Batman'da petrol kuyusunda çıkan yangın itfaiye ekiplerince söndürüldü Batman'da petrol kuyusunda çıkan yangın itfaiye ekiplerince söndürüldü

KPSS Sonrası Mülakat Engelleri

Son dönemde yapılan kamu alımlarında mülakatların adayların geleceğini belirlemede ne kadar önemli bir rol oynadığı bir kez daha gözler önüne serildi. Adalet ve Ulaştırma Bakanlıkları'nın yaptığı alımlarda uygulanan mülakat sistemleri, adayların yaşadığı mağduriyetleri bir kez daha gündeme getirdi.

Adalet Bakanlığı'nın 20 stajyer kontrolör alımı için yaptığı mülakat sistemi, adayların büyük bir kısmının elenmesine neden oldu. KPSS'de oldukça yüksek bir puan olan 70 ve üzerini alan 80 aday, sözlü mülakata tabi tutuldu. Ancak mülakat komisyonunun beğenmediği 60 adayın elenmesi, sistemin adaletli olup olmadığına dair soru işaretleri yarattı. Bu durum, KPSS'de başarılı olan adayların bile mülakat engeliyle karşılaşabileceğini ve bu durumun adayların haklarını ihlal ettiğini gösteriyor.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı'nın yaptığı alımda ise hem noter kurası hem de sözlü mülakat gibi iki aşamalı bir eleme sistemi uygulandı. Bu sistemde, noter kurasıyla adayların bir kısmı elenirken, kalan adaylar da sözlü mülakata tabi tutuldu. Kapalı kapılar ardında yapılan mülakatlarda başarılı olan adaylar ise işe alındı. Bu durum, mülakat süreçlerinin şeffaflığından ziyade kişisel görüşlere dayalı olabileceği endişesini doğurdu.

Kamu kurumlarında personel alımlarında mülakatların belirleyici rol oynaması, adayların haklı olarak endişelerini artırmaya devam ediyor. Son olarak BOTAŞ, Dışişleri Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Türk Patent ve Marka Kurumu'nun yaptığı alımlarda tüm adayların mülakata tabi tutulması, bu durumu bir kez daha gözler önüne serdi.

BOTAŞ'ın engelli kadrosuna ve diğer teknik kadrolara yapacağı alımlarda, KPSS'yi geçen tüm adayların mülakatla seçilecek olması, engelli adayların da aynı engeli yaşaması anlamına geliyor. Bu durum, engellilerin kamu hizmetine erişiminde yaşanan sorunları bir kez daha ortaya koyuyor.

Dışişleri Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Türk Patent ve Marka Kurumu'nun da mülakat heyetleri oluşturarak personel alımı yapması, mülakat sisteminin kamu kurumlarında yaygın olarak kullanıldığını gösteriyor. Bu durum, adayların haklı olarak mülakatların şeffaflığı ve adaleti konusunda soru işaretleri taşımalarına neden oluyor.
 

Mülakatlarda Subjektif Kriterlerin Etkisi ve Olası Sonuçları

Kamu kurumlarının personel alımlarında sıklıkla başvurduğu mülakatlar, adayların sadece bilgi ve becerilerini değil, aynı zamanda kişilik özelliklerini de değerlendirme imkanı sunmaktadır. Ancak, "genel kültür", "fizik ve moral yetenek", "anlama ve anlatım kabiliyeti" gibi oldukça subjektif kavramların değerlendirme kriteri olarak belirtilmesi, bazı önemli sorunlara yol açabilmektedir.

Özetleyecek olursak; mülakatlarda subjektif kriterlerin kullanılması, adayların haklarını ihlal edebilecek ciddi sorunlara yol açmaktadır. Daha adil ve şeffaf bir personel alım süreci için, mülakat sistemlerinin gözden geçirilmesi ve nesnel kriterlere dayalı bir değerlendirme sisteminin oluşturulması gerekmektedir.