Ancak, son dönemlerde sınav odaklı eğitim anlayışına yönelen MEB; bu hedefleri göz ardı ederek faydalı insan olma temel hedefleri yerine liselere geçiş sınavları ve üniversite sınavlarına dönük çabaya girmiş;okullar sınav başarılarına göre değerlendirilmeye başlanmıştır. Bu anlayıştan ötürü okul idareleri, sınav başarısı üzerinden öğrenci, aile ve özellikle öğretmene baskı kurmakta okullarda sınav başarı ve başarısızlığına dayalı huzur ortamı oluşmaktadır. Çocuklarımız, yarış atına dönmüş; velilerimiz, deneme sınavlarının ve yazılıların sonuçlarını başarının tek kriteri olarak görmeye başlamış, sonuçlar üzerinden öğrencisine baskı kurarak “değer” algısının bu sonuçlara bağlı olduğu anlayışına kapılmıştır. Ailelerde; çocuklarının beden, ruh sağlığı, insani özelliklerinin gelişiminden ziyade üniversite ve lise sınavlarında başarılı olmaları yönünde sağlıksız bir algı ve davranış oluşmuştur. Öğrenciler; okulun, ailenin baskısıyla gelişim dönemlerini sağlıklı yaşayamamaktadır. Çocuklarımızın gelişimlerinde çok önemli yere sahip kültür, sanat, spor etkinlikleri yapılamamakta; çocuklarımız, sınav yarışında başarı elde etmek adına hafta sonu tatili dahil dinlenme yapmadan sürekli soru çözümü vedenemelerle boğuşmakta, tüm dünyaları sınavlardan oluşmakta ve sınav başarısına odaklanmaktadırlar. Bu durum da psikopatolojik düzeyde etkilere sebep olmakta, çocuklarımızın yaşamlarını olumsuz düzeyde etkilemektedir. Okullarda; insan olma ve gelişim için en önemli yere sahip beden eğitimi, resim, müzik, kültür gibi dersler gereksiz görülür hale gelmiştir.


Sınav odaklı eğitim anlayışına bağlı olarak çocuklar ve gençlerde artan iletişim sorunları, internet ve diğer bağımlılıkları, gelişimsel sorunları beraberinde getirmiştir. Genel, yakın ve uzak hedefleri doğrultusunda amaçlarından biri de bu sorunları çözmek olan MEB; sınav ve başarı baskısıyla sonucu oluşan sağlıksız eğitim sürecinde ortaya çıkan bu sorunların okullarda yaygınlaşan sınan odaklı anlayıştan kaynaklandığını artık görmeli, çözümlemelidir.

Okullar kanun ve mevzuata aykırı şekilde ders saatlerinde haftada iki-üç deneme sınavını yapmakta, öğretmenler;müfredat başarısından ve öğretmenlik görevleri yerine -dershanelerde olduğu gibi- deneme sınavları sonuçları üzerinden sorgulanmaktadır. Olumlu veya olumsuz sonuçlar öğretmelere mal edilerek öğretmenler arasında kıyaslamalara neden olmuş, milli eğitim müdürlükleri ve okul idarelerinin başarı odaklı baskıcı tutumu öğretmenler odasında bozmuştur.Millî Eğitim Bakanlığı kamu ve bağlı özel okullarda öğretmenler; müfredata yönelik eğimler yapamamakta, dersler proje ve deneme sınavı gibi çalışmalar nedeniyle mevzuata aykırı şekilde işlenmektedir.

Bu anlayışın çocuklarımız üzerindeki psikolojik sonuçları ise tabi ki internet bağımlılığı, saldırganlık, iletişim ve sosyal uyum eksikliği, bozukluğu olarak ortaya çıkmaktadır. Milli Eğitim bakanlığı Çocuk ve gençlerin internet bağımlılığı, sosyalleşme ve iletişim problemlerini çözmek için çaba göstermeye çalışsa da bu sonuçların sorumlusunun yine yukarıda bahsettiğimiz temel hedeflerde uzaklaşan okullarısınav psikopatı haline getiren kendisi olduğunu fark etmeli ve deneme sınavları, merkezi sınavlara dönük müfredat dışı kursları kaldırmalı asıl amacına dönmelidir.

Yine bir başka çılgınlık, proje yarışı… Öğretmenlere; eğitim öğretimi göz ardı edip proje yapmalarına dönük baskılar yapılmakta, Milli Eğitim Müdürlükleri öğretmenlere sayı bildirmek suretiyle proje yapmaya zorlamakta; hatta, öğretmenleri projeler üretmek ve projelerde çalıştırmak suretiyle derslerini ihmal etmelerine, derslerini işleyememelerine, asli görevlerini yapamamalarına kadar varan zorlamalarla maalesef eğitim öğretimi ortadan kaldırmışlardır. Proje yarışına giren il, ilçe ve okul müdürlerinin öğretmenlere baskı yaptıklarına ve proje çılgınlığın bir an önce son bulmasına dair Bakanlıkla yazışmalarımız ve görüşmelerimiz devam etmektedir. 

Eğitim çalışanlarının  %81,1’i ay sonunu getiremiyor. Eğitim çalışanlarının %81,1’i ay sonunu getiremiyor.

Okullarımızda oluşan sınav başarısına odaklı anlayışa bağlı olarak sağlıksız bir gelişime maruz kalan uyumsuz bir nesil,yukarıdaki nedenlerle yetişmektedir. Öğretmenler deneme ve proje adı altında baskı altındadır. Bakanlığın acilen bu konuda önlem alması gerekmektedir. Gençliğin problemlerinde asıl etkinin sınav başarısına dayalı eğitim anlayışı ve deneme sınavı, proje çılgınlığı olduğunu Bakanlığın fark etmesi önemlidir. Eğitim Gücü Sendikası olarak hem öğretmenler hem öğrenciler adına konunun takipçisiyiz.

Oğuz ÖZAT

Eğitim GÜCÜ SEN GENEL BAŞKANI