ÜCRETLİ ÖĞRETMEN OLMAK… ÜCRETLİ ÖĞRETMEN OLMAK…

Öğretmenlik, toplumları cehaletten kurtaran, bireyleri bilgiyle donatan ve milletleri geleceğe taşıyan en kutsal görevlerden biridir. 24 Kasım, bu kutsal mesleği icra eden eğitim neferlerinin fedakârlıklarını ve emeklerini onurlandırdığımız bir gündür. Bugün, öğretmenlerimizin geleceği şekillendiren rolünü bir kez daha vurguluyor, şehit öğretmenlerimizin aziz hatıralarını rahmetle anıyoruz.

Hz. Muhammed, "Ben ancak bir muallim olarak gönderildim" sözüyle, öğretmenlik mesleğinin insana rehberlik eden, yaşamı güzelleştiren ve toplumları aydınlatan kutsal bir görev olduğunu vurgulamıştır. Eğitim, insanlık tarihindeki en önemli değerlerden biri olarak kabul edilmiş; öğretmenlik, peygamberlik mesleğiyle eş tutulmuştur. Hz. Ali de “Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum” diyerek, öğretmenliğin ve eğitimin paha biçilmez değerini ortaya koymuş, öğretmenlere duyulması gereken saygının en güzel ifadesini dile getirmiştir.

Mustafa Kemal Atatürk de öğretmenliğin toplumun geleceğini inşa etmedeki hayati rolünü her fırsatta vurgulamıştır. "Milletleri kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir" diyen Atatürk, öğretmenleri bir milletin aydınlanma sürecindeki en önemli aktörler olarak görmüştür. Cumhuriyet’in ilk yıllarında, eğitim sistemini modernleştirmek ve halkı cehaletten kurtarmak için devrim niteliğinde adımlar atan Atatürk, harf inkılabıyla birlikte 1928 yılında Millet Mekteplerini açarak halkın eğitimine öncülük etmiştir. Bu süreçte "Başöğretmen" sıfatıyla halkı eğitmek için bizzat sahada bulunmuş, öğretmenlere bu büyük devrimin liderleri olarak görev yüklemiştir.

Atatürk’ün vizyonunda öğretmenler yalnızca sınıflarda ders anlatan kişiler değil, toplumu çağdaş medeniyetler seviyesine taşıyan önderlerdir. "Yeni nesil sizin eseriniz olacaktır" diyerek öğretmenlere duyduğu güveni dile getiren Atatürk, eğitimi yalnızca bir okul meselesi değil, bir milletin yeniden dirilişi olarak görmüştür. Eğitimde yapılan her yenilikte öğretmenlerin öncü olması gerektiğini savunmuş ve onların yalnızca bir meslek değil, bir dava taşıyıcısı olduklarını ifade etmiştir.

Cumhuriyet dönemi eğitim seferberliğinde Atatürk, yalnızca okullarda verilen eğitimi değil, aynı zamanda halkı eğitimle yeniden inşa etmeyi amaçlamıştır. Bunun için Hasan Ali Yücel gibi eğitimci ve devlet adamlarının öncülüğünde, köy enstitüleri gibi projelerle öğretmenlerin köylere kadar ulaşmasını sağlamıştır. Bu projeler, öğretmenlerin sadece bilgi aktarmakla kalmayıp, köylülerin sosyal ve kültürel kalkınmalarına katkı sağlamalarına da olanak tanımıştır.

Dünya çapında pek çok önemli şahsiyet de eğitimcilerin toplumdaki eşsiz rolünü dile getirmiştir. John Dewey, “Eğitim, hayatı yeniden inşa etmenin anahtarıdır” diyerek öğretmenlerin toplumu şekillendiren gücüne dikkat çeker. Farabi, “Erdemli bir toplum, iyi eğitilmiş bireylerden oluşur” sözleriyle eğitimcilerin erdemli bir toplum inşa etmedeki rolünü vurgular. İbn-i Sina, “Eğitimsiz bir insan, kör bir kılıç gibidir” diyerek bilgiyle donatılmamış bireylerin toplum için işlevsiz kalacağını söyler.

Öğretmenler, sadece bilgi değil, umut ve cesaret de taşır. Bu uğurda canını veren şehit öğretmenlerimiz, mesleğin fedakârlık boyutunun en somut örneklerindendir. Necmettin Yılmaz, Aybüke Yalçın, Neşe Alten ve adını sayamadığımız nice öğretmenimiz, bilginin aydınlığıyla karanlığı yarmaya çalışırken hain saldırılarla yaşamlarını yitirmiş, ancak bu kutsal davanın sembolleri olmuşlardır.

Bugün, zor koşullarda görev yapan öğretmenlerimiz, fedakârlık destanını yazmaya devam ediyor. Deprem bölgelerinde sınıflar yıkılsa da eğitimi yıkılmayan bir azimle sürdüren öğretmenlerimiz, çadır sınıflarda, konteyner okullarda yalnızca bilgi değil, umut ve hayata tutunma dersi veriyorlar. Onlar, zor zamanlarda çocukların elinden tutarak sadece öğretmen değil, birer kahraman olduklarını gösteriyorlar.

Eğitim Gücü Sendikası olarak, öğretmenlerimizin hak ettiği saygı ve değeri görmesi için mücadelemize devam ediyoruz. Öğretmenler, bir milletin vicdanıdır. Onlar, çocukların zihinlerinde bilimi, kalplerinde insanlığı ve umutlarını yeşerten kahramanlardır. Peygamber mesleğini yürekten sürdüren bu kıymetli insanların hem maddi hem de manevi olarak hak ettikleri değere kavuşması için üzerimize düşeni yapmaya kararlıyız.

Bu 24 Kasım’da, tüm öğretmenlerimizin Öğretmenler Günü’nü kutluyor, vatanın dört bir yanında fedakârca görev yapan öğretmenlerimize saygılarımızı sunuyoruz. Şehit öğretmenlerimizi rahmet ve minnetle anıyor, onların emanetini geleceğe taşımaya söz veriyoruz. Çünkü bir millet, öğretmeninin ışığıyla yükselir.

Yusuf Yılmazoğlu

Eğitim Gücü Sendikası Malatya İl Başkanı