1 milyona yakın öğretmen atama beklerken, her yıl 100 bine yakın öğretmen ücretli olarak çalıştırılıyor! Geçen yıl ise 23 bin öğretmen emeklilik, istifa ve benzeri nedenlerle sistemden ayrılmış durumda. 2002’de iktidara geldiklerinde atanmayan öğretmen kalmayacağını söyleyenler, 68 binden 1 milyona getirdiler; son seçimden önce mülakatı kaldırılacağız diyenler, 100 bin öğretmen atama sözü verenler, bugün 20 bin öğretmen atamasını müjde olarak duyurdular.
Üstelik bu atamaları bile zamanında gerçekleştir(e)miyorlar!
Öğretmenlerin güvenceli ve kadrolu istihdam hakkını, sanki bir lütufmuş gibi sunuyorlar.
Mülakatların bir torpil mekanizması olduğunu artık bilmeyen kalmadı.
İktidar, halkın gözünün içine baka baka gerçekleri çarpıtıyor, gençlerimizin ve çocuklarımızın haklarını gasp ediyor.
Kendi sorumluluklarını yerine getirmeyen, liyakat yerine sadakatle görev, yetki kapanlar; mülakatlara, torpile ve hak gaspına itiraz edenleri, dava açanları hedef göstermeye çalışıyor.
Hakikatler eninde sonunda ortaya çıkar! Hakikatlerin ortaya çıkmasının zorlu olduğu günlerde kimin ne söylediğini ne yaptığını tarih not eder! Tarih yargılar! Tarihle mutlaka yargılanacaksınız, gerçekle yüzleşeceksiniz!
Hakkını yediğiniz herkesin hesabını vereceksiniz!
20 bin öğretmen atamasını okullar başlamadan gerçekleştirmeyenler, şimdi de sendikamızın ve ilgili tarafların haklı olarak mülakatları Danıştay’a taşımasını bahane etmek istemiş, mahkeme sonuçlarını bekliyoruz söylemiyle yeni bir algı oluşturmaya çalışmış.
O zaman soruyoruz: Bu zamana kadar kazandığımız yüzlerce davanın kaç tanesinin gereğini zamanında yerine getirdiniz? Hukuksuz yaptığınız işlerden vaz geçmek yerine yetkinizi kötüye kullanarak başka kılıflar üreterek yeni hukuksuzluklar yaratmadınız mı? Hangi davanın sonucunu beklediniz? Güncel bir konuyu somut olarak hatırlayalım isterseniz; müfredata dava açtık, itiraz ettik ama yandaşlarınıza çoktan hazırlatmış olduğunuz kitaplar ve göstermelik seminerlerler bütün okullarda uygulayacağız diye dayatma yapmaya devam ediyorsunuz! Açıkça yalan söylüyorsunuz!
Yiyip tükettiğiniz, ranta talana açtığınız, tükettiğiniz kamu kaynaklarının yükünü yine halkın sırtına yüklemek istiyorsunuz! Kamu hizmetlerinden ve personelinden kısarak sosyal devleti tamamen ortadan kaldırmaya hizmet ediyorsunuz!
Cumhuriyetin halka açtığı tüm kurumları ve imkanları kendinize, yandaşınıza ve piyasaya açıyorsunuz! Halkı yoksulluğa, işsizliğe iterken kendinize ve yandaşlarınıza hizmet ediyorsunuz.
Kaosun ve tüm sorunların kaynağı sizsiniz! Hak yiyorsunuz, haksızlık yapıyorsunuz! Ancak boyun eğmeyeceğiz, geçit vermeyeceğiz! Her koşulda hakkı, hukuku, adaleti ve liyakati savunmaya devam edeceğiz!
Kadem Özbay
Eğitim İş Genel Başkanı
