Tarih: 25.01.2025 00:15

Memur Öğretmenlerin Çığlığı: 'Biz de Öğretmen Olmak İstiyoruz!'

Facebook Twitter Linked-in

Öğretmenlik Hayali Kırılan Binlerce İnsan! Ülkemizde öğretmenlik yapmak için eğitilmiş ancak farklı alanlarda çalışan binlerce memur öğretmen, haklı talepleriyle gündeme geldi. Bu öğretmenler, mesleklerini icra edebilmek ve sistemdeki mağduriyetlerinin giderilmesi için yetkililerden destek bekliyor. Peki, memur öğretmenler kimdir ve ne istiyorlar? İşte detaylar..

Memur Öğretmenlerin Çığlığı: 'Biz de Öğretmen Olmak İstiyoruz!'

Ülkemizde öğretmenlik mesleğine adanmış, ancak farklı alanlarda görev yapmak zorunda kalan binlerce memur öğretmen bulunmaktadır. Bu öğretmenler, eğitim fakültelerini tamamlamış, pedagojik formasyon almış ve öğretmenlik yapma yeterliliğine sahip olmalarına rağmen, bürokrasi ve yönetmelik değişiklikleri nedeniyle öğretmenlik mesleğini icra edememektedirler.

Memur Öğretmenler Kimdir?

Memur öğretmenler, üniversitelerin eğitim fakülteleri veya pedagojik formasyon alınabilen diğer bölümlerinden mezun olmuş, ancak öğretmenlik yerine farklı kamu kurumlarında çalışan kişilerdir. Bu durum, genellikle yapılan atama düzenlemeleri ve yönetmelik değişiklikleri sonucu ortaya çıkmıştır.
 

Memur Öğretmenlerin Mağduriyetinin Kaynakları

Memur öğretmenlerin yaşadığı mağduriyet, Türkiye'de eğitim sisteminin ve kamu personelinin yönetimine ilişkin bazı temel sorunların bir yansımasıdır. Bu sorunların kökeninde yatan başlıca nedenler şunlardır:

1. 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun İhlali:

2. MEB Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği Değişiklikleri:

3. 2024/7 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Tasarruf Tedbirleri Genelgesi:

657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu, memurlara öğrenim durumları ve kazanılmış hak derecelerine uygun olarak bir kadroya nakil olma hakkı tanımaktadır. Bu hak, memurların mesleki gelişimleri ve kişisel tercihleri doğrultusunda farklı görevlerde bulunmalarına olanak tanır. Ancak, Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) uygulamalarında bu temel hak, memur öğretmenler açısından sıklıkla göz ardı edilmektedir.

Memur Öğretmenlerin Haklı Talepleri ve Çözüm Önerileri

Memur öğretmenler, uzun yıllardır yaşadıkları mağduriyetleri gidermek ve öğretmenlik mesleğini icra etmek için çeşitli taleplerde bulunmaktadır. Bu talepler, hem öğretmenlerin haklı beklentilerini yansıtmakta hem de eğitim sisteminin iyileştirilmesine katkı sağlayacak niteliktedir. İşte memur öğretmenlerin başlıca talepleri ve çözüm önerileri:

1. Ayrı Kontenjan ve Atama Takvimi:

2. Zorunlu Hizmet Alanlarına Öncelik:

3. ÖABT Puanlarının Dikkate Alınması:

4. Kamu Maliyetine Etkisi:

Memur Öğretmenlerin MEB'e Geçişi İçin Alternatif Çözüm Önerileri

Memur öğretmenlerin yaşadığı mağduriyetin giderilmesi ve öğretmenlik mesleğini icra etmelerine olanak tanınması için çeşitli çözüm önerileri sunulabilir. Geçmişte yapılan bazı uygulamalar, bu konuda önemli ipuçları sunmaktadır.

Geçmiş Uygulamalardan Dersler Çıkararak

Bu iki uygulama, özel durumlarda esnek çözümler üretilebileceğini göstermektedir. Ancak, bu uygulamaların anayasal eşitlik, kariyer ve liyakat ilkelerine tam olarak uygun olup olmadığı tartışmalıdır.

Memur Öğretmenler İçin Özel Bir Atama Süreci

Memur öğretmenlerin atanması için özel bir atama süreci oluşturulabilir. Bu süreçte aşağıdaki kriterler göz önünde bulundurulabilir:

Atama Sürecinin Adımları

  1. Başvuru: Memur öğretmenlerin, belirlenen kriterlere göre başvuruları alınır.
  2. Değerlendirme: Başvurular, ÖABT puanı, deneyim ve mülakat sonuçları gibi kriterlere göre değerlendirilir.
  3. Sıralama: Adaylar, belirlenen kriterlere göre sıralanır.
  4. Atama: Boş bulunan kadrolara, sıralamanın ilk sırasında yer alan adaylardan başlamak üzere atama yapılır.

Memur Öğretmenlerin Atama Sürecinde Geçmiş Uygulamaların Işığında Yeni Bir Bakış

Geçmişten Dersler Çıkararak Geleceğe Bakmak

2016 ve 2018 yıllarında gerçekleştirilen iki farklı öğretmen atama uygulaması, memur öğretmenlerin durumunu değerlendirirken önemli bir kıyaslama noktası sunmaktadır. Her iki uygulama da farklı yöntemlerle öğretmen ihtiyacını karşılamaya yönelik adımlar atmış olsa da, bu süreçlerde yaşanan deneyimler, memur öğretmenlerin atanması konusunda yeni bir bakış açısı geliştirmemizi sağlamaktadır.

2016 Dershane Öğretmenleri Ataması: Hızlı Çözüm, Sorunlu Uygulama

2016 yılında dershane öğretmenlerinin KPSS şartı aranmaksızın mülakatla atanması, kısa sürede büyük bir öğretmen ihtiyacını karşılamış olsa da, bazı eleştiriler almıştır. Özellikle KPSS gibi objektif bir sınavın olmaması, adaletsizliğe yol açabileceği yönünde endişeler yaratmıştır. Bu uygulama, acil durumlarda hızlı çözümler üretilebileceğini gösterse de, uzun vadede sürdürülebilir bir model olmayabileceğini de ortaya koymuştur.

2018 Ücretli Öğretmen Ataması: Nitelik vurgusu, ancak sınırlı kontenjan

2018 yılında ÖABT puanı esas alınarak yapılan üretli öğretmen ataması ise, öğretmenlerin alan bilgisi ve başarı düzeyini ön plana çıkarmıştır. Bu uygulama, eğitim sistemine nitelikli öğretmenlerin kazandırılması açısından önemli bir adım olmuştur. Ancak 5.000 kişilik sınırlı kontenjan, tüm öğretmen adaylarının ihtiyaçlarını karşılamaktan uzaktır.

Memur Öğretmenlerin Atama Süreci için Öneriler

Bu iki uygulamanın sonuçları göz önüne alındığında, memur öğretmenlerin atanması için aşağıdaki öneriler sunulabilir:

Örneğin, Türkiye genelinde 100.000 öğretmen açığı olduğu varsayılırsa, bu açığın %3'ü olan 3.000 kontenjan memur öğretmenlere ayrılabilir. Bu sayede hem öğretmen açığı kısmen giderilir hem de deneyimli öğretmenlerin sistemde daha etkin kullanılması sağlanır.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —