Öğretmenlerin ve MEB personelinin maaş sorunu DYS’den EBYS’ye Geçişe Uyum Sağlanamadı Öğretmenlerin ve MEB personelinin maaş sorunu DYS’den EBYS’ye Geçişe Uyum Sağlanamadı

Öğretmenleri, yapılacak denetim sonrasında görevden almanın yolunu açan değişiklik Türkiye Büyük Millet Meclisi gündemine yeniden geliyor.

Türkiye'de eğitim sektörü, son dönemde yapılan köklü değişikliklerle dikkat çekiyor. Eğitim sisteminin belkemiğini oluşturan öğretmenler, uzun süredir gündemde olan Yeni Öğretmenlik Meslek Kanunu (ÖMK) tasarısının yasalaşma sürecini yakından takip ediyor. Özellikle hizmet sınıfının değiştirilmesi gibi radikal bir maddenin yer aldığı bu tasarı, öğretmen camiasında büyük bir tedirginlik yaratmış durumda. Bu tasarının meclisten geçmesi durumunda, kadrolu öğretmenlerin geleceği farklı bir yön alabilir ve bu durum öğretmenler için ciddi bir belirsizlik anlamına geliyor.

Meclisin Gündeminde Hizmet Sınıfı Değişikliği

Yeni Öğretmenlik Meslek Kanunu tasarısı, şu anda Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin (TBMM) gündeminde yer almakta. Meclisin Ekim ayında açılmasıyla birlikte bu tasarının yasalaşması bekleniyor. Tasarıda yer alan hizmet sınıfı değişikliği maddesi, öğretmenlerin mesleki kariyerlerini ciddi şekilde etkileyebilecek potansiyele sahip. Tasarıda yer alan 34. maddeye göre, Milli Eğitim Bakanlığının müfettişleri veya eğitim müfettişleri, görevlerini yeterince yerine getirmediğini düşündükleri öğretmenler hakkında denetim başlatma yetkisine sahip olacak. Bu denetimlerin sonucunda yetersiz olduğu tespit edilen öğretmenlere "yetersiz" unvanı verilecek ve bu öğretmenlerin hizmet sınıfı değiştirilebilecek.

Yetersizlik Durumunda Hizmet Sınıfı Değişikliği

Tasarıya göre, yetersiz görülen kadrolu öğretmenler, genel idari hizmetler sınıfında farklı bir kadroya atanacak. Bu süreç, öğretmenler için büyük bir belirsizlik ve stres kaynağı olarak görülüyor. Özellikle yetersiz görülen öğretmenlerin atanacağı kadroların ne olacağı konusunda hala net bir bilgi bulunmuyor. Bu durum, öğretmenler arasında endişelere yol açmış durumda. Hizmet sınıfı değişikliği, öğretmenlerin kariyerlerini ve mesleki kimliklerini kökten değiştirebilecek bir adım olarak değerlendiriliyor. Üstelik, öğretmenlikten farklı bir kadroya geçiş yapıldıktan sonra geri dönüşün neredeyse imkansız hale gelmesi, bu tedirginliği daha da artırıyor.

İkinci Bir Şans: Akademi Eğitimi

Yetersizliği tespit edilen öğretmenlere, ikinci bir şans olarak akademi eğitimi sunulacak. Bu süreçte, yetersiz bulunan öğretmenler, bir akademi programına dahil edilerek mesleki yeterliliklerini artırmaya yönelik eğitimler alacak. Bu eğitimlerin devam ettiği süreçte ilk denetimler yapılacak ve bu denetimlerde görev almayan müfettişler tarafından öğretmenler yeniden değerlendirilecek. Ancak, ikinci değerlendirme sonucunda da yetersiz olduğu tespit edilen öğretmenler, öğretmenlik mesleğinden alınarak genel idari hizmetler sınıfında farklı bir kadroya atanacak.

Belirsizliğin Getirdiği Endişe

Öğretmenler, özellikle atanacakları yeni kadroların ne olacağı konusunda belirsizlik yaşarken, bu durumun mesleki motivasyonlarını ve kariyer planlarını olumsuz etkileyebileceğini düşünüyorlar. Hizmet sınıfının değişmesi, öğretmenler için sadece bir görev değişikliği değil, aynı zamanda mesleki bir kimlik kaybı anlamına da gelebilir. Bu nedenle, öğretmenler, bu sürecin nasıl işleyeceği konusunda daha fazla bilgilendirilmek ve haklarının korunacağından emin olmak istiyorlar.

Eğitim Sisteminde Yeni Dönem

Yeni Öğretmenlik Meslek Kanunu tasarısı, Türkiye'deki eğitim sistemi için bir dönüm noktası olabilir. Ancak, bu tür köklü değişikliklerin, öğretmenlerin mesleki gelişimlerine olumlu katkılar sağlaması gerektiği gibi, aynı zamanda onların haklarını ve kariyerlerini de koruma altına alması gerekiyor. Öğretmenlerin hizmet sınıfının değiştirilmesi gibi radikal adımlar, eğitim sisteminin kalitesini artırmayı hedeflerken, öğretmenlerin mesleki motivasyonunu da göz ardı etmemelidir. Eğitimcilerin, bu süreçte yaşadıkları endişelerin giderilmesi ve belirsizliklerin ortadan kaldırılması, öğretmenlerin mesleklerine olan bağlılıklarını artıracaktır.

Sonuç olarak, meclisteki bu tasarının yasalaşması durumunda, öğretmenlerin hizmet sınıfı değişikliği konusundaki tedirginliklerinin nasıl giderileceği ve bu sürecin nasıl yönetileceği, Türkiye'deki eğitim sisteminin geleceği açısından büyük önem taşımaktadır. Öğretmenlerin, mesleki yeterliliklerini artırmaya yönelik yapılacak her türlü düzenlemenin, onların kariyerlerini ve mesleki kimliklerini koruyacak şekilde tasarlanması gerektiği aşikardır. Bu nedenle, Yeni Öğretmenlik Meslek Kanunu'nun hayata geçirilmesi sürecinde öğretmenlerin haklarının korunması ve bu sürecin şeffaf bir şekilde yürütülmesi, öğretmenler ve eğitim camiası için kritik bir öneme sahiptir.