Politika

Bahçeli, MHP TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu: (2)

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Cinayet makinesi ve soykırım suçlusu İsrail'i durdurmak için acilen kuvvet kullanmak gerekmektedir. Birleşmiş Milletler bu tarihi ve ertelenemez görevi derhal üstlenmek ve katiller sürüsünü cezalandırmak zorundadır." dedi.

Abone Ol

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Cinayet makinesi ve soykırım suçlusu İsrail'i durdurmak için acilen kuvvet kullanmak gerekmektedir. Birleşmiş Milletler bu tarihi ve ertelenemez görevi derhal üstlenmek ve katiller sürüsünü cezalandırmak zorundadır." dedi.

Bahçeli, MHP TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, son iki yüz yılda Anadolu coğrafyasında yaşananların tamamının, bu milleti bu topraklardan söküp atmak üzerine oynandığını ve kurgulandığını söyledi.

Türkleri Anadolu'dan atmak hayalinin, yüzyılları aşarak bugüne kadar ulaşan vazgeçilmez bir emel olduğunu belirten Bahçeli, Türk milleti için dönülecek başka toprak parçası, gidilecek başka göç güzergahı, verilecek başka vatan köşesinin kalmadığını vurguladı.

Bahçeli, "Ya bu topraklar ve üzerinde yaşayan millet bir ve bütün halinde yaşayacaktır ya da Türk milleti Anadolu'dan çıkarılarak tarihten silinecektir. Bilmeyenleriniz varsa, ben buradan tekraren söyleyeyim: Bunun adı tarihi şark meselesidir ve tarafları bellidir. Bir yanda Türk milleti diğer yanda yedi düvel bulunmaktadır. Bir yanda milletimiz, inançlarımız, değerlerimiz ve bayrağımız; diğer yanda haçlı barbarlığı yerini almıştır." diye konuştu.

"Coğrafyamız tartışılırsa milletimiz; milletimiz tartışılırsa devletimiz; devletimiz tartışılarsa bayrağımız; bayrağımız tartışılırsa varlığımız ortadan kalkacaktır" ifadesini kullanan Bahçeli, bunların ne fantezi bir düşünce, ne bir vehim, ne bir sendrom, ne de bir paranoya olduğunu dile getirdi.

MHP Genel Başkanı Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bir kez daha düşününüz. Bir kez daha oynanan oyunun bütününü tarihi perspektifle, dün, bugün ve gelecek vizyonuyla değerlendiriniz. Karşımızda, yeni bir Sevr dayatması olduğunu mutlaka göreceksiniz. Yüzyılın başındaki küresel aktörlerin, oyunların ve parçalanma taleplerinin sadece isim değiştirmiş olduğunu da bileceksiniz. Bu sözlerimin yanı sıra diyorum ki, bugün mesele Beyrut değil Ankara'dır. Bugün hedef Şam, Tahran, Sana veya Bağdat değil İstanbul'dur. Bugün gizil ve gizli gündem Türk vatanıdır. Orta Doğu'da ateşlenen füzelerin, sıkılan mermilerin, atılan bombaların, düzenlenen suikastların, günbegün serpilen anarşik ve kaotik çalkalanmanın bir sonraki etabı, nihai sahası, kesin hesap merkezi Anadolu coğrafyasıdır. İsrail terörünün, emperyalist alçaklığın, küresel barbarlığın saklı ajandasında Türkiye vardır."

- "Silah ambargosu uygulamak yetersiz"

Tam bir yıldır Gazze'de taş üstünde taş bırakılmadığını vurgulayan Bahçeli, bir yıldır bebek, çocuk, kadın demeden sivil halkın katledildiğini hatırlattı.

Büyük İsrail hedefiyle Orta Doğu'nun dilim dilim doğrandığını kaydeden Bahçeli, İsrail'in dünyaya meydan okuduğunun artık netleştiğini aktardı.

Bahçeli, "Uluslararası hukuk çiğnenmiş, insani miras ve değerler mahvın sınırına gelip dayanmıştır. Bu terör devletine karşı silah ambargosu uygulamak yetersizdir. Kınama mesajlarının ise hiçbir manası ve bağlayıcılığı yoktur. Cinayet makinesi ve soykırım suçlusu İsrail'i durdurmak için acilen kuvvet kullanmak gerekmektedir. Birleşmiş Milletler, bu tarihi ve ertelenemez görevi derhal üstlenmek ve katiller sürüsünü cezalandırmak zorundadır." ifadesini kullandı.

2 Ekim'de İran'ın fırlattığı 120 füzeden sonra sürecin iyice kızışacağını; olası misillemelerle yangının Orta Doğu'nun bacasını hepten saracağını dile getiren Bahçeli, İsrail'in şu anda İslamiyete, İslam coğrafyasına ve hatta insanlığa savaş açtığını belirtti.

