Saglık

TAVI yöntemiyle aort kapağını ameliyatsız değiştirmek mümkün

- Bayındır Söğütözü Hastanesi Kardiyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Erdem Diker: - "TAVI yöntemi hastalar için daha düşük cerrahi risk, tedavi sonrasında daha konforlu bir iyileşme dönemi ve daha az komplikasyon riski imkanı sunuyor"

Abone Ol

İSTANBUL (AA) - Bayındır Söğütözü Hastanesi Kardiyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Erdem Diker, TAVI yöntemine genellikle aort kapakçıklarının kireçlenmesi sonucu ortaya çıkan ciddi aort darlığının tedavisinde başvurulduğunu belirterek, "TAVI, aort darlığı nedeniyle aort kapağının değişmesi gereken ancak cerrahi riski yüksek olan hastalarda tercih ediliyor." ifadelerini kullandı.

Hastaneden "29 Eylül Dünya Kalp Günü" dolayısıyla yapılan açıklamaya göre, Transkateter Aort Kapak İmplantasyonu (TAVI) cerrahi yöntemle gerçekleştirilen aort kapak değişimine bir seçenek olarak uygulanabiliyor. Kardiyolojide güncel bir tedavi yöntemi olan TAVI ile açık kalp cerrahisine gerek kalmadan hastanın kalbine yapay aort kapağı yerleştirilebiliyor.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Diker, TAVI yöntemine genellikle aort kapakçıklarının kireçlenmesi sonucu ortaya çıkan ciddi aort darlığının tedavisinde başvurulduğunu aktardı.

Diker, "TAVI, aort darlığı nedeniyle aort kapağının değişmesi gereken ancak cerrahi riski yüksek olan hastalarda tercih ediliyor. Bu hastalar genellikle yaşlı, daha önce kalp cerrahisi geçirmiş olan, koroner arter hastalığı, böbrek hastalığı, şeker hastalığı, kalp yetersizliği gibi başka eşlik eden hastalıkları olan kişilerdir. TAVI bu hastalar için oldukça önemli bir seçenek." değerlendirmesini yaptı.

TAVI işleminde kasık bölgesindeki atardamara bir iğneyle girildiğini ve "kateter" olarak adlandırılan özel malzemeler aracılığıyla yapay kapağın kalbe doğru yönlendirilerek aort köküne yerleştirildiğini belirten Diker, işlem sonrası kasık bölgesindeki giriş yerinin genellikle kapalı dikişle kapatıldığını ve gerekli durumlarda kısa süre kum torbasıyla bası uygulandığını kaydetti.

Diker, tedavinin başarısı doğru hasta ve tekniğin seçimi, operatörün ve ekibin bilgisi, klinik deneyimi ve teknik becerileriyle doğrudan ilişkili olduğuna dikkati çekerek, "Hastalar tedavi öncesi kapak hastalıklarında uzman klinik kardiyolog, girişimsel kardiyolog, kalp ve damar cerrahı ve kardiyovasküler anestezi uzmanından oluşan kalp ekibi tarafından multidisipliner bir yaklaşımla değerlendirilmelidir." ifadelerini kullandı.

- "Hastanede yatış süresi de açık kalp ameliyatına göre daha kısa oluyor"

Diker, TAVI işleminin açık kalp ameliyatına göre avantajlarına ilişkin "TAVI yöntemi hastalar için daha düşük cerrahi risk, tedavi sonrasında daha konforlu bir iyileşme dönemi ve daha az komplikasyon riski imkanı sunuyor ve hastanede yatış süresi de açık kalp ameliyatına göre daha kısa oluyor." bilgisini paylaştı.

TAVI sonrası iyileşme sürecinin, açık kalp ameliyatına göre daha kısa olduğunun altını çizen Diker, operasyondan sonra hastaların genellikle birkaç gün içinde ayağa kalkarak, taburcu edilebildiğini aktardı.

Diker, "Tam iyileşme süreci hastadan hastaya değişse de çoğu hasta 1-2 hafta içinde günlük aktivitelerine dönebiliyor. İyileşme süresince, hastaların düzenli olarak kontrole gitmeleri ve doktorlarının önerdiği yaşam tarzı değişikliklerine uymaları önemli." değerlendirmesinde bulundu.

{ "vars": { "account": "G-KW05LWMTBL" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }