Yoksa asıl maksat, yeni çıkarılan Öğretmenlik Meslek Kanunu’na oluşabilecek kitlesel öğretmen tepkilerini ortadan kaldırmak mıydı?
Çünkü 2022 yılında maaş artışı için öğretmenlere dayatılan Kariyer Basamakları Sınavında MEB ve dönemin Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer,öğretmenlerin büyük tepkisiyle karşılaşmış ve formalite bir sınavı çözüm olarak kullanıp; tepkiyi, yaşanan krizi geçici olarak çözmüşlerdi.
Sanırım bu sefer Öğretmenlik Meslek Kanunu’na karşı oluşabilecek tepkiye karşı önceden önlem alındı ve geçici madde ile 20 yılını dolduran öğretmenlerin tepkisinin önüne geçilmek amaçlandı.
Çünkü yeni çıkarılan Öğretmenlik Meslek Kanunu; hizmette 20 yılını dolduran öğretmenlere, Uzman Öğretmenlikte 10 yıl şartı beklemeksizin, Başöğretmenliğe başvuru hakkı tanıyor ve güzel bir kazanım gibi servis ediliyor.
Ancak yeni çıkarılan Öğretmenlik Meslek Kanunu’nda; Uzman ve Başöğretmenlik ünvanı emeklilikte korunmuyor ve Uzman ve Başöğretmenlik adı altında verilen kariyer tazminatı emeklilikle birlikte sonlanıyor.
Kariyer Tazminatının emeklilikte de korunmasını sağlayan bir düzenleme, bir güvence, kanun içinde geçmiyor.
EMEKLİLİKLE SONLANAN UZMAN VE BAŞÖĞRETMEN TAZMİNATI KAZANIM DEĞİL, ALDATMACADIR.
Öğretmenlik Meslek Kanunu'nu; Uzman ve Başöğretmenlik hakkı kazanımı gibi görenler, bu hakkın emeklilikle biteceğini, yok sayılan eğitim fakültelerini, 23 Bin TL maaşla çalışmak zorunda kalacak meslektaşlarını ve öğretmenlere getirilen cezaları unutmasın lütfen!
Emeklilikle biten Kariyer, Kariyer değil; bir aldatmacadır!
Madem öğretmenlere maaş artışı için Uzman ve Başöğretmenliği şart koşuyorsunuz o halde Uzman ve Başöğretmenlik Tazminatları emekli Öğretmenin Hakkıdır.
Ve değerli öğretmenlerim sizler de “Bana Ne” demeyin lütfen...
Bir gün herkes emekli olacak!
Soruyorum! Uzman ve Başöğretmenler hayatlarının sonuna kadar mı çalışacaklar?
Ki şu an Başöğretmen ünvanı taşıyan öğretmenlerimiz ya da yeni çıkarılan Öğretmenlik Meslek Kanunu ileBaşöğretmen hakkı kazanacak öğretmenlerimiz ölene kadar mı çalışacak?
UZMAN VE BAŞÖĞRETMEN TAZMİNATI EMEKLİLİKLE KESİLİYOR ÖĞRETMEN MAAŞI KUŞA DÖNÜYOR.
Mevcut emekli öğretmen maaşıyla, emekli öğretmenlerimizin çoğunluğu ay ortasını getiremiyor, ekonomik sıkıntı içindeler.
Tatilden, sanattan, spordan ve tüm sosyal hayattan mahrum bir hayat kavgası veriyorlar.
Emekli öğretmenlerimizin büyük çoğunluğu mevcut emekli maaşıyla çocuğunun düğününü yapamıyor, kendi çocuğunun eğitim giderlerini bile karşılayamıyor, dostlarıyla bir kafede bir restorantta buluşamıyor, daha da ötesi evine misafir bile davet edemiyor…
Ayrıca emeklli öğretmenlere verilen, 30 küsür yılın kesintisi emekli ikramiyesi tutarı da başlı başına masaya yatırılması ve güncellenmesi gereken diğer önemli bir konu…
Soruyorum!
Meslekte 30 küsür yıl çalışmış bir öğretmen ikramiyesi ile ülke şartlarında ne yapılabilir?
Sonuç olarak; yeni çıkarılan Öğretmenlik Meslek Kanunu ne göreve yani başlayacak öğretmenlerin ne görevde olan öğretmenlerin ne de emekli öğretmenlerin özlük haklarını korumaktadır.
Göreve yani başlayan, görevde olan ve EMEKLİ ÖĞRETMENLERİN gelir düzeyinin artırılması ve özlük haklarının iyileştirilmesi bir istek değil ihtiyaçtır.
Tüm Öğretmenler Aynı Gemideyiz! Bana Ne, Deme Öğretmenim!
Ayrıca sendikalara da seslenmek istiyorum.
Öğretmenlik meslek kanunu mecliste onaylandıktan sonra verilen sendikal tepki çare değil, öğretmenleri oyalamaktır. Bu tutum artık bir kenara konsun her yönüyle öğretmenlerin ve öğretmenlik mesleğinin yararı için ortak bir eylem planı yapılsın.
Gerekli mücadele verilerek, öğretmenler ve öğretmenlik mesleği itibarı ve hakları ile ayağa kaldırılsın.
Ve sevgili yöneticilerimize seslenmek istiyorum.
Siz; sindirilmiş, yardım edilmiş, yoksullaştırılmış ÖĞRETMENLER istiyor olabilirsiniz.
Biz; itibar gören, yoksullaştırılmamış ÖĞRETMENLER istiyoruz.
Bunun için de gerek öğretmenlik mesleğimizin bize yüklediği sorumluluk, gerekse yasaların tanıdığı insan hak ve sorumluluklar bağlamında talep ediyoruz.
Eğitim Fakültelerinin yok sayıldığı, göreve yeni başlayan öğretmenlerin 23.000 TL'ye çalıştırılacağı, Uzman ve Başöğretmenlik Tazminatlarının emekliliğe yansıtılmadığı öğretmenlere, yeni cezaların getirildiği,gelir adaletinin sağlanmadığı, tüm öğretmenlerin refaha çıkarılmadığı bir Öğretmenlik Meslek Kanunu kabul edilemez!
UZMAN VE BAŞÖĞRETMEN TAZMİNATI EMEKLİLİKTE DE HAKTIR, KESİLEMEZ!
Çünkü yasalar gereği, verilen haklar geri alınamaz.
Uzman ve Başöğretmenlik Tazminatları emeklilikte devam etmeli ve memur maaşlarına yapılan seyyanen artışlar emekli maaşlarına da yansıtılmalı.
Öğretmenlik Meslek Kanunu’nda, öğretmenlik mesleğinin itibarının iadesi, mali ve özlük haklarının iyileştirilmesi bir istek değil; bir ihtiyaç ve bir zorunluluktur.
Emeklilikte korunmayan hak; hak değil, haksızlıktır.
Emeklilikte korunmayan kazanım, kazanım değil, aldatmacadır.
Kadriye Demirel
Eğitimci Yazar