Yakın vadede komşu ülkelerdeki kaosun Türkiye'nin sınırlarına kadar ulaşmasının, İsrail'in küresel güçlerin himayesine güvenerek Türkiye'yi taciz etmesinin muhtemel olduğunu ve beklenmesi gerektiğini ifade eden Bahçeli, şunları kaydetti:

"İran, Irak, Suriye, Yemen, Lübnan ve Filistin'den sonra dünya jeopolitiğinin şah damarı olan Anadolu coğrafyasının hedef alınma ihtimaline karşı milli seferberlik ruhuyla ayağa kalkılması biliniz ki kaçınılmaz bir sorumluluk haline gelebilecektir. Bu nedenle TBMM'de, İsrail saldırıları ve bölgesel gelişmeler kapsamında bugün öğleden sonra yapılacak kapalı oturum yerinde ve isabetli bir karardır. İsrail üzerimize gelirse, istihbarat oyunlarıyla ülke içinde örtülü veya açık operasyonlara heves ederse, bu hain ve hayasız cüretinden dolayı bin pişman edileceğini yedi düvel hatırında tutmalı ve asla unutmamalıdır. Türkiye Cumhuriyeti bunu yapacak güç ve kudrete sonuna kadar sahiptir.

Coğrafyaları üzerimize silkelemek, terör örgütünü dürte dürte saldırıya geçirmek için kabus senaryolarını devreye alan, mazlum toplumlara karadan ve havadan ölüm tuzağı kuran tek dişi kalmış İsrail canavarının tam karşı cephesinde etten duvar öreriz, şehadetten anıt dikeriz, 'Ya Allah Bismillah' diyerek gövdemizi vatanımızın her karışına germekten kaçmayız, korkmayız, tereddüt göstermeyiz. Mesele milli onur ve güvenlik meselesidir."

- "Şiddet karşısında sessiz kalamayız"

Bahçeli, küresel ve bölgesel vahşetin yükselen çıtası yaygınlaşırken, Türkiye'de her gün bir yenisine şahit oldukları cinayet, taciz ve şiddet vakalarının gittikçe yaygınlaşmasının, toplumsal endişe ve infiali tırmandırdığına dikkati çekti.

"Psikopat bir cani tarafından İstanbul Fatih ve Eyüpsultan’da peş peşe işlenen tasarlanmış cinayetler, Beyoğlu'nda görülen taciz olayı, Sıla bebeğin hayatını kaybetmesi, asayişsizliğin yoğunlaşması, kavga ve karışıklık bekleyenlerin ümitlenmesi milletimizi derinden yaralamaktadır" diyen Bahçeli, şiddete karşı sıfır toleransla muamele etmekten başka seçeneğin kalmadığının altını çizdi.

Bugünün insanının, bugünün şiddet sahnesinde görülen ızdırap verici vakalar karşısında bezgin ve bitkin olduğunu vurgulayan Bahçeli, MHP çatısı altında, bireysel ve toplumsal şiddetle mücadele etmek maksadıyla saygın ve alanlarında parmakla gösterilen uzman ve akademisyenlerden teşekkül eden bir komisyon kurulduğunu açıkladı.

Bu komisyonun kısa zamanda çalışmalarını ikmal edeceğini dile getiren Bahçeli, "Şiddet karşısında sessiz kalamayız. Geleceğimizi şiddete rehin bırakamayız. Derlenmeliyiz, toparlanmalıyız, kendimize gelmeliyiz, cezaları artırmakla beraber; şiddetin ürediği ana yatağı kurutmak zorundayız. Temellerimizi kazıp, kaynağımıza inip saçılan hastalık tohumlarını bulup çıkarmalıyız. Bu durum aynı zamanda ülkemiz ve milletimiz için bir diğer beka konusudur." sözlerini sarf etti.

Uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanım yaşının oldukça düştüğünü, okul önlerinde uyuşturucu çetelerinin yuvalandığını belirten Bahçeli, herkesin kafa kafaya vererek seri ve sert önlemleri almakla yükümlü olduğunu anlattı.

Hukukun, hayatın gerisine düşmesi halinde toplumsal buhranın kaçınılmaz olduğuna işaret eden Bahçeli, cezasızlık şikayetlerinin genişlemesi, suçluların tahliyesinin sıradanlaşması, yapanın yanına yaptıklarının kar kalması halinde herkesin kendi ölçüsüne göre adaleti sağlama peşine takılacağı, bu defa da devletin temellerinin sarsılacağı uyarısında bulundu.

Bahçeli, hayatını kaybeden Saadet Partisi Kurucu Genel Başkanı Recai Kutan'ın vefatından duyduğu üzüntüsünü paylaşarak, Kutan'a Allah'tan rahmet, sevenlerine başsağlığı diledi.

(Bitti)

{ "vars": { "account": "G-KW05LWMTBL" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }