Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), öğrencileri sınavlara hazırladığını iddia ederek amacı dışında faaliyet gösteren kişisel gelişim kurslarına yönelik önemli bir adım attı. MEB, bu kursların kapatılması için 81 il valiliğine talimat verdi.

Sorunun Kaynağı ve MEB'in Tepkisi

Kişisel gelişim kursu olarak izin almasına rağmen, öğrencileri lise ve üniversite sınavlarına hazırladığı iddia edilen birçok kurum hakkında şikayetler alındı. Bu durum, MEB'i harekete geçirdi. MEB, eğitim sisteminin düzenini bozan ve öğrencileri yanıltan bu tür faaliyetlere karşı sert bir tavır sergiledi.

MEB'in Hukuki Dayanağı

MEB, bu kararını Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nda yer alan eğitim sisteminin devletin gözetim ve denetimi altında olması ilkesine ve 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu'na dayandırdı. Kanun, özel öğretim kurumlarının faaliyetlerini ve sınırlarını açıkça belirtiyor.

MEB Kolaylaştırıcı Kişi Uygulamasının Kapsamını Genişletti MEB Kolaylaştırıcı Kişi Uygulamasının Kapsamını Genişletti

Valiliklere Gönderilen Talimat

MEB, 81 il valiliğine gönderdiği yazıda, kişisel gelişim kurslarının faaliyetlerini yakından takip etmelerini ve izinsiz faaliyet gösteren kurumlar hakkında gerekli işlemleri yapmalarını istedi. Yazıda, kurum açma iznini amacı dışında kullanan kurumların iş yeri açma ve çalışma ruhsatlarının iptal edileceği belirtildi.

Kapatılacak Olanlar Sadece Kişisel Gelişim Kursları Değil

Bu karar sadece kişisel gelişim kurslarını değil, aynı zamanda amacına uygun davranmayan ve seviyesine uygun kayıt almayan sosyal etkinlik ve gelişim merkezleri ile özel öğretim kurslarını da kapsıyor.  

MEB kapatma kararı ile;

  • Eğitim Sisteminin Korunması: Bu karar, eğitim sisteminin düzenini koruyarak öğrencilerin yanıltılmasının önüne geçmeyi amaçlıyor.
  • Adil Rekabetin Sağlanması: Tüm özel eğitim kurumlarının aynı kurallara tabi tutulmasını sağlayarak adil bir rekabet ortamı oluşturuluyor.
  • Velilerin Güveninin Artırılması: Velilerin, çocuklarının eğitimi konusunda daha güvenilir kurumlara yönelmelerini sağlıyor.

MEB'in bu kararı, eğitim sisteminin daha şeffaf ve denetlenebilir hale gelmesi için önemli bir adım. Bu sayede, öğrenciler daha kaliteli bir eğitim alma fırsatı bulacak ve velilerin de eğitim konusunda daha bilinçli kararlar almaları sağlanacak.