Özel, CHP TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu: (2) Özel, CHP TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu: (2)

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bedel ödeyerek milletimize kazandırdığımız hak ve hürriyetlerin, vesayet heveslileri tarafından gasbedilmesine kesinlikle izin vermeyeceğiz." dedi.

Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki Kabine Toplantısı'nın ardından millete seslendi.

Ekonomiden güvenliğe, dış politikadan ticarete pek çok konuyu istişare ettikleri bir Kabine Toplantısı'nı daha tamamladıklarını belirten Erdoğan, toplantıya katkı veren tüm bakanlara ve bürokratlara teşekkür edip, alınan kararların Türkiye için hayırlara vesile olmasını diledi.

Bölgede her gün bir yenisi patlak veren krizlere rağmen Türkiye'nin refahı, huzuru, güvenliği için koşturmaya devam ettiklerini vurgulayan Erdoğan, açılışlar, toplantılar ve ziyaretlerle dolu 3 haftayı daha geride bıraktıklarını söyledi.

Erdoğan,13 Eylül'de, mensubu ve mezunu olmaktan her zaman iftihar ettiği Marmara Üniversitesi'nin Recep Tayyip Erdoğan Külliyesi açılışını gerçekleştirdiklerini anımsatarak, Marmara Denizine hakim 2,5 hektarlık arazi üzerinde, toplam 12 milyar liralık yatırımla hayata geçirilen külliyenin, üniversiteye ve tüm öğrencilere hayırlı olmasını temenni etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1,5 asra yaklaşan tarihinde Türkiye'ye büyük hizmetlerde bulunmuş, nice insan yetiştiren Marmara Üniversitesi'ne böyle bir eseri kazandırmanın ayrı bir bahtiyarlık kaynağı olduğunu dile getirerek, "Bir kez daha üzerimde hakkı olan hocalarımı şükranla yad ediyor, vefat edenlere Allah'tan rahmet, hayatta olanlara sağlıklı ömürler niyaz ediyorum. Yeni akademik yılda tüm hocalarımıza ve üniversite öğrencilerimize üstün başarılar diliyorum." diye konuştu.

Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı Denis Becirovic'in Türkiye'ye yaptığı çalışma ziyaretinin oldukça verimli geçtiğini belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Orta Doğu'yu kan gölüne çeviren üst aklın, son aylarda Balkanlar'da da toplumsal fay hatlarını kaşıdığını görüyoruz. Ayrılıkçı gündemlerin körüklenmesinin gerisinde hangi niyetlerin olduğu bellidir. Türkiye olarak biz, Balkanlar'da, özellikle de Bosna Hersek'te barıştan, huzurdan ve istikrarın korunmasından yanayız. Bu konudaki hassasiyetimizi, Demokratik Eylem Partisi Genel Başkanı Bakir İzetbegoviç'e de geçtiğimiz günlerde İstanbul'da ifade ettim. İnşallah bundan sonra da Bosna Hersek'in yanında olmayı sürdüreceğiz."

- "Diyanet'e yönelik sinsi bir kampanya yürütülüyor"

Erdoğan, bu sene "Peygamberimiz ve Şahsiyet İnşası" temasıyla idrak edilen Mevlid-i Nebi Haftası'nda Diyanet camiasıyla bir araya geldiklerini hatırlatarak, "Rabb'im, bizlere son nefesimize kadar Rasulullah Efendimizin izinden yürümeyi, O'nun örnek hayatı ve ahlakıyla şahsiyetimizi şekillendirmeyi nasip eylesin diyorum." ifadesini kullandı.

