Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde öğretmen olarak görev yapan Özgür Taşcı, 2 yıldır girdiği hakimlik-savcılık sınavında Türkiye derecesi yaparak üstün başarı elde etti. İki sınavda da Türkiye’de ilk üç sıraya giren Taşçı, mülakatta elendi.
Geçen yıl yazılı sınavda Türkiye 2.’si olan Taşcı, yazılı sınavda göstermiş olduğu bu yüksek başarısına rağmen mülakatta elenmişti. Bu yıl da benzer bir başarı göstererek, girdiği yazılı sınavda Türkiye 3.’sü oldu. Taşçı bu sınavda da yüksek başarı göstermesine karşın yine mülakatta elendi. Öğretmenin yaşadığı bu durum, sınav sistemine ve mülakat süreçlerine yönelik ciddi eleştirileri beraberinde getirdi.
Sınav Süreci ve Yaşananlar
MEB bünyesinde öğretmen olarak görev yapan Özgür Taşcı, geçtiğimiz yıl Hakim-Savcılık sınavının yazılı aşamasında üstün bir başarı sergileyerek Türkiye 2.’si olmuştu. Ancak mülakat aşamasında beklenmedik bir şekilde elendi. Bu olay, Taşcı için büyük bir hayal kırıklığı yaratmıştı. Bu yıl tekrar sınava giren Taşcı, yine üstün bir performans göstererek yazılı sınavda Türkiye 3.’sü oldu. Taşçı geçen yıl olduğu gibi bu yıl da mülakatta elendi.
Mülakata Yönelik Eleştiriler ve Deliller
Öğretmen Özgür Taşcı’nın iki yıl üst üste yazılı sınavda yüksek başarı göstermesine rağmen mülakat aşamasında elenmesi, mülakat süreçlerine yönelik çeşitli eleştirileri beraberinde getirdi. Bu eleştiriler arasında şunlar öne çıkmaktadır:
- Objektiflik ve Şeffaflık: Mülakat sürecinin ne derece objektif ve şeffaf olduğu konusunda ciddi soru işaretleri bulunmaktadır. Yazılı sınavlarda dereceye giren bir adayın, mülakatta hangi kriterler göz önünde bulundurularak elendiği net bir şekilde açıklanmamaktadır.
- Siyasi ve Kişisel Etkiler: Mülakat süreçlerinin, adayların siyasi görüşleri veya kişisel bağlantıları gibi faktörlerden etkilenip etkilenmediği konusunda endişeler vardır. Özellikle kamu kurumlarındaki mülakatların, adayların tarafsız bir şekilde değerlendirilip değerlendirilmediği konusunda şüpheler mevcuttur.
- Kariyer ve Motivasyon: Özgür Taşcı gibi başarılı adayların mülakat aşamasında elenmesi, bu tür sınavlara giren diğer adayların motivasyonunu olumsuz yönde etkileyebilir. Bu durum, sınavlara olan güveni zedeleyebilir ve hak eden adayların adalet sistemine kazandırılmasında engel teşkil edebilir.
Özgür Taşcı’nın yaşadığı bu durum, Türkiye’deki kamu sınavlarında mülakat süreçlerinin yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini göstermektedir. Mülakatların objektif kriterlere dayalı olarak yapılması ve şeffaf bir şekilde yürütülmesi, hem adayların hakkını koruyacak hem de sisteme olan güveni artıracaktır. Bu tür olaylar, eğitim ve adalet sistemlerinde yapılacak iyileştirmeler için önemli birer gösterge niteliğindedir.
