Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, memurların hafta sonu tatilinin yıllık izne dahil edilmemesi gerektiği konusundaki görüşlerini sosyal medya hesabından paylaştı. Kahveci, mevcut uygulamanın memurlar arasında adaletsizlik yarattığını ve bu durumun düzeltilmesi gerektiğini belirtti.
Yasal Düzenlemeler ve Mevcut Durum
Önder Kahveci, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'na atıfta bulunarak, memurların yıllık izin gün sayısının hizmet süresine göre belirlendiğini ifade etti. Buna göre, hizmet süresi 10 yıla kadar olan memurlar 20 gün, 10 yıldan fazla olanlar ise 30 gün izin hakkına sahip. Ayrıca, memurların haftalık çalışma süresi, Cumartesi ve Pazar günleri tatil olacak şekilde 40 saat olarak düzenlenmiş durumda.
Mevzuatta açık bir hüküm olmamakla birlikte, yerleşik uygulamada memurların yıllık izin gün sayısına izin süresi içinde kalan hafta sonu tatil günlerinin de dahil edildiğini belirten Kahveci, bu durumun memurlar açısından bir dezavantaj yarattığını ifade etti. İşçilerin izinlerini iş günü olarak kullanabilmesine karşın, memurların izinlerinin başında ve sonunda yer alan hafta tatillerinin izinden düşülmediğini ancak izin süresi içindeki resmi tatil günlerinin yıllık izinden düşüldüğünü belirtti.
Öneriler ve Beklentiler
Önder Kahveci, memurların izinlerinin de iş günü olarak düzenlenmesi gerektiğini savundu. Bu şekilde, 20 gün izin hakkı olan bir memurun yılda dört defa beşer gün izin alarak toplamda 36 gün izin kullanabileceğini, 30 gün izin hakkı olanlar için bu sürenin 54 güne çıkabileceğini vurguladı. Ayrıca, memurların izni iş günü olarak düzenlenmesi durumunda hafta sonu tatillerinin yıllık izinden düşülmemesi gerektiğini belirtti.
Kahveci, işçilere yapılan kullanılmayan yıllık izin ücreti ödemesinin memurlara da yapılması gerektiğini savundu. Bu düzenlemeyle, hem memurlar arasında farklı kullanım kaynaklı adaletsizliğin giderileceğini hem de işçi ve memur arasında izin kullanımı konusunda uygulama birliğinin sağlanacağını ifade etti.
Sonuç ve Çalışma Barışının Sağlanması
Önder Kahveci, çalışma barışının sağlanması için bu tür bir uygulama birliğinin tüm taraflar açısından faydalı olacağını belirtti. Tüm tarafların bir araya gelmesi ve Bakanlığın irade koymasıyla uzun süredir beklenen bu reformun hayata geçmesinin, kamu personelinin performansına da olumlu yansıyacağını söyledi. Kahveci, memurların izin haklarının daha adil ve eşit bir şekilde düzenlenmesi gerektiğini belirterek, bu konuda atılacak adımların memurların moral ve motivasyonunu artıracağını vurguladı.
Önder Kahveci'nin açıklaması şöyle:
657 sayılı Kanunda memurun yıllık izin gün sayısı hizmeti 10 yıla kadar olanlar için 20 gün, 10 yıldan fazla olanlar için 30 gün olarak belirlenmiştir. Diğer taraftan memurun haftalık çalışma süresi ise Cumartesi ve Pazar günleri tatil olmak kaydıyla 40 saattir. Mevzuatta açık bir hüküm olmamakla birlikte yerleşik uygulamada memurun yıllık izin gün sayısına izin süresi içinde kalan hafta sonu tatil günleri de dahil edilmektedir.
Fakat bu durum işçiler için farklı işlemektedir. İşçiler izinlerini iş günü olarak kullanabilmektedir. Memurlar izinlerini kullanırken iznin başında ve sonundaki hafta tatilleri izinden düşülmezken izinin içindeki resmi tatil günleri (23 Nisan, 1 Mayıs, 15 Temmuz) yıllık izinden düşülmektedir.
İşçilerde olduğu gibi memurlarda da izinler "iş günü" olarak düzenlenmelidir. Memurlar yıllık izinlerinin işgünü olarak düzenlenmesi halinde, 20 gün izin hakkı olan memur yılda dört defa beşer gün izin alması halinde toplam 36 gün izin kullanabilecek, bu rakam 30 gün izin hakkı olanlar için aynı şekilde kullanılması halinde 54 güne çıkabilecektir.
Memurların izni iş günü olarak düzenlenmesi ile hafta sonu tatili memurun yıllık iznine sayılmamalıdır. İşçilere yapılan kullanılmayan yıllık izin ücreti ödemesi memurlarımıza da yapılmalısın. Bu durumda hem memurlar arasında farklı kullanımdan kaynaklanan adaletsizlik önlenmiş olacak hem de işçi ve memur arasında izin kullanmada uygulama birliği sağlanmış olacaktır. Çalışma barışının sağlanması için bu uygulama birliği tüm taraflar açısından oldukça faydalı olacaktır. Tüm tarafların bir araya gelmesi ve Bakanlığın irade koyması ile uzun dönemlerdir beklenen bu reform hayata geçerek kamu personelimizin performansına da yansıyacaktır.
