Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yeniden hazırlanan ve Türkiye Büyük Millet Meclisinde kabul edilmesinin ardından Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Öğretmenlik Mesleği Kanunu, öğretmenlik mesleği ile ilgili çok önemli yeni uygulamaları beraberinde getirdi. Kanunun çıkmasının ardından öğretmen maaşlarının bariz bir şekilde artırılması kaçınılmaz olarak gündeme geldi.
30 yıldan fazla bir süredir Milli Eğitim Bakanlığı, öğretmen olarak atayacağı kişilerde dört yıllık fakülte mezunu olma şartını uyguluyor. Dört yıllık eğitim fakültesini ya da bakanlık tarafından kabul edilen fakülteleri bitiren ve formasyon sürecini tamamlayan fakülte mezunlarını öğretmen olarak atayan bakanlık, 2024 yılında Resmi Gazete'de yayımlanan yeni Öğretmenlik Mesleği Kanunu ile birlikte bu kuralı değiştirdi.
Dört yıllık eğitim fakültesi ya da üniversite bitiren ve KPSS sınavına girerek geçtiğimiz yıllarda uygulamaya konulan mülakatı da geçen öğretmenler, bakanlık kadrolarına öğretmen olarak atanabiliyordu. Ancak yeni uygulama ile birlikte bu kurallar değişti. Değişen kurallar, öğretmen maaşlarına zammı da gündeme getirdi.
Devletin bütün kurumlarına yapılan atamalarda fakülte mezuniyeti aranıyor. Fakülte mezunu olanlar direkt olarak memuriyete başlıyor. Bakanlıktan bakanlığa değişen uygulamalarla birlikte KPSS ve mülakat haricinde bu adaylardan başka bir şey istenmiyor. Ancak öğretmenlikte şartlar değişti, artık üniversite mezunu olan öğretmenler bakanlık kadrolarında direkt olarak görevlendirilemeyecek.
Yeni Öğretmenlik Mesleği Kanunu'nun çıkmasıyla birlikte 2025 yılından itibaren öğretmen görevlendirmeleri yani atamalar yeni kurala göre yapılacak. Artık fakülte mezunu öğretmenler, KPSS’ye girdikten sonra bu puana göre Milli Eğitim Akademisinde eğitime alınacak. Bu eğitimi tamamlayan öğretmenler arasından yapılacak sınavlarda başarılı olanlar ve bakanlığın uyguladığı şartları yerine getirenler öğretmen olarak atanacak. Böylece öğretmen olmanın şartları mevcut şartlara göre oldukça zorlaştırılmış oldu.
Her yıl en fazla doluluk oranına sahip olan fakülteler arasında yer alan eğitim fakültelerini tercih eden öğrenci sayısı daha yasa Meclisten geçmeden azalmaya başladı. Bazı üniversitelerde eğitim fakültelerinde oldukça fazla boşluklar olduğu bilgisi geliyor.
Bu gelişmeler, öğretmenlik mesleğinin bundan sonra zor bir meslek olacağını, öğretmenliğe atamanın eskisi gibi kolay olmayacağını gösteriyor. Ayrıca fakülteden sonra adayların Milli Eğitim Akademisine yönlendirilmesi hem ekonomik hem de zaman anlamında ciddi kayıplara neden olacak.
Durum böyle olunca da atanması bu kadar zor olan bir mesleğin maaşının da yüksek olması beklentisi oluştu. Öğretmenler, atanması zorlaştırılan ve yeni yükler getirilen bu mesleğin maaşının da yükseltilmesini ve cazibesinin artırılmasını bekliyor.
Milli Eğitim Bakanlığının bu anlamda şimdiye kadar herhangi bir çalışması olmadığı, daha önceki kurallara göre işleyen uzman öğretmenlik ve başöğretmenlik kariyerlerinin devam ettiği biliniyor. Bu kariyerler öğretmenlerin tazminatında bir miktar artış sağlıyor ancak bu artışlar emekliliğe yansımıyor. Ayrıca bir öğretmen bu tazminatlardan en erken on yıl görev yaptıktan sonra yararlanabiliyor.
Öğretmenlerin bakanlıktan beklentisi, öğretmenlik maaşlarının emekliye yansıtılacak şekilde daha üst seviyelere çekilmesi yönünde. Bakanlığın bu konuda nasıl adımlar atacağını önümüzdeki dönemde daha net bir şekilde göreceğiz.
