Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Türkevi binamız, tıpkı şu an çatısı altında olduğumuz Cumhurbaşkanlığı Külliyemiz gibi 85 milyonundur, 85 milyonun iftihar vesilesidir. Kapısı da milletin evi gibi, Türk milletinin her bir ferdine açıktır." dedi.

Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki Kabine Toplantısı'nın ardından millete seslendi.

18 Eylül’de başarı ödüllerini takdim ettikleri, Türkiye'yi yurt dışında gururla temsil eden müteahhitleri tekrar kutlayan Erdoğan, firma sayısı itibarıyla Çin'den sonra ikinci sırada oldukları sektörde gelirleri hak ettikleri seviyelere getireceklerini söyledi.

- Şehit polis memuru Şeyda Yılmaz'ı andı

Erdoğan, 85 milyonun emniyeti, huzuru, ülkenin birlik ve beraberliği için fedakarca çalışan güvenlik kuvvetleriyle gurur duyduklarını belirtti.

Jandarma ve Emniyet Teşkilatı'nın emrine verdikleri 7 bin 204 yeni aracın özellikle asayiş ve trafik hizmetlerinde kendilerine çok ciddi kolaylık sağlayacağına inandığını vurgulayan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Her zaman söylüyorum. Bizim polisimiz, jandarmamız, askerimiz vatandaşımıza karşı müşfik, ama suç işleyenlere, suçta kibirlenenlere karşı daima tavizsiz olmalıdır. Vazifesini hakka, hukuka, ahlaka uygun şekilde icra eden tüm güvenlik görevlilerimizin Türkiye Cumhurbaşkanı olarak her zaman yanındayım. Bu vesileyle geçtiğimiz günlerde kalleşçe şehit edilen polis memurumuz Şeyda Yılmaz'ın şahsında tüm şehitlerimizi rahmetle yad ediyorum. Yeni araçlarımızın emniyet ve jandarma ekiplerimize tekrar hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum."

- Fair-Play çağrısı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, liglerin başlamasıyla birlikte Süper Lig futbol kulüplerinin bir kısmını ve Türkiye Futbol Federasyonu yönetimini Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde kabul ettiğini anımsattı.

Bu sene tüm liglerde rekabet, centilmenlik ve Fair-Play seviyesi yüksek bir futbol şöleni izlemeyi arzu ettiklerini vurgulayan Erdoğan, bu konuda tüm futbol kulüplerinden, tüm yönetici ve sporculardan azami hassasiyet beklediğini dile getirdi.

Erdoğan, dün, 37'nci Erkekler Cumhurbaşkanlığı Kupası ile açılışını yaptıkları Basketbol Gelişim Merkezi'nin de Türk basketboluna ve gençlere hayırlı olmasını diledi.

- BM temasları

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) 79'uncu Genel Kurulu'na iştirak etmek üzere gittiği New York'ta, 4 gün boyunca oldukça verimli görüşmeler gerçekleştirdiklerini ifade etti.

Düşünce kuruluşlarından Türk-Amerikan toplumu temsilcilerine, uluslararası yatırımcılardan devlet ve hükümet başkanlarına kadar çok çeşitli kesimlerle bir araya geldiklerini hatırlatan Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, Venezuela Cumhurbaşkanı Başyardımcısı Rodriguez ile görüştü Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, Venezuela Cumhurbaşkanı Başyardımcısı Rodriguez ile görüştü

"Bu kapsamda, İran, Sırbistan, Ukrayna, Maldivler ve Gine Bisau Cumhurbaşkanları, Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı, Kuveyt Veliaht Prensi, Arnavutluk, Pakistan, Irak, Lübnan, İtalya, Almanya, Hollanda, Yunanistan ve Ermenistan Başbakanları, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri, Uluslararası Ceza Mahkemesi Başsavcısı ile verimli istişarelerimiz oldu. 2021 yılında hizmete açtığımız BM'nin tam karşısındaki Türkevi binamız, bu yıl da görüşmelerimize ev sahipliği yaptı. BM ile Türkevimiz de küresel diplomasinin nabzının attığı merkezlerden biri haline geldi."