Türkiye'de ve dünyanın farklı köşelerinde irşat faaliyetlerinde bulunan, İslam'ın yayılması ve yaşanması için mücadele eden, "iman kalesinin muhafızları" olarak gördükleri tüm hocalara şükranlarını sunan ve muvaffakiyetler dileyen Erdoğan, şöyle konuştu:

"Burada bir hususu özellikle dikkatlerinize getirmek istiyorum. Son yıllarda bilhassa 15 Temmuz gecesi sergiledikleri yürekli duruş akabinde Diyanet teşkilatımıza yönelik sinsi bir kampanya yürütülüyor. 28 Şubat döneminden gayet iyi hatırladığımız faşizan manşetlerin, tekrar atılmaya başlanması bu linç kampanyasının bir parçasıdır. Ellerine geçirdikleri her fırsatta manşetleriyle darbecilere selam çakanlar, bakıyorsunuz, bugün de 28 Şubat zihniyetini 'başörtülü, çarşaflı, sakallı, cüppeli' diyerek yeniden hortlatmaya çalışıyor.

Yıllarca millete yaşam tarzı dayatanlar, şimdi farklı yaşam tarzlarının hayatın bütün alanlarında görünür olmasından rahatsızlık duyuyor, milletimizin bazı kesimlerini adeta öcü gibi göstermeye kalkıyor. Şunun bilinmesini isterim, bu devlet, hiçbir ayrım yapmadan tüm kurumlarıyla milletindir. Devletin sahibi, hangi inanca, kökene, siyasi görüşe mensup olursa olsun 85 milyonun tamamıdır. İnsanımızın kılık kıyafetinden dolayı devletin belli kurumlarına giremediği dönemler, artık sona ermiştir."

Erdoğan, insanların başörtüsünden, saçından, sakalından, çarşafından dolayı ikinci sınıf vatandaş muamelesi gördüğü günlerin artık mazide kaldığını vurgulayarak, "İnsanımızın takunyalı, tarikatçı, cemaatçi, inançlı-inançsız diye ayrımcılığa uğradığı günler, artık geride kalmıştır. Sırf başındaki örtüsünden dolayı annelerin çocuklarını lojmanlarda ziyaret edemediği, yemin törenine dahi katılamadığı o kötü günler, artık tamamen geride kalmıştır." dedi.

- "Niteliğin artırılmasına öncelik veriyoruz"

"Bir kez daha açıkça ifade ediyorum. Bu makamlarda olduğumuz müddetçe, Allah'ın izniyle, hiç kimse o kara günleri bir daha geri getiremeyecektir." diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bedel ödeyerek milletimize kazandırdığımız hak ve hürriyetlerin, vesayet heveslileri tarafından gasbedilmesine kesinlikle izin vermeyeceğiz. Demokrasiyi hazmetmekte sorunu onlarla da mücadelemizi hukuk zemininde sonuna kadar devam ettireceğiz."

Erdoğan, adalet hizmetlerinde ülkeyi hak ettiği yere getirmek için yoğun gayret sarf ettiklerini vurgulayarak, "23 yıldır 'güven veren ve erişilebilir adalet' hedefimizden asla kopmadık. 2002 yılında 9 bin civarında olan hakim savcı sayımız, 15 Temmuz'da yaşadığımız ihanete rağmen yaklaşık 3 kat artışla bugün 25 bini geçti. Nicelikle beraber niteliğin de artırılmasına öncelik veriyoruz." dedi.

İlk kez bu sene uygulamaya geçirdikleri "yardımcılık" müessesesiyle, hakim ve savcı adaylarının, usta çırak ilişkisi içinde mesleğe daha donanımlı bir şekilde hazırlanmasını amaçladıklarını belirten Erdoğan, "Yeni modelle Akademi'deki eğitimlerine başlayan 1076 hakim ve savcı yardımcımızı tekrar tebrik ediyor, hepsine başarılar diliyorum." diye konuştu.

Bağımsız, tarafsız, adil ve etkili bir yargı sisteminin kökleşmesi için bundan sonra da çalışmayı sürdüreceklerini dile getiren Erdoğan, infaz sistemiyle ilgili zaman zaman medyaya da yansıyan bazı tartışmaları yakından takip ettiklerini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, vicdanları rahatlatacak, toplumda devlete olan güveni güçlendirecek, özellikle de "cezasızlık" algısının önüne geçecek adımları, Meclis ile işbirliği içinde mutlaka atacaklarının altını çizdi.

(Sürecek)

Kaynak: aa