Liyakat-Sen Genel Merkezi olarak ülkemizde çalışanların temel ihtiyaçlarını karşılayabilmeleri, insanca bir yaşama kavuşabilmeleri için 2025 yılı net asgari ücretin belirlenmesinde; ekonomik koşullar, enflasyon oranı, yaşam maliyetleri ve sosyal ihtiyaçlar gibi birçok faktörün dikkate alınmasını konulu basın açıklamamızı kamuoyunun takdirine sunuyoruz.
Yaşam Maliyeti
Asgari ücret, bir kişinin temel ihtiyaçlarını (barınma, gıda, ulaşım, sağlık, eğitim) karşılayabilmesi için yeterli olmalıdır. Türkiye'de bu ihtiyaçların maliyeti şehirden şehre değişiklik gösterebilir. Özellikle büyükşehirlerde (İstanbul, Ankara, İzmir) yaşam maliyeti daha yüksektir.
Enflasyon Oranı
Türkiye’de yüksek enflasyon, satın alma gücünü olumsuz etkiliyor. Bu nedenle asgari ücret, enflasyondaki artış oranını telafi edecek şekilde güncellenmelidir. Aksi halde çalışanların reel gelirleri eriyebilir.
Refah Payı
Asgari ücret sadece temel ihtiyaçları karşılamak için değil, bireyin sosyal yaşamına katılımını sağlayacak bir refah payını da içermelidir. Yani çalışanlar, temel giderlerini karşılamanın ötesinde bir yaşam standardına sahip olmalıdır.
Ekonomik Dengeler ve İşverenler
Asgari ücretin yükselmesi, işverenler için maliyet artışı anlamına gelir. Bu nedenle ücret artışları, işletmelerin sürdürülebilirliğini zorlaştırmayacak şekilde dengeli olmalıdır. Ancak çalışanların refahı ve şirketlerin kar marjları arasında adil bir denge kurulması gerekir.
2025 yılında asgari ücretle ilgili beklentilerimiz, resmi verilere ve araştırmalara göre aylık 70.000 TL’ye yaklaşan bir yoksulluk sınırı, 40.000 TL civarındaki açlık sınırını baz alındığında net asgari ücretin en az 40.000 TL ila 50.000 TL aralığında olması gerektiğini savunuyoruz. Bununla birlikte, asgari ücretin memur ve emeklilerin maaş kalemlerine doğrudan etkisi söz konusudur. Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
Liyakat-Sen Genel Merkez Yönetim Kurulu