Öğretmenlere yönelik müfettişler tarafından yapılacak denetimlerde öğretmenler görevden alınabilecek.

Milli Eğitim Bakanlığının Denetim Düzenlemesi Öğretmenleri Tedirgin Ediyor: İş Güvenliği Tehlikede mi?

Milli Eğitim Bakanlığı, öğretmenlerin yapması gereken iş ve işlemler doğrultusunda müfettişler tarafından denetime tabi tutulmasını öngören yeni bir uygulama başlattı. Bu uygulama, yeterli görülmeyen öğretmenlerin yeniden eğitime alınmasını ve sonrasında tekrar yetersiz bulunmaları halinde görevden alınmalarını öngörüyor. Ancak, müfettişlere verilen bu yetkinin öğretmenlerin iş güvenliğini tehlikeye atacağına dair endişeler artıyor.

Bakan Tekin'den Öğretmenlik Mesleği Kanunu ÖMK İçin Önemli Açıklamalar Bakan Tekin'den Öğretmenlik Mesleği Kanunu ÖMK İçin Önemli Açıklamalar

Öğretmenlerin Denetim Süreci ve Getirilen Eleştiriler

Milli Eğitim Bakanlığının yeni düzenlemesi, öğretmenlerin performansını değerlendirmek amacıyla okul müdürleri tarafından yazılacak raporlar ve tutulacak tutanaklar üzerinden yürütülecek denetimleri içeriyor. Bu denetimler, öğretmenlerin ders anlatım becerileri, öğrenci ilişkileri, mesleki gelişim faaliyetlerine katılımı gibi birçok farklı kriteri kapsıyor. Ancak, bu sürecin objektif bir şekilde yürütülüp yürütülemeyeceği konusunda ciddi şüpheler bulunuyor.

Öğretmenler, denetimlerin subjektif değerlendirmelere dayalı olabileceğinden endişe duyuyor. Özellikle, okul müdürleri ve müfettişler arasındaki kişisel ilişkilerin ve önyargıların, öğretmenlerin performans değerlendirmelerini olumsuz yönde etkileyebileceği düşünülüyor. Bu durum, öğretmenlerin iş güvenliğini tehlikeye atabilecek bir unsur olarak öne çıkıyor.

Akademi Eğitimi ve Hizmet Sınıfının Değiştirilmesi: Öğretmenler Ne Düşünüyor?

Denetimler sonucunda yetersiz görülen öğretmenler, öğretmen akademilerinde yeniden eğitime tabi tutulacaklar. Bu eğitimler, öğretmenlerin mesleki gelişimlerini desteklemek amacıyla planlanmış olsa da, öğretmenler bu sürecin baskı unsuru olarak kullanılabileceğinden endişe ediyor. Eğitimlerin ardından yapılacak ikinci denetimde yine yeterli bulunmayan öğretmenler, meslekten alınarak memurluk kadrolarına atanacaklar. Bu durum, öğretmenler arasında büyük bir tedirginlik yaratıyor.

Öğretmenler, 34. madde gereğince yapılan bu düzenlemenin, mesleki yeterliliklerini geliştirmek yerine, onları sürekli bir tehdit altında hissettireceğinden korkuyorlar. Bu süreçte, öğretmenlerin mesleki yeterliliklerini objektif bir şekilde değerlendirmek yerine, performanslarını sürekli olarak tehdit altında hissetmelerine neden olabilecek bir mekanizma oluşturulduğu eleştiriliyor.

34. Madde'nin Uygulama Detayları ve Eleştiriler

Milli Eğitim Bakanlığının 34. maddesi şu şekilde ifade edilmektedir:

"Bakanlık müfettişi veya eğitim müfettişi tarafından haklarında yapılan denetim ve inceleme sonucunda öğretmenlik mesleği yeterlikleri çerçevesinde görevini yerine getirmede yetersizliği tespit edilen kadrolu öğretmenler, Akademi tarafından eğitime alınır. Bunlar, düzenlenen eğitimin tamamlanmasını takip eden eğitim öğretim dönemi içerisinde ilk denetimde denetimde görev almayan Bakanlık veya eğitim müfettişlerince yeniden değerlendirmeye alınır. İkinci değerlendirme sonucunda da yetersizliği tespit edilenler, genel idare hizmetleri sınıfında durumlarına uygun kadrolara atanır."

Bu madde, öğretmenlerin mesleki yeterliliklerinin sürekli olarak değerlendirilmesini ve gerektiğinde yeniden eğitime tabi tutulmasını öngörmektedir. Ancak, öğretmenler bu düzenlemenin, onların iş güvenliğini tehdit edebilecek bir araç olarak kullanılabileceğinden endişe ediyorlar. Öğretmenler, performanslarının subjektif değerlendirmelere dayalı olarak düşük bulunabileceği ve bu nedenle mesleklerinden olabilecekleri korkusunu taşıyorlar.

Öğretmenler İçin Yeni Dönem ve İş Güvenliği Endişeleri

Milli Eğitim Bakanlığının bu yeni düzenlemesi, eğitim kalitesini artırmayı hedeflese de, öğretmenler arasında ciddi iş güvenliği endişelerine yol açmış durumda. Öğretmenler, denetimlerin objektif bir şekilde yürütülüp yürütülemeyeceği ve yeniden eğitime tabi tutulma sürecinin adil olup olmayacağı konusunda kaygılılar. Bu düzenlemenin, öğretmenleri sürekli bir performans baskısı altında tutacağı ve iş güvencelerini tehdit edeceği düşünülüyor.

Öğretmenler, mesleki gelişimlerinin desteklenmesi gerektiğini kabul ederken, bu sürecin adil ve objektif bir şekilde yürütülmesi gerektiğini savunuyorlar. Denetimlerin ve yeniden eğitime tabi tutulma süreçlerinin, öğretmenlerin performansını artırmak yerine, onları sürekli bir tehdit altında hissettirecek bir mekanizma olmaması gerektiği ifade ediliyor.

Sonuç olarak, Milli Eğitim Bakanlığının başlattığı bu yeni denetim ve eğitim uygulaması, öğretmenlerin mesleki yeterliliklerini geliştirmeyi amaçlasa da, iş güvenliği endişeleri nedeniyle eleştirilerin odağında bulunuyor. Öğretmenlerin performanslarının objektif bir şekilde değerlendirilmesi ve mesleki gelişimlerinin desteklenmesi, eğitim kalitesinin artırılması açısından büyük önem taşıyor. Ancak, bu süreçte öğretmenlerin iş güvenliğini tehlikeye atmadan, adil ve objektif bir değerlendirme mekanizmasının oluşturulması gerektiği savunuluyor.