Erdoğan, New York'u her ziyaretlerinde, görenleri kendine hayran bırakan böyle bir eseri ülkeye kazandırmanın haklı gururunu yaşadıklarını belirterek, şöyle konuştu:

"Ana muhalefet partisinin devrik eski genel başkanının, Türkevi'nden niçin bu kadar rahatsız olduğunu da açıkçası anlayamıyoruz. Türkevi binamız, tıpkı şu an çatısı altında olduğumuz Cumhurbaşkanlığı Külliyemiz gibi 85 milyonundur, 85 milyonun iftihar vesilesidir. Kapısı da, milletin evi gibi, Türk milletinin her bir ferdine açıktır. Bunda ayıplanacak, eleştirilecek bir durum da göremiyoruz. Türkiye'nin başarılarına sevinmek yerine bundan gocunanları bugün bir kez daha milletimizin vicdanına havale ediyoruz."

- "Filistin halkına yönelik yardımları artırmamız gerektiğini dile getirdim"

Erdoğan, 24 Eylül Salı günü, BM Genel Kurulu'na hitap ettiğini, hitabında, İsrail'in Gazze halkına uyguladığı soykırım başta olmak üzere bölgedeki çatışmalara ve zulümlere özellikle dikkat çektiğini dile getirdi.

Küresel barış ve güvenliğin 5 ayrıcalıklı ülkenin keyfine bırakılmaması gerektiğini "Dünya 5'ten büyüktür" şiarıyla tekrar ifade ettiğini anlatan Erdoğan, şunları söyledi:

"Yine konuşmamızda Türkiye’nin dış politika vizyonuna dair kapsamlı bir ufuk turu yaptık. Tüm görüşmelerimde, yaklaşan kış mevsimi öncesinde, insanlık olarak, Filistin halkına yönelik yardımlarımızı artırmamız gerektiğini dile getirdim. Gerek Genel Kurul salonunda, gerekse daha sonraki görüşmelerimizde aldığımız tepkiler son derece olumluydu. Verdiğimiz mesajlarla bir kez daha insanlığın ortak vicdanına tercüman olduğumuzu gördük. Türkiye bugün, özgürlük için, adalet için, hak ve hakkaniyet için mücadele eden tüm mazlumların küresel platformdaki sesi haline gelmiştir. Bundan, ülkemiz ve milletimiz adına onur duyuyoruz."

- İsrail'in Lübnan'a saldırıları

Cumhurbaşkanı Erdoğan, New York'tayken İsrail'in Lübnan'a yönelik saldırılarını daha da artırdığını, son 2 haftada İsrail'in saldırılarında, aralarında çok sayıda çocuğun da olduğu 1000'i aşkın Lübnanlı hayatını kaybettiğini bildirdi.

İsrail saldırılarında vefat edenlere Allah'tan rahmet, Lübnan halkına taziyelerini ileten Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:

"Lübnan Başbakanı Sayın Mikati ile görüşmemizde Türkiye'nin güçlü desteğinin yanlarında olduğunu çok net biçimde söyledim. İlk etapta acil ilaç ve tıbbi malzeme yardımımızı bölgeye süratle gönderdik. 30 ton insani yardım malzemesi çarşamba günü Beyrut'a ulaştı. Güvenlik şartları elverdiği ölçüde yardımlarımızı devam ettireceğiz. Tabii İsrail'in sivil asker ayrımı gözetmeden sürdürdüğü saldırılara bağlı olarak, Lübnanlı kardeşlerimizin ihtiyaçları da katlanarak artıyor."

Erdoğan, Lübnanlı sivillerin yerlerinden edildiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Milletimizin yüz akı olan sivil toplum kuruluşlarımız, zor koşullara rağmen sahadalar; insani yardım noktasında ellerinden geleni yapıyorlar. Biz de İsrail’in saldırılarını durdurması için diplomatik temaslarımıza hız verdik. Dışişleri Bakanımız, MİT Başkanımız ve diğer yetkililerimiz bu noktada muhataplarıyla yoğun temas halinde. Uluslararası toplum İsrail'in tüm bölgeyi ateşe atan bu haydutluğuna daha fazla sessiz kalamaz. Şayet Güvenlik Konseyi gerekli iradeyi göstermezse Genel Kurul'un (BM) 1950 tarihli Barış İçin Birlik Kararı'nda olduğu gibi kuvvet kullanma tavsiyesinde bulunma yetkisi süratle devreye alınmalıdır."

(Sürecek)

Kaynak: aa