Milli Eğitim Bakanlığı MEB'in öğretmenlere yönelik olarak getirdiği sosyal etkinlikler modülüne giriş zorunluluğu, öğretmenler üzerinde ciddi bir yük oluşturmuş durumda. 2023-2024 eğitim öğretim yılında yaşanan zorluklar, 2024-2025 yılında da tekrar gündeme gelmiş durumda. Özellikle sosyal etkinliklerin e-okul Sosyal Hizmetler modülüne zamanında ve eksiksiz girilmesi konusundaki uyarılar, öğretmenlerin üzerinde yoğun bir baskı oluşturuyor.
2023-2024 Eğitim Öğretim Yılında Yaşanan Zorluklar
Geçtiğimiz eğitim öğretim yılında öğretmenler, sosyal etkinlikler modülüne yapılan girişler nedeniyle oldukça zor bir süreç yaşamışlardı. Milli Eğitim Bakanlığının yıl boyunca yaptığı uyarılara rağmen birçok öğretmen, bu görevleri sene sonuna bırakarak büyük bir yoğunlukla karşı karşıya kalmıştı. Sosyal etkinlik faaliyetlerinin sisteme zamanında girilmesi gerektiği belirtilse de, öğretmenlerin büyük bir kısmı bu işlemleri son ana bıraktı. Bu durum, yıl boyunca yapılan tüm sosyal etkinliklerin kısa bir süre içinde sisteme girilmesi zorunluluğunu doğurdu. Sonuç olarak, öğretmenler deyim yerindeyse gece gündüz çalışarak e-okul sistemine giriş yapmak zorunda kaldılar. Öğretmenlerin bu süreçte yaşadıkları stres ve yorgunluk, eğitim öğretim yılının son dönemine denk gelmesi nedeniyle daha da arttı.
2024-2025 Eğitim Öğretim Yılında Beklentiler ve İlk Adımlar
2024-2025 eğitim öğretim yılına girilirken, Milli Eğitim Bakanlığının öğretmenlerden beklentileri de aynı doğrultuda devam ediyor. Bakanlık, öğretmenlerin sosyal etkinlikler modülüne yapacakları girişlerin zamanında ve eksiksiz bir şekilde yapılmasını talep ediyor. Bu doğrultuda öğretmenlerin, 2023-2024 eğitim öğretim yılında yaşanan sıkıntıları tekrar yaşamamak adına daha dikkatli olmaları gerektiği vurgulanıyor.
Öğretmenlerin yeni eğitim öğretim yılındaki ilk sosyal etkinlik girişi ise ilköğretim haftası kapsamında yapılacak olan kutlamalar ve uyum haftası etkinlikleri olacak. Bu etkinliklerin zamanında ve eksiksiz bir şekilde sisteme girilmesi, yıl boyunca yaşanacak potansiyel sorunların önüne geçmek adına büyük önem taşıyor. Öğretmenler, bu süreçte geçmiş yıllardan edindikleri tecrübelerle daha planlı ve programlı hareket etmek durumundalar.
Sosyal Etkinlik Girişi Neden Önemli?
Milli Eğitim Bakanlığı tarafından okullara gönderilen yazılarda, sosyal etkinliklerin sisteme girişinin neden bu kadar önemli olduğu detaylı bir şekilde açıklanıyor. Bakanlık, öğrencilerin sosyal ve kültürel gelişimlerini izleyebilmek ve bu gelişimleri raporlayabilmek adına bu modülün kullanımını zorunlu kılıyor. Bu sistem sayesinde öğrencilerin yıl boyunca katıldıkları etkinlikler, ilgi alanları ve yetenekleri gibi pek çok veri, bakanlık tarafından değerlendirilebiliyor. Ayrıca bu veriler, öğretmenlerin ve okul idarecilerinin öğrencilere yönelik rehberlik çalışmalarında da büyük bir rol oynuyor. Öğrencilerin ilgi ve yeteneklerine göre yönlendirilmesi, onların hem akademik hem de kişisel gelişimleri için büyük bir fırsat sunuyor.
Öğretmenlerin Karşı Karşıya Kaldığı Sorunlar
Her ne kadar sosyal etkinlikler modülünün faydalı olduğu savunulsa da, öğretmenler bu sistemin yükünü taşımakta zorlanıyorlar. Özellikle büyük öğrenci nüfusuna sahip okullarda görev yapan öğretmenler, yüzlerce öğrencinin katıldığı etkinlikleri tek tek sisteme girmek zorunda kalıyor. Bu durum, öğretmenlerin iş yükünü önemli ölçüde arttırıyor ve ders dışı zamanlarda bile çalışmak zorunda kalmalarına neden oluyor. Öğretmenler, bu süreçte yaşadıkları stresin, motivasyonlarını olumsuz etkilediğini ve eğitim kalitesine de yansıdığını belirtiyorlar. Ayrıca sisteme girişlerde yaşanan teknik aksaklıklar, bu süreci daha da zorlu bir hale getiriyor. Öğretmenler, e-okul sisteminde zaman zaman yaşanan donmalar ve erişim sorunları nedeniyle saatlerce beklemek zorunda kalabiliyorlar.
2024-2025 eğitim öğretim yılına girilirken öğretmenler, sosyal etkinlikler modülüne girişlerin daha sistematik ve öğretmen dostu bir şekilde düzenlenmesi gerektiğini ifade ediyorlar. Milli Eğitim Bakanlığının bu konuda yapacağı olası iyileştirmeler, öğretmenlerin iş yükünü hafifletebilir ve eğitim kalitesini arttırabilir. Öğretmenler, sisteme girişlerin daha kolay hale getirilmesi ve teknik aksaklıkların minimuma indirilmesi gerektiğini vurguluyorlar. Ayrıca sosyal etkinliklerin girilmesi gereken sürelerin daha esnek hale getirilmesi ve öğretmenlerin bu konuda daha fazla bilgilendirilmesi de çözüm önerileri arasında yer alıyor.
2024-2025 eğitim öğretim yılında da öğretmenler, sosyal etkinlikler modülüne giriş yaparken ciddi bir sorumlulukla karşı karşıya kalacaklar. Geçmiş yıllarda yaşanan zorluklardan ders çıkarılması ve öğretmenlerin bu süreci daha verimli bir şekilde yönetmeleri, hem öğrencilerin gelişimi hem de öğretmenlerin motivasyonu açısından büyük önem taşıyor. Bu süreçte öğretmenlerin yalnızca ders içi faaliyetlerle değil, ders dışı sosyal etkinliklerle de öğrencilerin yanında olmaları gerektiği unutulmamalı.
