Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) bünyesindeki Destekleme ve Yetiştirme Kursları (DYK), öğrencilerin LGS ve YKS gibi önemli sınavlara daha iyi hazırlanabilmeleri için ücretsiz olarak sunulan önemli bir eğitim imkanıdır. Ancak, bu kurslarda görev yapan öğretmenlerin ek ders ücretlerinde yapılan büyük kesintiler, hem öğretmenlerin motivasyonunu düşürmekte hem de kursların geleceğini belirsizleştirmektedir.

Normalde saat başı 250 TL olan ek ders ücreti, yapılan kesintiler sonrasında 91 TL'ye kadar düşmüştür. Bu durum, özellikle haftada 10 saat ve üzeri ders veren öğretmenlerin gelirlerinde ciddi bir kayba yol açmaktadır. Örneğin, ayda 40 saat ders veren bir öğretmen, daha önce 10.000 TL olan ek gelirini şimdi yaklaşık 3.640 TL'ye düşürmüştür.

Okul müdürlerine talimat: Öğretmenler denetim yapılacak Okul müdürlerine talimat: Öğretmenler denetim yapılacak

Bu kesinti, sadece öğretmenlerin bütçelerini etkilemekle kalmamakta, aynı zamanda eğitim kalitesini de tehdit etmektedir. Öğretmenler, düşük ücretler nedeniyle motivasyonlarını kaybederek derslere gereken ilgiyi göstermeyebilirler. Bu durum, öğrencilerin eğitimden yeterince faydalanamamasına ve sonuç olarak başarılarının düşmesine neden olabilir.

Öğretmenlerin büyük bir kısmı, bu durum karşısında kurslardan ayrılmayı düşünmektedir. Zira, harcadıkları zaman ve emek karşılığında aldıkları ücret, yaşam koşullarına göre oldukça düşük kalmaktadır. Eğer öğretmenler kursları bırakırsa, öğrenciler bu önemli eğitim fırsatından mahrum kalacak ve sınavlardaki başarıları olumsuz etkilenebilecektir.

Bu durumun ortaya çıkmasındaki en büyük neden, ek ders ücretlerinde yapılan aşırı kesintilerdir. Öğretmenlerin, gönüllülük esasına dayalı olarak bu kurslarda görev yaptıkları ve bu görevin ek bir yük getirdiği unutulmamalıdır. Bu nedenle, öğretmenlerin motivasyonlarını yüksek tutmak ve kursların devamlılığını sağlamak için ek ders ücretlerinin yeniden gözden geçirilmesi gerekmektedir.

DYK ek ders ücretlerindeki kesinti, hem öğretmenleri mağdur etmekte hem de eğitim sistemini olumsuz etkilemektedir. Bu durumun bir an önce düzeltilmesi ve öğretmenlerin haklarının korunması gerekmektedir. Aksi takdirde, öğrencilerin geleceği ve ülkemizin eğitim düzeyi olumsuz yönde etkilenebilir.