Genel

Zafer Partisi Genel Başkanı Özdağ, canlı yayında soruları yanıtladı:

Abone Ol

ANKARA (AA) - Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, İçişleri Bakanlığı görevini istediğine yönelik iddialara ilişkin, "Altılı masa da kendi içinde konuşmamış bu konuyu. Kemal Bey bizimle paylaştı. Teknik detayları daha sonra, 'önce bir 28 Mayıs'ı bitirelim daha sonra konuşuruz' şeklinde karara bağladık." ifadelerini kullandı.

Özdağ, katıldığı SÖZCÜ TV canlı yayınında soruları yanıtladı, değerlendirmelerde bulundu.

Bugün Cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile yaptıkları görüşmede sığınmacıların geri dönüşü, terörle mücadele ve Türkiye'nin güvenliği konusundaki görüşlerini paylaştıklarını belirten Özdağ, bu konularda Zafer Partisi'nin de sorumluluk alması gerektiği konusunda uzlaştıklarını aktardı.

Bakanlık talebiyle ilgili değerlendirmelerde de bulunan Özdağ, bunun hükümet kurulmadan konuşulacak bir mesele olmadığını ifade etti. Özdağ, "Altılı masa da kendi içinde konuşmamış bu konuyu. Kemal Bey bizimle paylaştı. Teknik detayları daha sonra, 'önce bir 28 Mayıs'ı bitirelim daha sonra konuşuruz' şeklinde karara bağladık." dedi.

"Ümit Özdağ olarak İçişleri Bakanlığına oturmak ve sığınmacıları da bu yetki çerçevesinde göndermekle sorumlu olmak gibi bir isteğiniz var. Doğru mu?" sorusunu ise Özdağ, "Tabii, ben bunu isterim, partim de bunu ister ama bu ayın 28'inden sonra diğer siyasi partilerle de bir araya, biz gelmeyiz çünkü biz bu ittifakın parçası değiliz, bu cumhurbaşkanı olacak Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun yetkisi dahilinde diğer paydaşlarıyla konuşacağı bir konudur. O süreçte bizim herhangi bir dahlimiz olmaz. Biz sadece Kemal Bey ile konuşuruz." şeklinde yanıtladı.

- "Türkiye'deki olayları İsviçre'ye taşıyın bakalım İsviçre neler yapıyor"

Kılıçdaroğlu ile imzaladıkları protokolde yer alan kayyım uygulaması konusuna ilişkin değerlendirmeleri sorulan Özdağ, Türkiye'nin son 40 yılda dünyada en ağır terör olaylarını yaşayan ülkelerin başında geldiğini vurguladı.

Türkiye'nin Avrupa standartlarında bir demokrasiye, Avrupa standartlarındaki bir güvenliğe de Türk insanının ihtiyacı olduğunu dile getiren Özdağ, Türkiye'de stat dışında ve özellikle Hendek olaylarında çok sayıda polisin terör saldırılarında şehit olduğunu hatırlattı.

Özdağ, "Şimdi bu gerçeklerden kopup 'İsviçre'deki uygulamayı burada yapalım.' Siz Türkiye'deki olayları İsviçre'ye taşıyın bakalım İsviçre neler yapıyor. Fransa'ya taşıyalım bakalım Fransa ne yapıyor. Ben önce Türk halkının sokakta can ve mal güvenliğinin sağlanmasını ve bunun da hukuk içinde sağlanabileceğini savunuyorum. Biz İstiklal Harbi'ni hukuk içinde gerçekleştirdik. Bugün de teröre karşı Türkiye'yi hukuk içerisinde koruyabiliriz, korumalıyız da."

- "Kemal Bey'in ortaklarının içi rahat olsun"

Kılıçdaroğlu ile imzaladıkları protokolde yer alan "liyakat" konusuna ilişkin, "Bunu protokole neden koydurdunuz? Denetleyici mi olacaksınız? Burada sizin rolünüz ne olacak?" sorusunu yanıtlayan Özdağ, "Hayır, bizim denetlememiz diye bir şey söz konusu değil. Anayasa da yasalar da bize böyle bir görev vermiyor. Biz siyasi bir partiyiz. Zor bir soru sordunuz. O madde biraz daha farklı bir maddeydi. Kemal Bey ve ben el sıkıştık diyelim o madde konusunda. Devlette liyakatin hakim olması doğrultusunda. İçiniz rahat olsun. Kemal Bey'in ortaklarının da içi rahat olsun." ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Kılıçdaroğlu'na nasıl bir katkı sunacaklarına ilişkin soruya cevap veren Özdağ, bu konuyu sadece matematik olarak görmediğini söyleyerek, şöyle devam etti:

"Erdoğan, gerçekten başarılı bir siyasetçi. Yani 21 yılın sonunda girmiş olduğu seçimde devlet imkanlarının kullanılması bunların hepsini bir tarafa koyalım, buna rağmen siyaseti dizayn etmesi, başarılı bir siyasetçi olduğunu birçok kez bize gösterdi. Ancak Erdoğan'ın başarılı olmasında muhalefetin eksikliklerinin de büyük rol oynadığını görüyoruz. Muhalefet tarafından yapılan yanlışların da büyük rol oynadığını görüyoruz. Ön plana çıkartılması gereken, halkla iletişim kurulması gereken konularda da muhalefetin eksiklerinin olduğunu görüyoruz. Şimdi birinci turda Erdoğan'ın uyandırmış olduğu ve muhalefetin de bu uyandırmaya belki belirli gerekçeler verdiği süreçler var. Biz bunu sahada gördük. Öncelikli olarak Zafer Partisi bu gerekçeleri ortadan kaldıracak bir politik duruşu temsil ediyor."

Türkiye'nin bir kamplaşma içine girdiğini, kendilerininse bu kamplaşmanın dışında kaldığını savunan Özdağ, kendi duruşları olmasa Erdoğan'ın seçimi birinci turda kazanacağını ileri sürdü. Özdağ, "İkinci tura yöneldiğimiz bu aşamada biz 24,5 artı 1,5 şeklinde yaklaşmıyoruz. 64 milyon seçmene tekrar bir değerlendirme yapmasını istiyoruz." dedi.

- "Sinan Oğan'a kırgın değilim"

İkinci turda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a destek açıklaması nedeniyle Ata İttifakı'nın Cumhurbaşkanı adayı Sinan Oğan'a kırgın olup olmadığı sorulan Özdağ, kırgın olmadığını, arkadaşlıklarının devam ettiğini söyledi.

Özdağ, "Milli Eğitim Bakanlığı'nı ister misiniz?" sorusunu ise "Doğrusu Cumhurbaşkanlığını da isteriz de siyaset istemekle olmuyor. Mücadeleyle ve sonuç almakla oluyor. Henüz teknik boyuta girmediğimiz ve temel ilkeleri konuştuğumuz bir süreçten geçiyoruz. Bunlar seçimden sonra konuşulacak şeyler." şeklinde yanıtladı.

{ "vars": { "account": "G-KW05LWMTBL" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }