Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, AA muhabirine yapmış olduğu açıklamada, ücretlere ve maaşlara yapılan artışın hemen ardından birçok kalemdeki vergi ve harçlarda da yüksek oranda artış yapıldığını belirtti.
Atalay, "İşçilerin büyük bölümü temmuz ayı itibarıyla yüzde 27 vergi dilimine girmiş oldu.. Bu nedenle bir işçinin ortalama 2 bin lira civarında kaybı bulunuyor. Çok kazanandan çok, az kazanandan az vergi alınmalı." diye konuştu..

Çalışanların doğrudan ve dolaylı olarak vergilerle ağır bir yük altında olduğunun altını çizen Atalay, sözlerini şu şekilde sürdürdü:

  • "İşçilerin büyük bölümü temmuz ayı itibarıyla yüzde 27 vergi dilimine girdi. Bu nedenle bir işçinin ortalama 2 bin lira civarında kaybı var. Çalışanlar üzerinde uygulanan vergi sistemi adil ve doğru bir vergi sistemi değil. Çok kazanandan çok, az kazanandan az vergi alınmalı. Vergi dilimleri düşürülmeli, çalışanlar üzerindeki vergi sistemi yükü hafifletilmeli."
  • Çalışanların enflasyonun etkilerini hissetmeye devam ettiğini, ürün ve hizmetlerdeki fiyatların vergi artışlarının da etkisiyle zamlandığını dile getiren Atalay, şunları söyledi:
  • "Ücret artışlarının enflasyonu arkadan takip etmesiyle hiçbir meseleyi çözemeyiz. Çalışanların ücret ve gelirleri ne zaman enflasyonun üzerine geçerse o zaman geçim meselesi çözülür. Çalışanlar zamlı ücretini almadan zamlar yağmur gibi yağmaya devam ediyor."

- "Kamuda Taşeron meselesi gündemden çıkartılmalı"

Atalay, kamuda taşeron işçilik sorununun devam ettiğini belirterek, büyük bölümü enerji, ulaşım ve taşımacılık iş kollarında olmak üzere 100 bine yakın taşeron işçinin kadro müjdesi beklediğini sözlerine ekledi..

Birçok siyasetçinin seçim öncesinde taşeron işçilere kadro verileceğine dair vaatte bulunduğunu anımsatan Atalay,sözlerine şu şekilde devam etti:

  • "Bugün kadro sorunu, iş yerlerinde iş barışını bozma noktasına geldi. Toplumda bu konuda büyük bir beklenti var. Bunun için taşeron meselesini ülke gündeminden çıkartmamız gerekiyor. Taşeron işçilerin kamuya maliyeti neyse, bu maliyet üzerinden kadroya alınsınlar. Biz bu konunun her zaman yakından takipçisi olmaya devam edeceğiz. Siyasetçilerden bu sorunu bir daha gündeme gelmeyecek şekilde Mecliste çözmelerini istiyoruz."

Atalay, memur maaşlarına seyyanen net 8 bin 77 lira artış yapıldığını vurgulayarak, "Milyonlarca çalışanın tek umudu ve güvencesi kıdem tazminatı. Bugün kıdem tazminatı tavanı 23 bin 489 lira. Memur maaşlarına yapılan 8 bin 77 liralık artışın kıdem tazminatı tavan ücretine de yansıtılması gerekiyor. Bu sayede 20 sene çalışan bir işçide 160 bin lira fark eder." değerlendirmesinde bulundu.

- "Emekliye yapılan zam gözden geçirilmeli"

Son dönemlerde bazı memur sendikaları başta olmak üzere farklı çalışan kesimlerinin kendi gelirlerini kamu işçisinin ücretleriyle kıyasladığına dikkat çeken Atalay, şunları kaydetti:

  • "Biz işçiler olarak hayatın her alanında varız. Zor koşullarda çalışmaya devam ediyoruz. Yazın sıcağında asfalt döküyoruz, kışın soğuğunda elektrik direğinin tepesine çıkıyoruz. Ücret kıyaslamasından işçilerimiz çok rahatsız oluyor. Tüm ücret ve maaşların belirli bir seviyeye gelmesi lazım. İşçi, memur, emekli herkes refahta birleşmeli. Emeklilerin durumu içler acısı. Memurlara uygulanan seyyanen zam tüm emeklilere de uygulanmalı. En düşük emekli aylığı 7 bin 500 lira. Kök ücreti bunun altında olan milyonlarca emekli yüzde 25'lik zammı alamayacak. Bunun gözden geçirilmesi gerekiyor." diyerek sözlerini noktaladı..