşamasını savunduklarını, Türklüğü bir etnik işaretleme değil, siyasi bir tanımlama olarak gördüklerini dile getirdi. "Millet kavramının ısrarla kurcalanması DEM ile yapılan mutabakatın bir yansımasıdır" diyen Dervişoğlu, yeni anayasa tartışmalarına değindi. Türkiye'ye yeni bir anayasadan daha çok yeni bir iktidarın lazım olduğunu vurgulayan Dervişoğlu, "Son dönemde 'anayasa değişikliği' yerine, 'yeni anayasa' söylemi kullanılmaya başlandı. Bu sıradan bir tesadüf değil gizli bir stratejidir. Bu, bir yol tuttuklarının ama yolun müstakim olmadığının göstergesidir." sözlerini sarf etti.

Türk milletine insanca yaşayabilmeyi en üst amaç edinmiş bir Cumhuriyet projesini sunmakla mükellef olduklarını dile getiren Dervişoğlu, Meclis'i tahkim etmeyi amaçlamayan hedeflerin iktidara hizmet edeceğini belirtti.

- "Terörle mücadele, kararlılık ve ciddiyet ister"

Türkiye yakıcı sorunlarla boğuşurken hükümetin yeni anayasa gündemini dayattığını savunan Dervişoğlu, statükoculukla, değişime ayak uydurmamakla, eski kafalılıkla suçlanan muhalefetin yeni bir ehlileştirilme oyununun içinde olduğunu aktardı.

İYİ Parti Genel Başkanı Dervişoğlu, şöyle devam etti:

"Meclis kürsüsünden bebek katili bölücü başına seslenenler var. Şunu açıkça ifade edelim. Terör örgütünü tasfiye edecek olan devlettir. Terörün sona erdiğini ilan edecek olan da devlettir. Terörist başından çözüm bekleyen bir anlayış devlet ciddiyetinden uzaktır ve ancak gaflet ve dalaletle açıklanabilir. Geçmişte terör örgütüyle masaya oturanlar, bugün çıkıp terörle mücadelede kararlı olduklarını söylüyorlar. Terörle mücadele, kararlılık ve ciddiyet ister. Bizim savunduğumuz çözüm halkımızın iradesine dayalı, terörle pazarlık yapılmadan sürdürülecek bir mücadeledir. Diyalog asla terörle ya da teröristlerle yapılmaz. Bizim konuşmamız gereken milletimizin kendisidir. Sorunlarımızı devletin ve milletin birlikte hareket ettiği bir zeminde çözmeliyiz. Devletin gücünü ve milletin iradesini hiçbir terör örgütüyle müzakereye açmayacağız."

Türkiye'nin sorunlarının çözümünde, parlamenter sistemi güçlendirmek dışında yol bulunmadığını belirten Dervişoğlu, "Milliyetçi olduğunu iddia eden bir partinin, Türkiye partisi olmadığını söylediği ve üstelik bugüne kadar Gazi Meclisin çatısı altında faaliyet yürütmesine izin verilen bir partiyle 'Denize düştüm, yılana sarılıyorum' dercesine el sıkışmasından Türk milliyetçilerinin ve vatanseverlerinin memnuniyet duyduğu söylenebilir mi?" ifadesini kullandı.

Kaynak: aa