TRABZON (AA) - Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı Dr. Öğretim Üyesi Muhammet Kalkışım, bacak uzunluğunda eşitsizlik durumunun aksama, topallama, parmak ucunda yürüme, omurga deformitesi, sırt ağrısı ve eklemlerde problemler gibi birçok soruna neden olabildiğini söyledi.

Kalkışım, AA muhabirine, bacak uzunluğu eşitsizliğinin bir bacağın diğerinden kısa olması durumu olduğunu belirtti.

Standart risk grubundaki lösemi hastalarının iyileşme oranı tedaviyle yüzde 90'lara ulaşıyor Standart risk grubundaki lösemi hastalarının iyileşme oranı tedaviyle yüzde 90'lara ulaşıyor

Bacak uzunluğu eşitsizliğinin toplumda görülme oranının yüzde 25 olduğuna işaret eden Kalkışım, "Çoğu 1 santimetre altında olan eşitsizlik genellikle fark edilmez ve vücut tarafından iyi şekilde tolere edilebilir ancak 2 santimetreden fazla farklarda aksama, sırt ağrısı, kalça ve diz eklem problemleri gibi birçok problem ortaya çıkabilir." ifadesini kullandı.

Kalkışım, bacak uzunluğu eşitsizliklerinin doğuştan ve gelişimsel nedenlerle ortaya çıkabildiğini aktararak, "Geçirilmiş kırık öyküsü, kemikte kitle olması, geçirilmiş kemik veya eklem enfeksiyonları gibi birçok gelişimsel neden sayılabilmektedir. Genetik nedenler, sendromlar da doğumsal nedenler olarak karşımıza çıkar." dedi.

- "Eşitsizlik miktarlarına ve yaşa göre takip ve tedavi değişkenlik gösterir"

Bacak uzunluğu eşitsizlik durumunun birçok soruna neden olabildiğini ifade eden Kalkışım, "Bacak uzunluğunda eşitsizlik durumu aksama, topallama, parmak ucunda yürüme, omurga deformitesi, sırt ağrısı ve eklemlerde problemler gibi birçok soruna neden olabilir. Detaylı bir muayene ve röntgenlerle detaylı ölçümle eşitsizlik miktarı belirlenir." diye konuştu.

Kalkışım, eşitsizlik miktarlarına ve yaşa göre takip ve tedavinin de değişkenlik gösterdiğini kaydederek, "Bacak uzunluğu farkı hafifse tedavi edilebilir bir ayakkabı yükseltici veya özel ortopedik ayakkabılar yeterli olabilir. Eşitsizlik miktarı fazla ise cerrahi tedavi uygulanır." dedi.

Tedavinin önem arz ettiğine dikkati çeken Kalkışım, sözlerini şöyle tamamladı:

"Tedavi edilmeyen, uzun dönem atlanmış bacak uzunluk eşitsizlikleri hem leğen kemiğinde problemlere hem skolyoz dediğimiz omurgada şekil bozukluklarına neden olabiliyor. Uygun tedavi edildikleri takdirde vücudun kısalığa bağlı oluşturduğu şekil bozuklukları kalıcı hale gelmeden düzelebiliyor. Tedavi edilmediği takdirde ciddi boyuttaki bacak uzunluk eşitsizlikleri kalça, diz ve ayak bileğinde ileri dönemlerde ağrı ve kireçlenmeyle sonuçlanacak problemlere yol açabilmekte ve hastada fonksiyonel kısıtlılıklar gelişmektedir."

Kaynak: aa